2
sporda şiddet ve düzensizliğin önlenmesine dair kanunun değiştirilmesine galatasaray değerleri ve ahlaki değerler penceresinden bakmamızı öneren bir cümle sanıyorum. bakalım öyleyse:
6222 nolu yasanın değiştirilmesini isteyen kulüplerin başında galatasaray gelmektedir ve bu isteğinde de sonuna kadar haklıdır. allah aşkına 6222'yi başından sonuna kadar okuyun ve ne kadar aceleye getirilmiş olduğunu görün. bunu yaparken de, sporda şiddet yasasıyla, futbol disiplin talimatının 55. maddesini birbirinden ayırın. çünkü yöneticileri şike veya teşvik faaliyelerinde bulunan kulüplerin küme düşürülmesini sağlayan unsur, futbol disiplin talimatının 55. maddesidir. 6222 sayılı yasa, kulüplere verilecek cezalara karışamaz ki, galatasaray spor kulübü, adnan öztürk'ün ağzından futbol disiplin talimatı 55. maddenin değiştirilmesini istemediğini defalarca dile getirmiştir.
öncelikle, kimsenin şike yaptığı için en az 5 yıl hapis yatmasını ben içime sindiremiyorum. ya da kimsenin maç anında ''hakaret'' etti diye (kime göre hakaret) hapis istemiyle yargılanmasını kabullenemiyorum. şike, bir tür dolandırıcılıktır. dolandırıcılık suçunda hapis cezasının üst sınırı 5 yılken (yanlışsam düzeltiniz), şikeyle ilgili hapis cezalarının alt sınırının 5 yıl olması çok düşündürücüdür. şikenin ve müsabaka düzeninin bozulmasına yönelik fiili davranışların yasayla durdurulmaya çalışılması olumlu bir eylemdir hiç şüphesiz. bugün ortada bir şike soruşturması varsa ve bazı büyük kulüplerin de işin içerisinde olduğu anlaşılabildiyse, bu işlerin savcının yetki alanına girmesi sayesindedir.
ama vur deyince de öldürmeyelim. evet, şikeye bulaşan yöneticiler, sporcular, teknik direktörler, vs... bunlar sonsuza kadar spor alanlarından uzaklaştırılsın. ama ömürleri boyunca hapis yatmasınlar yahu. taraftar, küfür etti diye mahkeme mahkeme gezmesin. adli cezalar makul seviyelerde ve avrupa standartlarında, sportif cezalarsa olabildiğince ağır olsun.
son zamanlarda kulüpler birliği ve federasyon şikeyi legalleştirme, küme düşürme cezasını kaldırma, ceplerindeki paraları kurtarma adına pek çok adım atma geyreti içerisinde, doğrudur... ancak bu durum, 6222'nin ne kadar abuk bir yasa olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
onlar kafamızı bulandırmak adına sporda şiddet yasasıyla, futbol disiplin talimatlarının aynı parantez içerisinde olduğu imajını yaratmaya çalışıyor olabilirler. ancak biz bunları ayıralım ve tepkilerimizi ona göre belirleyelim. ömrümüzün büyük bir kısmını tribünlerde geçiriyoruz. küfür de ediyoruz, hakaret de ediyoruz. ibreti alem için ensemizden tutulup 2 yıl hapis istemiyle yargılanmaya başlarsak, 6222'nin aleyhine o gün bağırmaya başlamayalım.
6222 nolu yasanın değiştirilmesini isteyen kulüplerin başında galatasaray gelmektedir ve bu isteğinde de sonuna kadar haklıdır. allah aşkına 6222'yi başından sonuna kadar okuyun ve ne kadar aceleye getirilmiş olduğunu görün. bunu yaparken de, sporda şiddet yasasıyla, futbol disiplin talimatının 55. maddesini birbirinden ayırın. çünkü yöneticileri şike veya teşvik faaliyelerinde bulunan kulüplerin küme düşürülmesini sağlayan unsur, futbol disiplin talimatının 55. maddesidir. 6222 sayılı yasa, kulüplere verilecek cezalara karışamaz ki, galatasaray spor kulübü, adnan öztürk'ün ağzından futbol disiplin talimatı 55. maddenin değiştirilmesini istemediğini defalarca dile getirmiştir.
öncelikle, kimsenin şike yaptığı için en az 5 yıl hapis yatmasını ben içime sindiremiyorum. ya da kimsenin maç anında ''hakaret'' etti diye (kime göre hakaret) hapis istemiyle yargılanmasını kabullenemiyorum. şike, bir tür dolandırıcılıktır. dolandırıcılık suçunda hapis cezasının üst sınırı 5 yılken (yanlışsam düzeltiniz), şikeyle ilgili hapis cezalarının alt sınırının 5 yıl olması çok düşündürücüdür. şikenin ve müsabaka düzeninin bozulmasına yönelik fiili davranışların yasayla durdurulmaya çalışılması olumlu bir eylemdir hiç şüphesiz. bugün ortada bir şike soruşturması varsa ve bazı büyük kulüplerin de işin içerisinde olduğu anlaşılabildiyse, bu işlerin savcının yetki alanına girmesi sayesindedir.
ama vur deyince de öldürmeyelim. evet, şikeye bulaşan yöneticiler, sporcular, teknik direktörler, vs... bunlar sonsuza kadar spor alanlarından uzaklaştırılsın. ama ömürleri boyunca hapis yatmasınlar yahu. taraftar, küfür etti diye mahkeme mahkeme gezmesin. adli cezalar makul seviyelerde ve avrupa standartlarında, sportif cezalarsa olabildiğince ağır olsun.
son zamanlarda kulüpler birliği ve federasyon şikeyi legalleştirme, küme düşürme cezasını kaldırma, ceplerindeki paraları kurtarma adına pek çok adım atma geyreti içerisinde, doğrudur... ancak bu durum, 6222'nin ne kadar abuk bir yasa olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
onlar kafamızı bulandırmak adına sporda şiddet yasasıyla, futbol disiplin talimatlarının aynı parantez içerisinde olduğu imajını yaratmaya çalışıyor olabilirler. ancak biz bunları ayıralım ve tepkilerimizi ona göre belirleyelim. ömrümüzün büyük bir kısmını tribünlerde geçiriyoruz. küfür de ediyoruz, hakaret de ediyoruz. ibreti alem için ensemizden tutulup 2 yıl hapis istemiyle yargılanmaya başlarsak, 6222'nin aleyhine o gün bağırmaya başlamayalım.
