64
sene 90'ların başı. babam fenerbahçeli olmasına rağmen bizim evin yanında oturan ve aynı bahçeyi paylaştığımız iki halam fanatik galatasaraylı idi. yani öyle böyle değil, ikisi de heycandan maç izleyemez, hatta evlerinde maç izlememe ya da radyondan dinlememe de izin vermezlerdi. benim galatasaraylı olmamda en büyük katkı bu iki halama aittir. kendilerinin en sevdiği futbolcu olan uğur tütüneker zamanla benim de en sevdiğim futbolcu olmuştur zaten. bu nasıl bir sevgidir ki ineğimizin doğurduğu buzağıya 'uğur' ismini takmamıza sebep olmuştur. ve o şirin buzağıyla, üzerimde 7 numaralı düz sarı formam ile çektirdiğim fotoğrafım hala fotoğraf albümümün ilk sayfasında durmaktadır. ve o fotoğrafı kime göstersem uğur tütünekeri ve küçük buzağı uğur'un hikayesini anlatırım *