40
ya bu kadar üzerine oynuyorsunuz adamın, biriniz de kendinizi onun yerine koydunuz mu? düşünün; namusunuzla topunuzu oynuyorsunuz, tüm gücünüzle tüm kalbinizle işinizi yapmaya çalışıyorsunuz. ama iyi ama kötü oynuyorsunuz. ancak yetiştiğiniz kulüp size bir terbiye aşılamış. hoca forma verirse nerede olursa olsun oynanır, mücadele edilir. siz de bu terbiyeyle beraber a takıma çıktığınızdan beri oynamadığınız mevki kalmamış neredeyse. bu yüzden tam olarak hiçbir mevkiinin adamı olamamışsınız. ama sağ bek mevkiinde, kökeniniz o mevki olmadığı halde, milli takımın 2. sağ beki olabilecek kadar yükselmişsiniz. yeteneğiniz sınırlı ancak her zaman o sınırı zorlamışsınız. oysa takımda o kadar yetenekli olduğu halde para için takımını satan, herkesin burnundan getiren lincoln gibiler kral gibi muamele görürken siz o özverinize rağmen sürekli hor görülen dalga geçilen adam olmuşsunuz. oysa size öğretilen galatasaray duruşunda esas olan karakterdi. galatasaraylı önce karaktere sonra yeteneğe bakardı. ama gelin görün ki devran dönmüş bu gelenekler tersine işler hale gelmiş. taraftar evladımızdır diyerek sizi sahipleneceğine milyonarca euro kazanan ama kazandığı paranın hakkını vermek bir kenara bir de takıma zarar veren adamları başının üstünde tutuyor. düşünün yaşayacağınız yıkımı? kaçınız sürekli sizle dalga geçilen bir ortama girmek istersiniz? bu adam ortama girmek şöyle dursun onunla dalga geçenler için canını dişine takıp savaşıyor. kaç kişi tanıyorsunuz bu kadar körü körüne takımını seven? kaç tane erdemli davranışa şahit oldunuz bu ayarda? takımda her sorun bitti oynayın sabrinin üzerine anasını satayım... adamın gece hayatı yok, hocasının arkasından iş çevirmez, takımda bölücülük ayrımcılık yapmaz, taraftara bir gram saygısızlığı yok, altyapıdan çıkan kimseyi tokatlamadı tokatlamaz da çünkü o da oradan çıktı, forma veriliyor ki oynuyor bu kendi suçu mu? ne yaptı bu kadar üzerine gidilmesini hak edecek? formasına mı armasına mı bayrağına mı ihanet etti? ayıptır beyler, bu baskı altnda iyi oynayacak olan da iyi oynayamaz. alpaslan dikmenler, metin oktaylar, gündüz kılıçlar, özhan canaydınlar bizlere böyle yapalım diye mi bıraktı bu emaneti? bu yapılan emanete hıyanettir. elbette yanlışı olan eleştirilir, ancak günahsız adama bu kadar saldırmak ne galatasaraylılıkla bağdaşır ne de türk'lükle... ey galatasaraylı, silkin ve kendine gel! takımına, evladına, geleneğine sarıl, sahip çık! vakit şapkayı önüne koyup düşünme vaktidir, takım bu haldeyse ilk sorumlu taraftarlardır. yönetimler değerlerimizi yok ederken, etrafa para saçarken sustuk birçoğumuz suça ortak olduk. arkadaşlar ben sizi değil, bizi suçluyorum. herkes bu yazıdan kıssadan hisse çıkarmalıdır.