3784
daha sözlük sektörü köhnemeye başlamadan sözlüklerde yazmış,okumuş, yönetmiş, emek vermiş ve kanımca yüzünü eskitmiş bir sözlükçüyüm. kimileri beni başka sözlüklerde başka nicklerden bilir fakat galatasaraysözlük benim için normal bir sözlük klasmanında değildir. bunun en temel sebebi burada kendimi,politik görüşümü,kişisel zevklerimi veya edebi yeteneğimi ortaya koymaktan ziyade galatasaraylılığımı yaşamaya ve benim gibi galatasaraylılığını yaşayan farklı insanları dinlemeye geliyorum.
bazen 1 ay giremiyorum, bazen her gün online olup yazıyorum, dertleniyorum. kalemimle ün yapmak, sözlük magazininden haberdar olmak, bir sürü kanka edinmek gibi bir hesabım hiç olmadı zira maksatla ilişiği yok. yönetici iki kardeşi de defalarca gördüm, kimi zaman sohbetler de ettim. buradan bir sürü arkadaş da edindim. kimisiyle yakın arkadaş da olduk. yemekler de yedik, içkiler de içtik. 2 sene önce son kez topa ayak vurduğumda yine bu sözlükten onlarca insanla beraberdim. hayatımı zindan eden, beni yarım insana dönüştüren o korkunç sakatlığı da buradan dostlarımla halı saha maçı yaparken yaşadım. çok sevdiğim futbolu oynayamaz oldum. sayısız telefon ve geçmiş olsun dileği yine buradan tanıdığım arkadaşlarımdan geldi. hiçbiri beni unutmadı. aradan sene geçti hala soran bile oldu.
maçlara gelemez oldum. hoş sohbetlerden uzaklaşmak zorunda kaldım. ama dedim ya hiç unutulmadım. kel bir abim vardır mesela buradan iyi adamdır, biraz popülerdir bilirsiniz. ne zaman arasam her konuda yardımcı da olur. ona danışıp tt arena güney tribünden kombinemi de aldım. her maç öncesi ve sonrası üzülsek de küsmedik. birbirimizi görünce hep gülümsedik. sevildiğimi falan hissettim mesela. kimdi ki bu adamlar oysa. ne yani alt tarafı galatasaraylıyız işte. bazılarımızın ne iş yaptığını, evli olup olmadığını, kaç yaşında olduğunu bile bilmem. sadece galatasaraylıyız.
2-3 ay görmediğim bir gsuser dostum beni yolda gördüğünde koştu geldi, selam verdi, çayımızı içip, sigaramızı içtik. bir baktık ki işe geç kalmışız, bir paket sigarayı bitirmişiz. dedim ya işte unutulmadığımı gördüm ben burada. şu makineleşmiş tüketim toplumunda bir gördüğünü 1 hafta sonra hatırlamadığın, insanın insana selam vermeye erindiği şu sikik düzende hep selamlandım. galatasaraylı olmanın en başta insan olmaya tekabül ettiğini kanıtlar gibiydik. taçsız kralın dediği gibi '' galatasaray daha vefalı '' sözünü tutar gibiydik hep. 2 ay kadar önce yurtdışına çıkmama 1-2 gün kala metroda bir adam geldi, ince, uzun, yüzü de çok güleç böyle. ''abi naber'' dedi. 3 durakta yurtdışı planımı anlattım ona, heyecanımı aynı şekilde yaşadı. yurtdışına çıkmadan önce gördüğüm ve helalleştiğim son arkadaşım da yine gsuserlerinden biri olmuştu tesadüfen.
hayatımda gördüğüm en kötü galatasaray'a denk geldik bu sözlükteki dostlarla. ben ki galatasaray başarısız olunca, sigarayı bırakmaya çalışan adamın ilk 1 haftasındaki triplere girerim. onlarla beraber sabretmeyi, kafamı dağıtmayı öğrendim. aynı derdi 100 kişiyle falan paylaştım. bi baktım azaldı. resmen derdim azaldı !!! bazı genç insanlar mesela kendilerini adadılar sözlüğe. gözümüzün önünde mesai falan yapmaya başladılar. kimileri sanal, kimileri reelde. şimdi diyeceksiniz bu manyaklardan her sözlükte var. evet var haklısınız da bu adamların neredeyse hiçbir çıkarı yok. her şeyden önce bir kadın potansiyeli yok şu sözlüğün. sadece seviyorlar. öyle dava, misyon falan adamı da değil kimse. seviyor işte.
hemen her sözlükte benzeri ithamlar, eleştiriler, tartışmalar yaşadım, gördüm. insanın olduğu heryerde hep sistemle alakalı eleştiriler ve problemler oluyor. kimi zaman haklı eleştiriler de oluyor elbet. başka sözlükler veya mecmualarda ben de çok eleştirdim,tartıştım hatta burda da bir yazarla çok ciddi tartıştım ama burada zaman harcayıp, emek veren yönetici ve yazar dostlarıma hakkımı helal ediyorum. onlardan yana hiçbir zaman yanlı bir tutum hissetmedim. elbette çok yakından tanıdıklarıyla alakalı daha ılımlı tavırları olacaktır, hepimiz beşeriz neticede. ben bu sözlük var oldukça burada yazacağım ve buradaki dostlarımla görüşeceğim çünkü hepsinde metin oktay'ı, baba gündüzü, kralı,hagiyi,bülenti,fatih terimi,saundersı kısaca sarı kırmızıyı görüyorum. hepinize helal olsun... gecenin üçünde öyle eser bana bazen...
