41
bağırmak zorunda olmayan taraftardır.
insanların bu kadar üzerine gidilmesi, olayın şiddete aşağılamaya dönmesi rahatsızlık verici boyutlara gelmesi ayıptır terbiyesiliktir.
‘‘bağırmayan taraftar sktrsn gitsin’’ diye tempo tutulması…
tribündeki taraftar gruplarından baskı görüp ‘‘bağırsana laaaan bağırsana a…. koyduğumunun çocuğu’’ diye okkalı küfürler yenmesi…
‘‘ ‘’siz niye bağırmayosunuz birader? bağırsanıza lan’’ lafı üzerine ‘’ size ne ya? ben maçımı izliyorum size katılmak zorunda mıyım?’’ cevabı üzerine 2 kişiye 10 kişi sille tokat ‘’delikanlı’’ gibi ‘’adam’’ gibi girişmeler dövmeler darplar…
önce şunu tartışmak gerekir, bu hareketlerde söylemlerde bulunan, medeniyetten nasibini almış toplumsal yaşama saygılı bir insan mıdır? yoksa evrim teorisinin arasında bir yerinde sıkışmış kalmış insani melekelerden yoksun mahlukatlar mıdır?
o bağırmayan taraftar gitmiş kombinesini almış, üzerine formasını giymiş, haftasonu başka bir planını programını ekmiş ve stada gelmiş maç izleme için… iki farklı kişi düşünün, ikisi de aynı şekilde geliyor stada bir tanesinin tercihi hayvanlar gibi bağırıp çağırıp tezahüratlara eşlik ederek maç izlemek, diğerinin tercihi ise oturup dikkatli bir şekilde maçı takip edip yanındaki arkadaşıyla teknik taktik üzerine yorum yapmak...
ilk örnekteki taraftar adam gibi adamken aslan gibi taraftarken canımız ciğerimizken, ikinci örnekteki adam niçin bu kadar küfür ve hakaret yer, yeri geldiğinde dayak yer?
adam bağırmak istemiyorsa zorla mı bağırtacaksın?
‘’la lay la lay lay laaaaay saldır galatasaraaaaay’’ tezahüratı itici geliyordur bağırmak istemiyordur…
65 yaşındadır gelmiştir stada ‘’nevizade gecelerini’’ bilmiyordur eşlik edemiyordur…
‘‘oleey oleeey ultraslan ultraslan’’ demek zorunda değildir, kendisi bu grubun üyesi değildir belki de hiç sevmemektedir…
‘’i… federasyon o…..ç….. hakemler’’ demek adama mantıksız geliyordur, ‘’tüzel bir kişilik nasıl o.ç olur lan, ne saçma tezahürat bu’’ diyordur içinden…
''bağırmayacak taraftar stadda maç izleyemez, ancak evinde televizyondan izleyebilir'' diye bir kural mı koyulmuştur ? koyduysa kim koymuştur?
sen maçta durmadan bağırıp çağırıyorsan bütün tezahüratlara eşlik ediyorsan takımının sana ihtiyacı varken itici güç olabiliyorsan sen benim için ateşli taraftarsındır, daha iyi taraftarsındır takımına psikolojik olarak katkın o bağırmayan taraftardan bin kat daha fazladır…
bende profil olarak sesi kısılana kadar bağırmayı tezahüratlara eşlik etmeyi seven taraftar profilini benimsiyorum… taraftar desteğinin takıma ne büyük katkı yapabileceğini gayet iyi biliyorum. zaman zaman bağırmayan taraftara bende kızıp sinirleniyorum….
ama bağırmayan taraftar da sktrp gitmek zorunda değildir arkadaş, bağırmıyor diye küfür işitmek hakaret duymak dayak yemek zorunda değildir…
karşındaki insana saygı duymak o’nu o haliyle kabullenmek çok mu zordur?
bırakınız adamlar efendi gibi maçlarını seyretsinler…
(not: ‘’la lay la lay lay laaaay saldır galatasaray’’ tezahüratına hiçbir zaman eşlik etmedim, hiçbir zaman eşlik etmeyeceğim, o tezahürat sırasında susma hakkımı kullanıyorum…)
insanların bu kadar üzerine gidilmesi, olayın şiddete aşağılamaya dönmesi rahatsızlık verici boyutlara gelmesi ayıptır terbiyesiliktir.
