11
doğusunda (maraton tribününün arkası) adnan menderes kapalı spor salonu ve gençlik stadyumu, batısında (kapalı tribünün arkası) hıfzısıhha enstitüsü müdürlüğü ve beş ocak caddesi, ki belirli günlerde pazar yeri olarak kullanılır, kuzeyinde vali yolu caddesi, güneyinde stadyum caddesi bulunan, adana'nın kalbi denilebilecek kadar merkezde bulunan, isteyip de ulaşamamanın imkansız olduğu stadyum.
kapalısı iki katlıdır ve inönü kapalısını andırır şekil olarak. gayet güzel maç izlenebilir. tribünün üstü basık ve tamamen beton olduğu için ses fazlasıyla yankı yapar. bu yüzden taraftar grupları kritik maçlarda -bilhassa son maçlarda- kale arkalarından buraya geçer. sağlam bir grubun bu tribünde sahaya tesir etmemesi imkansızdır. hafızalara kazınan en önemli olaylardan biri * 94 yılında tribün yarı yarıya adanaspor ve adana demirspor taraftarlarına verilmişken devre arasının hemen sonrasında başlayan olaylar ve ortada kalan protokol tribününün üstünden uçuşan koltuk, taş, bozuk para vs. gibi yabancı maddelerin arasından sıyrılmaya çalışan vali, belediye başkanı gibi şehrin önde gelenlerinin oluşturduğu görüntülerdir.
uzanların adanaspor yönetiminde olduğu dönemlerde stadın kullanım hakkını almaları neticesinde tribünün çatısına yazdırdıkları adanaspor yazısı ve amblem 2 sene önce adana demirsporluların yoğun baskısı ve stadın denetiminin tamamen il gsgm'ye geçmesiyle silinmiştir.
maraton tribününün müdavimleri genelde orta ve orta üst yaşlı, ateşli insanlardır. öyle ki bu tribünde hakeminden futbolcusuna, hocasından yönetimine, kutsal değerlere kadar küfür etme potansiyeli mevcuttur. yeter ki ters giden birşeyler olmasın. arada davul sesleri yükselir devre aralarında bu tribünün herhangi bir yerinden. hayır hayır, stad davulu değil, bildiğimiz düğün davulu. ekürisi zurnayla birlikte sıcaktan bunalıp üstünü çıkaran atletli insanların halay çekmesine, çiftetelli oynamasına kaynaklık eder.
çok farklı bir alemdir. burda anlatamam, gidip görmek lazım.
kale arkaları tipik anadolu stadyumu kale arkalarıdır. fazlasıyla "curva", olabildiğine sahaya uzak. boyları kapalının yarısı, maratonun üçte biri kadardır hemen hemen. adanaspor maçlarında kuzey kale arkası, nam-ı diğer muharrem gülergin tribünü, deplasman tribünü olur, adana demirspor maçlarında ise güney kale arkası. 2008-2009 sezonuna kadar adanasporlular da kuzeyi kullanıyordu. ta ki tribünün çevreleyen demirlere şimşekler grubu yazılana kadar. bunun üstüne adanasporlular güneye geçmiştir.
bir müddet sonra kuzey kale arkasına muharrem gülergin tribünü adı verilmiş, adana demirspor'un rahmetli başkanı bekir çınar döneminde de yarısının üstü * kapatılmıştır.
adanasporlular maçlardan önce güney kale arkası tribününün arkasındaki stadyum caddesi'nde ve civardaki sokaklarda buluşurlar, toplanırlar. adana demirsporlular ise kuzey kale arkası tribününün arkasındaki vali yolu caddesi ve civardaki sokaklarda. stada hareket etmeden önce buluşulan ve genelde maç öncesi toplantıların, konuşmaların, bestelerin yapıldığı yerler de darklıdır. adanasporlular inönü parkı'nda, adana demirsporlular atatürk parkı'nda buluşarak harekete geçerler. böyle alternatiflerin oluşmasında kuşkusuz stadın şehrin merkezinde olmasının etkisi büyüktür.
şayet bir şehir takımının o gün maçı varsa stadın etrafından yükselen dumanlardan yangın var diye korkmayın. kebap dumanlarıdır onlar. adanaspor maçı varsa güneyi, adana demirspor maçı varsa kuzeyi bir sis bulutu eşliğinde kebap kokuları kaplar. türkan şoray'ın dediği gibi kebabın iyisi tablacıda mı yenir, başka yerde mi yenir o sizin damak tadınıza kalmış. altenatif fazlasıyla boldur maç günleri stadın etrafında. fiyatlar genelde 3-4 lira civarındadır. maç bitiminde 1 liraya kadar düşen fiyatlarla yiyebilirsiniz aynı kebaplardan. tabi soğuk ve yağı donmuş bir dürüm yemeye razıysanız.
