4110
eylül 2009-kasım 2011 derken 2 yıldan fazla içinde bulunuyorum. yani hakkında birkaç kelam edebilecek kadar tanıyorum burayı.
- öncelikle bizi ilgilendiren konularla ilgili başlık sınırının genişletilmesi istenmiş. futbolun sanatla, siyasetle, artık ne varsa onunla ilintili olduğunu düşünürsek açılan başlıkların sonu gelmiyor. sol frame çok alakasız bir yere dönüşüyor. 1,5-2 sene önce bu çok tartışıldı. ki benim de vardı böyle 1-2 başlığım, sizi temin ederim ki ilgi alanımız dışındaki entrylerin önünü alamıyorsunuz. justin bieber'ın barcelona antremanına gitmesi barcelona başlığında tartışılması en mantıklısı. hele işin içine bir siyasetçi girdiği zaman önünün alınması imkansız. format dışına çıkılmama ihtimali yok.
- moderasyon konusu. aktif moderasyon sayısı çok az. in 99 we trust, lamore, belgarath çok aktif değiller. toka gitti, nkfvas bıraktı. casus ve thisisthebesttillwedobetter yazar olarak büyük yük çektikleri gibi bir de moderasyon olarak çok yük çekiyorlar. üstüne en çok tepki çeken adamlar oluyorlar. bana kalırsa yeni mod alımlarında sadece captano yetmez. sıralamada kendisini takip eden harry kewell the wizard of oz ve tcoskun da moderasyonda görev almalı.
- karma muhabbeti bitmez. oy butonlarının sözlüğün daha dinamik hale gelmesini sağladığı bir gerçek. moderasyonun, oylanan entryin on olarak mı of olarak mı oylandığını anlamaya yarayan son on alan, son of alan enrtyleri kategorilerini kaldırmasını gayet normal buluyorum. her ofsayt alan yazının sonuna eklenen bunun neresi ofsayt editleri bitmek tükenmek bilmedi. nispeten karması yüksek biri olarak söylüyorum, ben de seri oflandım, oflanıyorum da. özel mesajla tartışırsınız, nickaltında tartışırsınız, başka bir başlıkta tartışırsınız, karşınızdaki sinirini alamaz buna başvurur. of butonu da bu sözlüğün bir parçası nihayetinde. bir de yazdıklarında kalitesizlik akan adamların buna kılıf arama yöntemlerinden biri olarak karmayı önemsemiyorum tavrı var. o en güzeli.
- sözlük formatı kadar kolay bir şey yokken hala "tanım:" kalıbı havada uçuşuyor. hele kinini kusup kusup en sona "tanım:galatasaraylı futbolcu", "tanım: galatasaray teknik direktörü" gibileri var ki üzgünüm ama sizin yeriniz herhangi bir sözlük değil.
- belli başlı liglerin tüm maçlarını aynı anda sol frame'e taşımak oldukça gereksiz. zaten çoğu ilk giri ile sınırlı kalıyor. en iyisi maç başlıklarının spontane olarak açılması. zaten üzerine konuşulacak bir maçsa kendiliğinden açılır o maçın başlığı. maç başlıklarını maçkolikten ayıran bir çizgi olmalı. o maçın skorundan çok hikayesini okumak isterim ben.
- bir tema bulup sol frame'i o temayla ilgili başlıklarla doldurmak sıkça görülen şeylerden biri burada. muhakkak o arkadaşlar da iyi niyetlidir ama bana bu diğer yazarlara biraz da saygısızlık gibi geliyor. o yazarların yazıları okunamadan arada kaynıyor. bu arkadaşlara önerim yazacaklarsa 10 dakikada 50 entry yerine bunu zamana yayarak yazmaları. bana göre sözlüğün en büyük eksikliklerinden biri de ekşi sözlük'teki clark kent modu gibi bir fasilitenin olmaması.
