1286
başkanın başarılı olup olmadığına, ne kadar çok para harcayıp, ne kadar çok yıldız oyuncu getirdiğine bakıp karar verecek kadar yüzeysel bakan biri iseniz eğer, belki de başarısızdır. alakalı ya da değil ama yine de; (bkz: finansal fair play)
kendimi bildim bileli herhangi kulüpte göreve gelen yeni başkan ve yönetimlerin ilk sözü "enkaz devraldık" olmuştur bu ülkede. aslında durum öyle olmasa da en azından gelecekteki muhtemel başarısızlığı sigortalamak adına bunu söyler ya da ima ederler mutlaka. ünal aysal ise harbiden bir enkaz devralmış olmasına rağmen şu ana kadar ağzından bununla ilgili tek bir kelime ya da ima içeren söz çıkmadığı gibi yaptığı açıklamar, sportif konulardaki icraatleri , duruşu ve tavırları ile de son derece başarılı bir başkandır benim gözümde.
göreve yeni gelmiş, türk futboluna (tff, medya, kulüpler, hakem camiaları vs.) yabancı ve daha başkanlık koltuğunda bir senesini bile doldurmamış bir insana başarısız demek ya şuursuzca ya da kasıtlı yapılan bir tespitten öteye gidemez bence. zira vizyonu ve tecrübesi, sadece ülkenin diğer tüm spor kulübü başkanları, federasyon başkanı ve yönetimi değil, ünlü ve tanınmış bir çok iş adamının ve hatta ülke yönetiminde yer alan onca insandan kat be kat üstün bir kişi ve şimdiye dek sergilediği duruş ile de başkanlık koltuğunun hakkını vermiş, başarılı bir başkandır.
aslında kendisinin başarılı veya başarısız olduğu konusunda yorumda bulunmayı, yaşım ve toplumsal statüm gereği kendisine yapılmış büyük bir saygısızlık olarak kabul ederim. çünkü başarılı mıdır, değil midir sorusuna ancak görev süresi bitene kadar geçecek olan iki, üç yıl içinde bizzat yaşayıp gördüğümüz zaman cevap verebileceğiz. büyük futbol ulemalarını tenzih ediyorum tabii ki.
not : ayrıca futbolcu transferini başkan yapmaz, nasıl olacak, yani takıma hangi mevkiye ne kadar adam lazım olduğunu, bu mevkilere uygun futbolcuları tespit etmeyi sonra bunları transfer etmek için dünyanın dört bir yanındaki futbolcu menajeri denen bir sürü çakal çukalla (işini düzgün yapanları tenzih ederim tabii ki, varsa eğer) ünal aysal'mı muhatap olacak. ha bunu yapan başkan modeli yok mu? tabii ki var ama en iyi tanıdıklarımızdan bir kaçının şu an nerelerde, kulüplerinin de ne durumda olduğunu görüyoruz. o nedenle biraz sabır, sükunet ve destek. olmadı gölge etme yeter.
kaldı ki selçuk inan, muslera, eboue ve melo hiç zorlanmadan yıldızdır diyebileceğiniz adamlardır, ha yıldızdan kasıt barcelona ve real madrid onbirinin yarısını oluşturan, messi, ronaldo vb.leri filan gibi oyuncular ise onlara yıldız değil süper yıldız denmekte. üstelik bu sene lig yerine bi'çeşit tiyatro oynandığı düşünülürse ki bu apayrı bir tartışma konusu, kendisini eleştirmek anlamsız biraz sanki.
kendimi bildim bileli herhangi kulüpte göreve gelen yeni başkan ve yönetimlerin ilk sözü "enkaz devraldık" olmuştur bu ülkede. aslında durum öyle olmasa da en azından gelecekteki muhtemel başarısızlığı sigortalamak adına bunu söyler ya da ima ederler mutlaka. ünal aysal ise harbiden bir enkaz devralmış olmasına rağmen şu ana kadar ağzından bununla ilgili tek bir kelime ya da ima içeren söz çıkmadığı gibi yaptığı açıklamar, sportif konulardaki icraatleri , duruşu ve tavırları ile de son derece başarılı bir başkandır benim gözümde.
göreve yeni gelmiş, türk futboluna (tff, medya, kulüpler, hakem camiaları vs.) yabancı ve daha başkanlık koltuğunda bir senesini bile doldurmamış bir insana başarısız demek ya şuursuzca ya da kasıtlı yapılan bir tespitten öteye gidemez bence. zira vizyonu ve tecrübesi, sadece ülkenin diğer tüm spor kulübü başkanları, federasyon başkanı ve yönetimi değil, ünlü ve tanınmış bir çok iş adamının ve hatta ülke yönetiminde yer alan onca insandan kat be kat üstün bir kişi ve şimdiye dek sergilediği duruş ile de başkanlık koltuğunun hakkını vermiş, başarılı bir başkandır.
aslında kendisinin başarılı veya başarısız olduğu konusunda yorumda bulunmayı, yaşım ve toplumsal statüm gereği kendisine yapılmış büyük bir saygısızlık olarak kabul ederim. çünkü başarılı mıdır, değil midir sorusuna ancak görev süresi bitene kadar geçecek olan iki, üç yıl içinde bizzat yaşayıp gördüğümüz zaman cevap verebileceğiz. büyük futbol ulemalarını tenzih ediyorum tabii ki.
not : ayrıca futbolcu transferini başkan yapmaz, nasıl olacak, yani takıma hangi mevkiye ne kadar adam lazım olduğunu, bu mevkilere uygun futbolcuları tespit etmeyi sonra bunları transfer etmek için dünyanın dört bir yanındaki futbolcu menajeri denen bir sürü çakal çukalla (işini düzgün yapanları tenzih ederim tabii ki, varsa eğer) ünal aysal'mı muhatap olacak. ha bunu yapan başkan modeli yok mu? tabii ki var ama en iyi tanıdıklarımızdan bir kaçının şu an nerelerde, kulüplerinin de ne durumda olduğunu görüyoruz. o nedenle biraz sabır, sükunet ve destek. olmadı gölge etme yeter.
kaldı ki selçuk inan, muslera, eboue ve melo hiç zorlanmadan yıldızdır diyebileceğiniz adamlardır, ha yıldızdan kasıt barcelona ve real madrid onbirinin yarısını oluşturan, messi, ronaldo vb.leri filan gibi oyuncular ise onlara yıldız değil süper yıldız denmekte. üstelik bu sene lig yerine bi'çeşit tiyatro oynandığı düşünülürse ki bu apayrı bir tartışma konusu, kendisini eleştirmek anlamsız biraz sanki.