382
(gbkz: “ahlaka dair bildigim ne varsa futboldan ogrendim. cunku top hicbir zaman bekledigim koseden gelmedi” )diye bir söz vardır. şu sıralar türk futbolunda da ahlaksızlık almış başını gidiyor. geçmişte dürüstlük timsali olan ve herkes tarafından öyle görülen insanlar şimdilerde gerçek kimliklerini ortaya çıkarmaya başladılar. 1 ekim 2005 konyaspor – fenerbahçe maçında anelka’nın konyaspor’a açık seçik elle attığı golü ne orta hakem nede yan hakemler görmüştü. fenerbahçe bu maçı 1-4 kazanmıştı. fakat asıl olay maç sonu aykut kocaman’ın sözleriydi. aykut kocaman maçtan sonra (gbkz: “madem sistem böyle işliyor ve bir kurban istiyor, şu andan itibaren teknik direktörlüğü bırakıyorum”) diyerek kararını vermişti.
ne olduysa ve fikrini ne değiştirdiyse ertesi sezon ankaraspor’un başına geçti. burada 2 sezon kaldı ve daha sonra sportif direktör olarak fenerbahçe’ye dönüp orda da daum’un kuyusunu kazarak onun yerine fenerbahçe’ye teknik direktör oldu. aykut kocaman 2005 yılında verdiği karar ile herkes tarafından takdir edilip destek gördü. yıllar yılı türk futbolunun ağır başlı adamı diye bizlere kakalanan o aykut kocaman ligde çekiştiği trabzonspor’un hakemler tarafından kollandığını ve onların lehine verilen penaltıların incelenmesi gerektiğini söyledi.
türk futbolu için asıl değerlerden biri olan şenol güneş ise (gbkz: “fenerbahçe’nin büyüklüğü, genç bir antrenörün geleceğini karanlığa atma adına, günü kurtarmak için yaptığı ifadeler üzerinden olmamalı…”) diye derslik bir cevap verdi. fakat sezon sonu geldiğinde averaj ile şampiyon olan aykut kocaman’ın fenerbahçe’si görüldü ki futbolun ırzına geçip her türlü düzenbazlıklarla bile o suçladığı trabzonspor ile ligi aynı puanla bitirmiş.
efendi, ağır başlı ve dürüst aykut’un gerçek yüzünü artık herkes gördü. kendiside takkeyi düşürüp kelinin göründüğünü hissedince başladı her fırsat bulduğunda sallamaya.. geçen hafta manisaspor ile kendi sahasında 1-1 berabere kalıp son dakikada bir gollerinin ofsayt gerekçesi ile kabul edilmediği için mağdur edebiyatının dibine vuran bu kişi aynı maçta manisaspor’un hem penaltısının verilmemesini hemde golle sonuçlanacak olan pozisyonun ofsayt diye kesilmesi konusunda tek kelime etmedi.
dün oynanan kayserispor maçında ise neredeyse maçın tamamını kendi kalesi önünde geçiren takımının iki oyuncusunun aynı pozisyon içinde ceza sahasında iki defa el ile kesmesini (gbkz: “görüş açımda değildi”) diyerek cevaplamayan ama aynı yerde kayserispor’un penaltı beklediği bir pozisyonda hakemin doğru karar verdiğini söyleyecek kadar da çirkef bir insandır. yıllardır ahlaklı ve dürüst olarak bildiğimiz insanların teker teker gerçek yüzlerini göstermeleri ve hala bu insanların futbolun içinde olmalarına marka değeri diyoruz. umarım sezon sonu şampiyon olurlar ve mahkemede şike yaptıklarına kanaat getirir. o zaman bu kişileri ve takımlarını 1 ezon bu ligde oynatanlar ne karar verecekler merak ediyorum.
ne olduysa ve fikrini ne değiştirdiyse ertesi sezon ankaraspor’un başına geçti. burada 2 sezon kaldı ve daha sonra sportif direktör olarak fenerbahçe’ye dönüp orda da daum’un kuyusunu kazarak onun yerine fenerbahçe’ye teknik direktör oldu. aykut kocaman 2005 yılında verdiği karar ile herkes tarafından takdir edilip destek gördü. yıllar yılı türk futbolunun ağır başlı adamı diye bizlere kakalanan o aykut kocaman ligde çekiştiği trabzonspor’un hakemler tarafından kollandığını ve onların lehine verilen penaltıların incelenmesi gerektiğini söyledi.
türk futbolu için asıl değerlerden biri olan şenol güneş ise (gbkz: “fenerbahçe’nin büyüklüğü, genç bir antrenörün geleceğini karanlığa atma adına, günü kurtarmak için yaptığı ifadeler üzerinden olmamalı…”) diye derslik bir cevap verdi. fakat sezon sonu geldiğinde averaj ile şampiyon olan aykut kocaman’ın fenerbahçe’si görüldü ki futbolun ırzına geçip her türlü düzenbazlıklarla bile o suçladığı trabzonspor ile ligi aynı puanla bitirmiş.
efendi, ağır başlı ve dürüst aykut’un gerçek yüzünü artık herkes gördü. kendiside takkeyi düşürüp kelinin göründüğünü hissedince başladı her fırsat bulduğunda sallamaya.. geçen hafta manisaspor ile kendi sahasında 1-1 berabere kalıp son dakikada bir gollerinin ofsayt gerekçesi ile kabul edilmediği için mağdur edebiyatının dibine vuran bu kişi aynı maçta manisaspor’un hem penaltısının verilmemesini hemde golle sonuçlanacak olan pozisyonun ofsayt diye kesilmesi konusunda tek kelime etmedi.
dün oynanan kayserispor maçında ise neredeyse maçın tamamını kendi kalesi önünde geçiren takımının iki oyuncusunun aynı pozisyon içinde ceza sahasında iki defa el ile kesmesini (gbkz: “görüş açımda değildi”) diyerek cevaplamayan ama aynı yerde kayserispor’un penaltı beklediği bir pozisyonda hakemin doğru karar verdiğini söyleyecek kadar da çirkef bir insandır. yıllardır ahlaklı ve dürüst olarak bildiğimiz insanların teker teker gerçek yüzlerini göstermeleri ve hala bu insanların futbolun içinde olmalarına marka değeri diyoruz. umarım sezon sonu şampiyon olurlar ve mahkemede şike yaptıklarına kanaat getirir. o zaman bu kişileri ve takımlarını 1 ezon bu ligde oynatanlar ne karar verecekler merak ediyorum.
