• 11
    bende şöyle bir hikayesi vardır ki, aşağıda yazdıklarımı ali sami yen yıkılmadan önce oynanacak son maç olan taraftar maçı için seçmelere yollamıştım:

    *

    lisedeyken beşiktaşlı bir arkadaşımla, harçlıklarımızdan biriktirip aldığımız biletlerle galatasarayımızın şampiyonlar ligi maçlarını izlemeye giderdik. hem de beşiktaşlı bir arkadaşımla... o biraz da rakibi izlemeye geliyor aslında. malum türkiye’de o zamanlar avrupa’nın meşhur oyuncularını her statta izlemek kısmet olmuyor...

    işte ali sami yen stadyumu, renktaşım olsun ya da olmasın, o an, orada bulunan herkesin tek bir yürek gibi çarptığı, sanki herkesin aynı anda nefes alıp veriyormuşçasına, sarı kırmızılı renklerin verdiği heyecanı; binlerce değil de tek bir kişiymiş gibi, hep bir ağızdan takımına yansıttığı mabedimiz: 2002 yılında liverpool ile oynuyoruz, yine o beşiktaşlı arkadaşımla omuz omuza izlediğimiz bir maç. dakika 71'de radu niculescu, kendisine malum olmuşçasına o ana kadar takımda pek de bir başarı gösterememiş olmasına inat, beni unutmayın diyor sanki; kendisini izleyen büyük taraftara verebileceği belki de en güzel hediyeyi veriyor ve takımımızı 1-0 öne geçiriyor. golden sonra, hiç mi hiç tanımadığım abilerle, amcalarla birbirimize sarıldığımızı hatırlıyorum. ama hissiyatı öyle samimi ki... öyle bir gol sevinci ki, kulaklarım sağır olacak neredeyse; o kadar maç izlemişim ama böylesini hiç duymamışım. maç 1-1 bitiyor ama kazandığımız bir çok karşılaşma sıradan bir yengi iken, bu beraberliği unutamam ben. liverpool’la karşılaştığımız zaman, tarihi ve taraftarını kendisine yakın bulduğundandır herhalde, farklı bir duyguyla izliyoruz her zaman. bizim hissiyatımız gibidir onların takımına bağlılıkları da, bu da bizim için farklı bir rakip kılıyor onları. bir nevi ‘asla yalnız yürümeyecek’ olan iki takımın karşılaşması, başarıya değil de o renkleri gördüğünde kalplerinin yerinden çıkacakmışçasına, metin oktay’ın şutları gibi hızlıca atması onların o an orada bulunmasının sebebi.

    belki de bu yüzden o gol sevinci gibisini bir daha hiç tecrübe edemedim. yani, sarıya kırmızıya değil de, maç skorlarına bakıyor gibi biraz şimdikiler. ya da ben yanılıyorumdur; belki de, kurucumuz ve veda etmekte olduğumuz stadımızına ismini veren ali sami yen bey'in de söylediği gibi: ingilizler gibi toplu bir halde oynamak ve türk olmayan takımları yenmekten geliyordur tüm o haykırışlar...
App Store'dan indirin Google Play'den alın