şimdi gelelim neden adana'nın hala böyle bir stada mecbur olduğu sorununa...
eğer yerel yöneticiler ve ilgililer görevlerini tam yapsa, konuyla alakadar olsa, ulusal yöneticileri gönül rahatlığıyla suçlayabiliriz. ama gelin görün ki il gsgm'sinden belediyesine konuya müdahil olabilecek kim varsa hiçbirisinin umrunda değil gibi görünüyor. geçtim projeyi, maketi, etüdü, bilmem neyi, adı dahi geçmiyor yeni stadın. benim yeni stad fikrine dair hatırladığım en son şey, o zamanların çukurova belediye başkan adayı, şimdinin çukurova belediye başkanı yıldıray arıkan'ın 2009 seçim broşürlerine internetten bulduğu düşük pikselli bir stad fotoğrafını koyarak ilan ettiği "belediye evleri mahallesi'nde 40000 kişilik stad" vaadi. ki bu vaade kendisinin dahi inanmadığını bilebilmek çok da zor bir iş değil. tamamen bir sorumsuzluk hakim şehirde bu konuya dair. il gsgm'nin alışılagelmiş üst kullanım hakkı gibi anlaşmalar yapmak yerine her maç hasılata yakın tutarlarla stadı kulüplere kiralama yoluna gitmesi dahi işin içindeki işgüzarlıkları, sorumsuzlukları ve yanlış işler yumağını görmeye yeter. stad müdürünün adanaspor - adana demirspor maçının olduğu gün odasını kilitleyip gözden kaybolduğu bir ortamdan bahsediyoruz. eleştiriyi en dipten başlayıp en tepeye doğru yönelerek yapmak şu manzarada daha mantıklı kanaatimce.
farz-ı misal 2016 adaylığı sırasında adana'nın yedek şehirler listesinde alt sıralarda olması dahi bu konuda harekete geçirmeye yetmedi değerli il büyüklerini.
üstelik yeni stad konusu ortaya atılıp neticelendirilmedikçe iş daha da zorlaşacak gibi duruyor. şehirde yeni stadı yapmaya en müsait gözüken yer kuzey adana bölgesi, fuar alanı civarları gibi şu anda. ve gün geçtikçe şehir o bölgeye kayıyor, arsalara birer birer yeni apartmanlar, siteler dikiliyor. zaman ilerledikçe daha da fazla değerlenecek o arsaların stad yapımı için kullanılmayacağı gayet açık. bu, stadın daha da kuzeye, kabasakal mevkiine yapılması demek ve bu olimpiyat sendromunu bir de adanalılara yaşatır. şehrin güney bölgelerinden taraftarın gelmesi çok zor çünkü. aslında en iyisi stadın bulunduğu bölgeye yenisinin yapılması ama alan daha büyük kapasiteleri kaldıramayacak kadar dar, arazi inanılmaz değerli, yedireceklerini sanmam.
velhasılı adana 5 ocak stadyumu adana'nın sayısız sorunlarından biridir ve ne yazık ki kısa vadede hatta orta vadede çözümüne dair bir ışık da görülmemektedir.
kapalısı iki katlıdır ve inönü kapalısını andırır şekil olarak. gayet güzel maç izlenebilir. tribünün üstü basık ve tamamen beton olduğu için ses fazlasıyla yankı yapar. bu yüzden taraftar grupları kritik maçlarda -bilhassa son maçlarda- kale arkalarından buraya geçer. sağlam bir grubun bu tribünde sahaya tesir etmemesi imkansızdır. hafızalara kazınan en önemli olaylardan biri * 94 yılında tribün yarı yarıya adanaspor ve adana demirspor taraftarlarına verilmişken devre arasının hemen sonrasında başlayan olaylar ve ortada kalan protokol tribününün üstünden uçuşan koltuk, taş, bozuk para vs. gibi yabancı maddelerin arasından sıyrılmaya çalışan vali, belediye başkanı gibi şehrin önde gelenlerinin oluşturduğu görüntülerdir.
uzanların adanaspor yönetiminde olduğu dönemlerde stadın kullanım hakkını almaları neticesinde tribünün çatısına yazdırdıkları adanaspor yazısı ve amblem 2 sene önce adana demirsporluların yoğun baskısı ve stadın denetiminin tamamen il gsgm'ye geçmesiyle silinmiştir.
maraton tribününün müdavimleri genelde orta ve orta üst yaşlı, ateşli insanlardır. öyle ki bu tribünde hakeminden futbolcusuna, hocasından yönetimine, kutsal değerlere kadar küfür etme potansiyeli mevcuttur. yeter ki ters giden birşeyler olmasın. arada davul sesleri yükselir devre aralarında bu tribünün herhangi bir yerinden. hayır hayır, stad davulu değil, bildiğimiz düğün davulu. ekürisi zurnayla birlikte sıcaktan bunalıp üstünü çıkaran atletli insanların halay çekmesine, çiftetelli oynamasına kaynaklık eder.