‘‘bağırmayan taraftar sktrsn gitsin’’ diye tempo tutulması…
tribündeki taraftar gruplarından baskı görüp ‘‘bağırsana laaaan bağırsana a…. koyduğumunun çocuğu’’ diye okkalı küfürler yenmesi…
‘‘ ‘’siz niye bağırmayosunuz birader? bağırsanıza lan’’ lafı üzerine ‘’ size ne ya? ben maçımı izliyorum size katılmak zorunda mıyım?’’ cevabı üzerine 2 kişiye 10 kişi sille tokat ‘’delikanlı’’ gibi ‘’adam’’ gibi girişmeler dövmeler darplar…
önce şunu tartışmak gerekir, bu hareketlerde söylemlerde bulunan, medeniyetten nasibini almış toplumsal yaşama saygılı bir insan mıdır? yoksa evrim teorisinin arasında bir yerinde sıkışmış kalmış insani melekelerden yoksun mahlukatlar mıdır?
o bağırmayan taraftar gitmiş kombinesini almış, üzerine formasını giymiş, haftasonu başka bir planını programını ekmiş ve stada gelmiş maç izleme için… iki farklı kişi düşünün, ikisi de aynı şekilde geliyor stada bir tanesinin tercihi hayvanlar gibi bağırıp çağırıp tezahüratlara eşlik ederek maç izlemek, diğerinin tercihi ise oturup dikkatli bir şekilde maçı takip edip yanındaki arkadaşıyla teknik taktik üzerine yorum yapmak...
ilk örnekteki taraftar adam gibi adamken aslan gibi taraftarken canımız ciğerimizken, ikinci örnekteki adam niçin bu kadar küfür ve hakaret yer, yeri geldiğinde dayak yer?
adam bağırmak istemiyorsa zorla mı bağırtacaksın?
‘’la lay la lay lay laaaaay saldır galatasaraaaaay’’ tezahüratı itici geliyordur bağırmak istemiyordur…
65 yaşındadır gelmiştir stada ‘’nevizade gecelerini’’ bilmiyordur eşlik edemiyordur…
‘‘oleey oleeey ultraslan ultraslan’’ demek zorunda değildir, kendisi bu grubun üyesi değildir belki de hiç sevmemektedir…
‘’i… federasyon o…..ç….. hakemler’’ demek adama mantıksız geliyordur, ‘’tüzel bir kişilik nasıl o.ç olur lan, ne saçma tezahürat bu’’ diyordur içinden…
''bağırmayacak taraftar stadda maç izleyemez, ancak evinde televizyondan izleyebilir'' diye bir kural mı koyulmuştur ? koyduysa kim koymuştur?
sen maçta durmadan bağırıp çağırıyorsan bütün tezahüratlara eşlik ediyorsan takımının sana ihtiyacı varken itici güç olabiliyorsan sen benim için ateşli taraftarsındır, daha iyi taraftarsındır takımına psikolojik olarak katkın o bağırmayan taraftardan bin kat daha fazladır…
bende profil olarak sesi kısılana kadar bağırmayı tezahüratlara eşlik etmeyi seven taraftar profilini benimsiyorum… taraftar desteğinin takıma ne büyük katkı yapabileceğini gayet iyi biliyorum. zaman zaman bağırmayan taraftara bende kızıp sinirleniyorum….
ama bağırmayan taraftar da sktrp gitmek zorunda değildir arkadaş, bağırmıyor diye küfür işitmek hakaret duymak dayak yemek zorunda değildir…
karşındaki insana saygı duymak o’nu o haliyle kabullenmek çok mu zordur?
bırakınız adamlar efendi gibi maçlarını seyretsinler…
(not: ‘’la lay la lay lay laaaay saldır galatasaray’’ tezahüratına hiçbir zaman eşlik etmedim, hiçbir zaman eşlik etmeyeceğim, o tezahürat sırasında susma hakkımı kullanıyorum…)