3
mabede yaptığımız uzun yolculukların, otobüste geçen saatlerin yorgunluğunu bir çırpıda unutturan yapı. önce gişeler geçilir, ayakta olanlar hareketlenir, uyuyanlar uyanmaya başlar. köprünün ayakları görünür sonra ufukta, bilinçaltında "geldik" duygusu canlanır. köprüye girer girmez herkes camlara yapışır elinde fotoğraf makinesi ile. artık kimsenin içi içine sığmamaktadır. tezahüratlar, maç vaktine kadar geçirilecek zamanın planları, saatlerce hareketsiz kalan vücutları açma-germe hareketleri, ilk kez gelenlere yapılan son uyarı ve bilgilendirmeler derken mecidiyeköy'e ulaşılır. o eşsiz yapının duvarları ve reklam panoları belirir, erkenci taraftarlar görünür, mecidiyeköy'ün havası vücuda sirayet eder ve rüya başlar...