bazen 1 ay giremiyorum, bazen her gün online olup yazıyorum, dertleniyorum. kalemimle ün yapmak, sözlük magazininden haberdar olmak, bir sürü kanka edinmek gibi bir hesabım hiç olmadı zira maksatla ilişiği yok. yönetici iki kardeşi de defalarca gördüm, kimi zaman sohbetler de ettim. buradan bir sürü arkadaş da edindim. kimisiyle yakın arkadaş da olduk. yemekler de yedik, içkiler de içtik. 2 sene önce son kez topa ayak vurduğumda yine bu sözlükten onlarca insanla beraberdim. hayatımı zindan eden, beni yarım insana dönüştüren o korkunç sakatlığı da buradan dostlarımla halı saha maçı yaparken yaşadım. çok sevdiğim futbolu oynayamaz oldum. sayısız telefon ve geçmiş olsun dileği yine buradan tanıdığım arkadaşlarımdan geldi. hiçbiri beni unutmadı. aradan sene geçti hala soran bile oldu.
maçlara gelemez oldum. hoş sohbetlerden uzaklaşmak zorunda kaldım. ama dedim ya hiç unutulmadım. kel bir abim vardır mesela buradan iyi adamdır, biraz popülerdir bilirsiniz. ne zaman arasam her konuda yardımcı da olur. ona danışıp tt arena güney tribünden kombinemi de aldım. her maç öncesi ve sonrası üzülsek de küsmedik. birbirimizi görünce hep gülümsedik. sevildiğimi falan hissettim mesela. kimdi ki bu adamlar oysa. ne yani alt tarafı galatasaraylıyız işte. bazılarımızın ne iş yaptığını, evli olup olmadığını, kaç yaşında olduğunu bile bilmem. sadece galatasaraylıyız.
2-3 ay görmediğim bir gsuser dostum beni yolda gördüğünde koştu geldi, selam verdi, çayımızı içip, sigaramızı içtik. bir baktık ki işe geç kalmışız, bir paket sigarayı bitirmişiz. dedim ya işte unutulmadığımı gördüm ben burada. şu makineleşmiş tüketim toplumunda bir gördüğünü 1 hafta sonra hatırlamadığın, insanın insana selam vermeye erindiği şu sikik düzende hep selamlandım. galatasaraylı olmanın en başta insan olmaya tekabül ettiğini kanıtlar gibiydik. taçsız kralın dediği gibi '' galatasaray daha vefalı '' sözünü tutar gibiydik hep. 2 ay kadar önce yurtdışına çıkmama 1-2 gün kala metroda bir adam geldi, ince, uzun, yüzü de çok güleç böyle. ''abi naber'' dedi. 3 durakta yurtdışı planımı anlattım ona, heyecanımı aynı şekilde yaşadı. yurtdışına çıkmadan önce gördüğüm ve helalleştiğim son arkadaşım da yine gsuserlerinden biri olmuştu tesadüfen.
hayatımda gördüğüm en kötü galatasaray'a denk geldik bu sözlükteki dostlarla. ben ki galatasaray başarısız olunca, sigarayı bırakmaya çalışan adamın ilk 1 haftasındaki triplere girerim. onlarla beraber sabretmeyi, kafamı dağıtmayı öğrendim. aynı derdi 100 kişiyle falan paylaştım. bi baktım azaldı. resmen derdim azaldı !!! bazı genç insanlar mesela kendilerini adadılar sözlüğe. gözümüzün önünde mesai falan yapmaya başladılar. kimileri sanal, kimileri reelde. şimdi diyeceksiniz bu manyaklardan her sözlükte var. evet var haklısınız da bu adamların neredeyse hiçbir çıkarı yok. her şeyden önce bir kadın potansiyeli yok şu sözlüğün. sadece seviyorlar. öyle dava, misyon falan adamı da değil kimse. seviyor işte.
hemen her sözlükte benzeri ithamlar, eleştiriler, tartışmalar yaşadım, gördüm. insanın olduğu heryerde hep sistemle alakalı eleştiriler ve problemler oluyor. kimi zaman haklı eleştiriler de oluyor elbet. başka sözlükler veya mecmualarda ben de çok eleştirdim,tartıştım hatta burda da bir yazarla çok ciddi tartıştım ama burada zaman harcayıp, emek veren yönetici ve yazar dostlarıma hakkımı helal ediyorum. onlardan yana hiçbir zaman yanlı bir tutum hissetmedim. elbette çok yakından tanıdıklarıyla alakalı daha ılımlı tavırları olacaktır, hepimiz beşeriz neticede. ben bu sözlük var oldukça burada yazacağım ve buradaki dostlarımla görüşeceğim çünkü hepsinde metin oktay'ı, baba gündüzü, kralı,hagiyi,bülenti,fatih terimi,saundersı kısaca sarı kırmızıyı görüyorum. hepinize helal olsun... gecenin üçünde öyle eser bana bazen...