- sözlükler büyüdüğünde kaliteli entry sayısı düşer, takip etmek zorlaşır. her sözlükte böyledir bu. bu tip durumlarda kadro butonunu kullanın derim ben. eskiden sol frame'de ne var ne yok okurken artık maalesef seçerek okuyorum. kadro butonunu sık sık kullanmaya başlamak kaçınılmaz. sözlükte tanışıp yazıştığınız birkaç adam size yetip de artacaktır zaten.
- tayfa konusu var elbette. açıkçası maçları beraber izlemenin, beraber maç yapmanın kötü bir yanı olduğuna, olacağına inanmıyorum. sevdiğiniz, tanıdığınız yazarın kişiliği ile yapılan yorumlara tabi ki cevap verme, yazarı koruma, öyle biri değil deme hakkınız var. ama iş fikirlerin tartışmasına geldiğinde "adamın dibidir, öyle yapar böyle yapar" hiç olmuyor. kimse anadolunun en azılı pezevengi dememiş ki.
- sözlüklerin fikirleri daha da keskinleştirdiği gerçeği var. yazdıklarınıza gelen tepkilere göre hakkında yazdığınız adamın en azılı düşmanı ya da koruyucusu durumunda bulabiliyorsunuz kendinizi. dilin kemiği yok ama elin var. bir de bir yazarın değeri gözümde maç günlerinde yaptığı yorumlarla değil, diğer günlerde yaptığı yorumlarla şekilleniyor. rüzgarın estiği yöne savrulmamalı.
- genellikle yeni nesillere yapılan bir durum da hatalarını özel mesajla değil de ayarvari biçimde belirtmek. pekala noktalama işaretinden sonra boşluk bırakılması gerektiği bir dm ile halledilebilir. ya da anketinho demeden anketin ne olduğu anlatılabilir. dan diye aramaya inanmak demek yerine arama yapmanın kolay yolları gösterilebilir. tüm bunlara rağmen yine uymuyorsa bu sefer o ayarvari cümleleri hakediyordur, sözlükte ömrü de uzun değildir zaten.
şimdilik bu kadar. yes we can!
- öncelikle bizi ilgilendiren konularla ilgili başlık sınırının genişletilmesi istenmiş. futbolun sanatla, siyasetle, artık ne varsa onunla ilintili olduğunu düşünürsek açılan başlıkların sonu gelmiyor. sol frame çok alakasız bir yere dönüşüyor. 1,5-2 sene önce bu çok tartışıldı. ki benim de vardı böyle 1-2 başlığım, sizi temin ederim ki ilgi alanımız dışındaki entrylerin önünü alamıyorsunuz. justin bieber'ın barcelona antremanına gitmesi barcelona başlığında tartışılması en mantıklısı. hele işin içine bir siyasetçi girdiği zaman önünün alınması imkansız. format dışına çıkılmama ihtimali yok.
- moderasyon konusu. aktif moderasyon sayısı çok az. in 99 we trust, lamore, belgarath çok aktif değiller. toka gitti, nkfvas bıraktı. casus ve thisisthebesttillwedobetter yazar olarak büyük yük çektikleri gibi bir de moderasyon olarak çok yük çekiyorlar. üstüne en çok tepki çeken adamlar oluyorlar. bana kalırsa yeni mod alımlarında sadece captano yetmez. sıralamada kendisini takip eden harry kewell the wizard of oz ve tcoskun da moderasyonda görev almalı.
- karma muhabbeti bitmez. oy butonlarının sözlüğün daha dinamik hale gelmesini sağladığı bir gerçek. moderasyonun, oylanan entryin on olarak mı of olarak mı oylandığını anlamaya yarayan son on alan, son of alan enrtyleri kategorilerini kaldırmasını gayet normal buluyorum. her ofsayt alan yazının sonuna eklenen bunun neresi ofsayt editleri bitmek tükenmek bilmedi. nispeten karması yüksek biri olarak söylüyorum, ben de seri oflandım, oflanıyorum da. özel mesajla tartışırsınız, nickaltında tartışırsınız, başka bir başlıkta tartışırsınız, karşınızdaki sinirini alamaz buna başvurur. of butonu da bu sözlüğün bir parçası nihayetinde. bir de yazdıklarında kalitesizlik akan adamların buna kılıf arama yöntemlerinden biri olarak karmayı önemsemiyorum tavrı var. o en güzeli.
