2361
üçkağıtçı ve çirkefmiş bunu öğrenmek iyi oldu. bu yüzden galatasaray kaptanlığı yapamazmış. benim izleyebildiğim en efsane kaptan bülent korkmaz için diğer takım taraftarlarının söylediği sıfatların başında bunlar geliyor. yoksa hepimizin efsanesi kaptan bülent de mi hak etmemişti kaptanlığı.
yıllardır bir türlü anlayamadınız ya helal olsun. bir futbolcunun kaşı, gözü, duruşu, bakışı yüzünden değil onların kabul görmeleri. takıma vermeye çalıştıkları şeyler için, futbol tarzları için sevilen sahadaki kewell'ı da neill'ı da sırf yakışıklılar diye seviliyorlar sandınız ve bu yüzden yok ettiniz, nefret simgesi haline getirmeye çalıştınız; bu davranışı en azından şu an için stsl'nin en iyi forveti için yapmayın. hayal ettiklerimizi gerçekleştirebilecek kişilerin başında gelen adama yapmayın. baros'u bari hastalıklı paranoyak düşüncelerinize alet etmeyin. kaptanlık mevzusuna gelince; benim kaptanımın muhteşem yetenekleri olmasına gerek yok, 15asist 20 golle oynamasına hiç gerek yok. sahada savaşmasına gerek var, sonucu kabullenmemesine, takımımı ezdirmemesine, gerektiğinde isyan etmesine, haksızlığa boyun eğmemesine gerek var. takımda bölünmüşlüğü engellemesine gerek var, bunun baş sorumlusu olmasına değil. taraftarla takımı bütünleştirmesine gerek var. oynamayan adama kaptanlık verilmez deniyor bir de. arkasına bakmadan giden arda kadar sahaya çıkmış acaba geçen yıl. taraftarla küs olan adam takımla taraftarı nasıl/ne kadar bütünleştirebilmiş. taraftarın gözünde sevilen adam olması gerekir bir kaptanın. taraftarın gözünde kredisi olmalıdır ki taraftarı ikiye bölmesin, bir grup desteklerken diğeri ıslıklamasın. adnan ve saz arkadaşları ne yazık ki arda turan'ı yalnız bıraktı taraftarın önünde o ayrı konu.
takımda bu yüzden taraftarın nefret simgesi haline gelmiş ayhan ve servet kaptan olmamalıdır. sabri ya da baros ya da selçuk. hiç fark etmez. sabri her ne kadar gönlümdeki kaptan olsa da kaptanlık vasıflarına sahip olup olmadığı konusunda çekincelerim var. taraftarın da sevgisini kazanmış kişilerden biri olmalı kaptan. fatih terim de gelebilecek tepkileri önceden görür ve ona göre seçim yapar umarım.
edit: sırf kaşı, gözü yüzünden sevildiğini sanılan diğer mağdurumuz lorik cana'yı unutmuşum.
yıllardır bir türlü anlayamadınız ya helal olsun. bir futbolcunun kaşı, gözü, duruşu, bakışı yüzünden değil onların kabul görmeleri. takıma vermeye çalıştıkları şeyler için, futbol tarzları için sevilen sahadaki kewell'ı da neill'ı da sırf yakışıklılar diye seviliyorlar sandınız ve bu yüzden yok ettiniz, nefret simgesi haline getirmeye çalıştınız; bu davranışı en azından şu an için stsl'nin en iyi forveti için yapmayın. hayal ettiklerimizi gerçekleştirebilecek kişilerin başında gelen adama yapmayın. baros'u bari hastalıklı paranoyak düşüncelerinize alet etmeyin. kaptanlık mevzusuna gelince; benim kaptanımın muhteşem yetenekleri olmasına gerek yok, 15asist 20 golle oynamasına hiç gerek yok. sahada savaşmasına gerek var, sonucu kabullenmemesine, takımımı ezdirmemesine, gerektiğinde isyan etmesine, haksızlığa boyun eğmemesine gerek var. takımda bölünmüşlüğü engellemesine gerek var, bunun baş sorumlusu olmasına değil. taraftarla takımı bütünleştirmesine gerek var. oynamayan adama kaptanlık verilmez deniyor bir de. arkasına bakmadan giden arda kadar sahaya çıkmış acaba geçen yıl. taraftarla küs olan adam takımla taraftarı nasıl/ne kadar bütünleştirebilmiş. taraftarın gözünde sevilen adam olması gerekir bir kaptanın. taraftarın gözünde kredisi olmalıdır ki taraftarı ikiye bölmesin, bir grup desteklerken diğeri ıslıklamasın. adnan ve saz arkadaşları ne yazık ki arda turan'ı yalnız bıraktı taraftarın önünde o ayrı konu.
takımda bu yüzden taraftarın nefret simgesi haline gelmiş ayhan ve servet kaptan olmamalıdır. sabri ya da baros ya da selçuk. hiç fark etmez. sabri her ne kadar gönlümdeki kaptan olsa da kaptanlık vasıflarına sahip olup olmadığı konusunda çekincelerim var. taraftarın da sevgisini kazanmış kişilerden biri olmalı kaptan. fatih terim de gelebilecek tepkileri önceden görür ve ona göre seçim yapar umarım.
edit: sırf kaşı, gözü yüzünden sevildiğini sanılan diğer mağdurumuz lorik cana'yı unutmuşum.