çok farklı bir alemdir. burda anlatamam, gidip görmek lazım.
kale arkaları tipik anadolu stadyumu kale arkalarıdır. fazlasıyla "curva", olabildiğine sahaya uzak. boyları kapalının yarısı, maratonun üçte biri kadardır hemen hemen. adanaspor maçlarında kuzey kale arkası, nam-ı diğer muharrem gülergin tribünü, deplasman tribünü olur, adana demirspor maçlarında ise güney kale arkası. 2008-2009 sezonuna kadar adanasporlular da kuzeyi kullanıyordu. ta ki tribünün çevreleyen demirlere şimşekler grubu yazılana kadar. bunun üstüne adanasporlular güneye geçmiştir.
bir müddet sonra kuzey kale arkasına muharrem gülergin tribünü adı verilmiş, adana demirspor'un rahmetli başkanı bekir çınar döneminde de yarısının üstü * kapatılmıştır.
adanasporlular maçlardan önce güney kale arkası tribününün arkasındaki stadyum caddesi'nde ve civardaki sokaklarda buluşurlar, toplanırlar. adana demirsporlular ise kuzey kale arkası tribününün arkasındaki vali yolu caddesi ve civardaki sokaklarda. stada hareket etmeden önce buluşulan ve genelde maç öncesi toplantıların, konuşmaların, bestelerin yapıldığı yerler de darklıdır. adanasporlular inönü parkı'nda, adana demirsporlular atatürk parkı'nda buluşarak harekete geçerler. böyle alternatiflerin oluşmasında kuşkusuz stadın şehrin merkezinde olmasının etkisi büyüktür.
şayet bir şehir takımının o gün maçı varsa stadın etrafından yükselen dumanlardan yangın var diye korkmayın. kebap dumanlarıdır onlar. adanaspor maçı varsa güneyi, adana demirspor maçı varsa kuzeyi bir sis bulutu eşliğinde kebap kokuları kaplar. türkan şoray'ın dediği gibi kebabın iyisi tablacıda mı yenir, başka yerde mi yenir o sizin damak tadınıza kalmış. altenatif fazlasıyla boldur maç günleri stadın etrafında. fiyatlar genelde 3-4 lira civarındadır. maç bitiminde 1 liraya kadar düşen fiyatlarla yiyebilirsiniz aynı kebaplardan. tabi soğuk ve yağı donmuş bir dürüm yemeye razıysanız.
şimdi gelelim neden adana'nın hala böyle bir stada mecbur olduğu sorununa...
eğer yerel yöneticiler ve ilgililer görevlerini tam yapsa, konuyla alakadar olsa, ulusal yöneticileri gönül rahatlığıyla suçlayabiliriz. ama gelin görün ki il gsgm'sinden belediyesine konuya müdahil olabilecek kim varsa hiçbirisinin umrunda değil gibi görünüyor. geçtim projeyi, maketi, etüdü, bilmem neyi, adı dahi geçmiyor yeni stadın. benim yeni stad fikrine dair hatırladığım en son şey, o zamanların çukurova belediye başkan adayı, şimdinin çukurova belediye başkanı yıldıray arıkan'ın 2009 seçim broşürlerine internetten bulduğu düşük pikselli bir stad fotoğrafını koyarak ilan ettiği "belediye evleri mahallesi'nde 40000 kişilik stad" vaadi. ki bu vaade kendisinin dahi inanmadığını bilebilmek çok da zor bir iş değil. tamamen bir sorumsuzluk hakim şehirde bu konuya dair. il gsgm'nin alışılagelmiş üst kullanım hakkı gibi anlaşmalar yapmak yerine her maç hasılata yakın tutarlarla stadı kulüplere kiralama yoluna gitmesi dahi işin içindeki işgüzarlıkları, sorumsuzlukları ve yanlış işler yumağını görmeye yeter. stad müdürünün adanaspor - adana demirspor maçının olduğu gün odasını kilitleyip gözden kaybolduğu bir ortamdan bahsediyoruz. eleştiriyi en dipten başlayıp en tepeye doğru yönelerek yapmak şu manzarada daha mantıklı kanaatimce.
farz-ı misal 2016 adaylığı sırasında adana'nın yedek şehirler listesinde alt sıralarda olması dahi bu konuda harekete geçirmeye yetmedi değerli il büyüklerini.
üstelik yeni stad konusu ortaya atılıp neticelendirilmedikçe iş daha da zorlaşacak gibi duruyor. şehirde yeni stadı yapmaya en müsait gözüken yer kuzey adana bölgesi, fuar alanı civarları gibi şu anda. ve gün geçtikçe şehir o bölgeye kayıyor, arsalara birer birer yeni apartmanlar, siteler dikiliyor. zaman ilerledikçe daha da fazla değerlenecek o arsaların stad yapımı için kullanılmayacağı gayet açık. bu, stadın daha da kuzeye, kabasakal mevkiine yapılması demek ve bu olimpiyat sendromunu bir de adanalılara yaşatır. şehrin güney bölgelerinden taraftarın gelmesi çok zor çünkü. aslında en iyisi stadın bulunduğu bölgeye yenisinin yapılması ama alan daha büyük kapasiteleri kaldıramayacak kadar dar, arazi inanılmaz değerli, yedireceklerini sanmam.
velhasılı adana 5 ocak stadyumu adana'nın sayısız sorunlarından biridir ve ne yazık ki kısa vadede hatta orta vadede çözümüne dair bir ışık da görülmemektedir.