3436
tartışmaların göbeğindeki stadımız. şimdi efenim inşaat mühendisliği ya da mimarlık okuyanlar bilir ki bir yapının fonksiyonellik (kullanıma uygunluk) dışında taşıması gereken 3 temel özellik vardır. buna inşaat sektöründe '3e' kuralı denir. yani bir yapı -ki bu yapı ister bir apartman,ister bir gökdelen,ister bir köprü, ister bir stad olsun hiç farketmez- bu 3e kuralına uymalıdır. nedir bunlar 1 emniyetlilik 2 ekonomiklik 3 estetikliktir. bir inşaat mühendisi yapının emniyetiyle daha çok ilgilenmek zorundayken, mimar estetiği, müteahhit yada patron da ekonomiyi ön plana alır. gelelim türk telekom arena'ya. bu stad 2 şartı tartışmasız bir şekilde sağlarken malesef estetik konusunda sınıfta kalmış olup her türlü tartışmaya açıktır. stadı toki yapıp oto boka tasarruf deyip kıstığı için stadın ekonomik olup olmadığını tartışmaya bile gerek yok. gelelim emniyete. bu stad itü'de profesör olan ve stadın yapımında görev alan bir hocamızın da dediği gibi bir mühendislik harikasıdır ve kaya gibi sağlamdır.ama bahsettiğim gibi estetik konusunda stadın mimarı malesef ikna edici,çarpıcı, orjinal bir tasarım yapamamıştır. bence galatasaray alman bir mimar seçmek yerine la sapienza çıkışlı ünlü bir italyan mimarla yada barcelonalı bir mimarla anlaşsaydı ya da türk mimarlık piyasasında 10 kaplan gücünde olan emre arolat yada gökhan avcıoğlu gibi adamlara çizdirseydi ortaya her anlamda orjinal bir proje çıkabilirdi ve tokide proje neyse onu yapmak zorunda kalırdı. yeni yapılan her stadın içi ve akustiği hemen hemen aynıdır. yani 5-6 sene önce yapılan allianz arena ve emirates ile türk telekom arena'nın içi 3 aşağı 5 yukarı benzerdir. veya donbass arena ile ki stadın akustiği ve sahaya yakınlığı süperdir türk telekom arena'nın. farkı stadın genel konsepti veya dış projelendirmesi belirler. içerdeki eksikler düzeltilir ki maç sırasında çok göze batmaz. örnek allianz arena'nın o mimarlık harikası muhteşem stadın yamuk yumuk bir koltuk düzeni vardır. mesela türk telekom arena'nın basın tribünün ne kadar garabet durduğunu stadı gören herkes bilir. ama dediğim gibi iç dekorasyona ait kusurlar düzeltilir. türk telekom arena ile ilgili temel sorun dış projedeki yetersizlik ve stadın açılışa yetiştirilmesi için yapılan baştansavmacılıktır. mesela led ışıkların olduğu bölümler kapatılmadan (hemen hemen çatıyla aynı malzeme kullanılacaktı) led ışıklar yerleştirildi ve hatta türk telekom arena yazısı bile emanet duruyor hala tellerin üzerindeymiş gibi. her bölüm ayrı ayrı renge boyanarak ki mete arat bunu düşünerek mi o v kolonları yaptırdı bilinmez resmen tüy dikildi. mimar mete arat'ın izni ve imzası olmadan dış cephede boyanın rengini bile değiştiremez galatasaray. o yüzden bu estetik yoksunu mimar arkadaş ikna edilmeli ve taraftarın bu naturel beton olayına olan tepkisi dile getirilmeli en azından bu kısımlar traşlanmalıdır. zamanla çevre düzenlemesinin oturmasıyla bölgenin merkezileşmesiyle stad şüphesiz daha güzel görünecektir ama stad seyrantepe'ye henüz fazla merkezileşmediğinden çöl dersek, projelendirmedeki anlamsızlıklardan dolayı bir süre daha çölde bir vaha olamayacak gibidir.
