14
2011/12 sezonu chelsea için de başladı stoke city maçıyla. maçtan önce, kolay bir maç olmayacağı belliydi. 1975'ten beri chelsea karşısında galip gelemeyen stoke city, neredeyse tamamen sertliğe, fiziki üstünlüğe dayalı bir takım bir kaç senedir. iyi savunma yapıyorlar ve savunmaya çekildikleri an'larda, o kilidi açacak gol gelmedikçe daha da direnç kazanıyor. bunların yanına bir de etkili seyirci desteği eklendi mi, puan çıkarmanın bir hayli zor olduğu bir deplasman haline geliyor stoke city deplasmanı. geçen sezon olduğu gibi, bu sezon da 1 puan çıkarabildi anca chelsea.
parantezi aç. bu arada stoke city, tam servet'e göre takım. parantezi kapa.
beklenilen, ideal 11 ile çıktı diyebiliriz boas için, sadece kalou yerine drogba'yı ilk 11 bekliyordum ilk 11'de. böylesine fiziğe dayalı futbol oynayan bir takıma karşı drogba sahada olması gerekirdi.
xavi ve iniesta. birisi olmadı mı barca tökezliyor, messi o kadar etkili olamıyor. aynı şey chelsea için de, lampard ve essien ile geçerli. birisi olmadı mı chelsea tökezliyor, hücum aksıyor. villas-boas da kuşkusuz bunun farkında ve daha bir kaç gün önce, totalde 6 tane orta saha oyuncusuna ihtiyaçları olduğunu vurguladı. 2 orta saha istediğini açıkladı bir diğer deyişle. orta saha takviyesinin bir an önce yapılması gerekiyor. uzunca bir süre modric transferi için uğraşıldı, hala dedikodular var, keza nasri haberleri de çıkmaya başladı. fakat çözüme kavuşması gerekiyor artık transferin. bu hafta içerisinde en az 1 transfer bekliyorum. ayrıca, kalou ve malouda'dan daha yaratıcı bir forvet/kanat oyuncusu da gerekli gibi.
genel olarak, geçen sene, ray wilkins'in takımdan ayrılmasından sonraki, özgüvensiz, silik, mentalite olarak çökmüş takım yok. takımın kendine güveni gelmiş en başta. oyunu rakip sahaya yığmak isteyen, defansif çizgiyi orta sahaya kadar çeken, çok fazla top tutmadan, basit ve çabuk oynayacak bir chelsea oluşturmak istiyor boas. ilk maçta da bunları net biçimde denedi takım. ilk yarının bir bölümünde, ikinci yarının genelinde de oyunu rakip sahaya yıktı chelsea. fakat basit ve çabuk oynama konusunda sıkıntı var. zaman zaman etkili organizasyonlar da oldu fakat sonuç gelmedi.
torres kendine gelmiş, kanatlar, özellikle de bosingwa baya etkiliydi. atılacak 1 gol stoke city'yi ip gibi çözerdi fakat o gol gelmedi işte. tahmin ediyorum ki, stoke city'ye karşı deplasmanda atılan ilk gollerin çoğu muhtemelen ya şansa, ya duran top, ya da tamamen bireysel beceriyle gelen gollerdir. bu takım kolay kolay gol yemez yoksa. yakaladığı bir kaç önemli pozisyondan da yararlanamazsan, 1 puanla yetinirsin.
önümüzdeki hafta west bromwich'i, ardından da norwic gelecek stamford'a. bu bakımdan şanslı chelsea. chelsea'yi, stamford'da zorlayacaklarını zannetmiyorum. 6 puan gelir bu 2 maçtan, takım daha bi' oturur, yeni orta saha transfer(ler)i de gelir, takıma uyum süreci, luiz'in sakatlığı geçer derken sunderland deplasmanında boas'ın istediği takımı daha net görürüz.
http://jaimelesport.blogspot.com/...ity-0-0-chelsea.html
parantezi aç. bu arada stoke city, tam servet'e göre takım. parantezi kapa.
beklenilen, ideal 11 ile çıktı diyebiliriz boas için, sadece kalou yerine drogba'yı ilk 11 bekliyordum ilk 11'de. böylesine fiziğe dayalı futbol oynayan bir takıma karşı drogba sahada olması gerekirdi.
xavi ve iniesta. birisi olmadı mı barca tökezliyor, messi o kadar etkili olamıyor. aynı şey chelsea için de, lampard ve essien ile geçerli. birisi olmadı mı chelsea tökezliyor, hücum aksıyor. villas-boas da kuşkusuz bunun farkında ve daha bir kaç gün önce, totalde 6 tane orta saha oyuncusuna ihtiyaçları olduğunu vurguladı. 2 orta saha istediğini açıkladı bir diğer deyişle. orta saha takviyesinin bir an önce yapılması gerekiyor. uzunca bir süre modric transferi için uğraşıldı, hala dedikodular var, keza nasri haberleri de çıkmaya başladı. fakat çözüme kavuşması gerekiyor artık transferin. bu hafta içerisinde en az 1 transfer bekliyorum. ayrıca, kalou ve malouda'dan daha yaratıcı bir forvet/kanat oyuncusu da gerekli gibi.
genel olarak, geçen sene, ray wilkins'in takımdan ayrılmasından sonraki, özgüvensiz, silik, mentalite olarak çökmüş takım yok. takımın kendine güveni gelmiş en başta. oyunu rakip sahaya yığmak isteyen, defansif çizgiyi orta sahaya kadar çeken, çok fazla top tutmadan, basit ve çabuk oynayacak bir chelsea oluşturmak istiyor boas. ilk maçta da bunları net biçimde denedi takım. ilk yarının bir bölümünde, ikinci yarının genelinde de oyunu rakip sahaya yıktı chelsea. fakat basit ve çabuk oynama konusunda sıkıntı var. zaman zaman etkili organizasyonlar da oldu fakat sonuç gelmedi.
torres kendine gelmiş, kanatlar, özellikle de bosingwa baya etkiliydi. atılacak 1 gol stoke city'yi ip gibi çözerdi fakat o gol gelmedi işte. tahmin ediyorum ki, stoke city'ye karşı deplasmanda atılan ilk gollerin çoğu muhtemelen ya şansa, ya duran top, ya da tamamen bireysel beceriyle gelen gollerdir. bu takım kolay kolay gol yemez yoksa. yakaladığı bir kaç önemli pozisyondan da yararlanamazsan, 1 puanla yetinirsin.
önümüzdeki hafta west bromwich'i, ardından da norwic gelecek stamford'a. bu bakımdan şanslı chelsea. chelsea'yi, stamford'da zorlayacaklarını zannetmiyorum. 6 puan gelir bu 2 maçtan, takım daha bi' oturur, yeni orta saha transfer(ler)i de gelir, takıma uyum süreci, luiz'in sakatlığı geçer derken sunderland deplasmanında boas'ın istediği takımı daha net görürüz.
http://jaimelesport.blogspot.com/...ity-0-0-chelsea.html