- sözlük formatı kadar kolay bir şey yokken hala "tanım:" kalıbı havada uçuşuyor. hele kinini kusup kusup en sona "tanım:galatasaraylı futbolcu", "tanım: galatasaray teknik direktörü" gibileri var ki üzgünüm ama sizin yeriniz herhangi bir sözlük değil.
- belli başlı liglerin tüm maçlarını aynı anda sol frame'e taşımak oldukça gereksiz. zaten çoğu ilk giri ile sınırlı kalıyor. en iyisi maç başlıklarının spontane olarak açılması. zaten üzerine konuşulacak bir maçsa kendiliğinden açılır o maçın başlığı. maç başlıklarını maçkolikten ayıran bir çizgi olmalı. o maçın skorundan çok hikayesini okumak isterim ben.
- bir tema bulup sol frame'i o temayla ilgili başlıklarla doldurmak sıkça görülen şeylerden biri burada. muhakkak o arkadaşlar da iyi niyetlidir ama bana bu diğer yazarlara biraz da saygısızlık gibi geliyor. o yazarların yazıları okunamadan arada kaynıyor. bu arkadaşlara önerim yazacaklarsa 10 dakikada 50 entry yerine bunu zamana yayarak yazmaları. bana göre sözlüğün en büyük eksikliklerinden biri de ekşi sözlük'teki clark kent modu gibi bir fasilitenin olmaması.
- sözlükler büyüdüğünde kaliteli entry sayısı düşer, takip etmek zorlaşır. her sözlükte böyledir bu. bu tip durumlarda kadro butonunu kullanın derim ben. eskiden sol frame'de ne var ne yok okurken artık maalesef seçerek okuyorum. kadro butonunu sık sık kullanmaya başlamak kaçınılmaz. sözlükte tanışıp yazıştığınız birkaç adam size yetip de artacaktır zaten.
- tayfa konusu var elbette. açıkçası maçları beraber izlemenin, beraber maç yapmanın kötü bir yanı olduğuna, olacağına inanmıyorum. sevdiğiniz, tanıdığınız yazarın kişiliği ile yapılan yorumlara tabi ki cevap verme, yazarı koruma, öyle biri değil deme hakkınız var. ama iş fikirlerin tartışmasına geldiğinde "adamın dibidir, öyle yapar böyle yapar" hiç olmuyor. kimse anadolunun en azılı pezevengi dememiş ki.
- sözlüklerin fikirleri daha da keskinleştirdiği gerçeği var. yazdıklarınıza gelen tepkilere göre hakkında yazdığınız adamın en azılı düşmanı ya da koruyucusu durumunda bulabiliyorsunuz kendinizi. dilin kemiği yok ama elin var. bir de bir yazarın değeri gözümde maç günlerinde yaptığı yorumlarla değil, diğer günlerde yaptığı yorumlarla şekilleniyor. rüzgarın estiği yöne savrulmamalı.
- genellikle yeni nesillere yapılan bir durum da hatalarını özel mesajla değil de ayarvari biçimde belirtmek. pekala noktalama işaretinden sonra boşluk bırakılması gerektiği bir dm ile halledilebilir. ya da anketinho demeden anketin ne olduğu anlatılabilir. dan diye aramaya inanmak demek yerine arama yapmanın kolay yolları gösterilebilir. tüm bunlara rağmen yine uymuyorsa bu sefer o ayarvari cümleleri hakediyordur, sözlükte ömrü de uzun değildir zaten.
şimdilik bu kadar. yes we can!