3
61. dakikada baba tarafından trabzonlu olmasından şüphelenilen bastian schweinsteiger'in ayağından kazandığı penaltı ile öne geçen almanya "bir gol bize yetmez! almanyayız biz haydi bre alamanlar!" diyerek hücuma çıktı ve 67'de mario g*tze'nin* ayağından bulduğu gol ile skoru 2-0'a getirdi.
brezilyalılar dağılmıştı. çok üzülmüşlerdi. her futbolsever gibi çocukluğunda brezilyalı bir futbolcu ismi söyleyerek* mahalle maçlarında koşturan bir çocuk olan viktor kassai bu hüzünlü duruma sadece 4 dakika dayanabildi ve 71. dakikada penaltı noktasını gösterdi. topun başında robinho vardı. çok pis koydu ve durumu 2-1'e getirdi. o anda hem viktor kassai'nin hem de tüm çocukluğunda brezilyalı bir futbolcu ismi söyleyerek* mahalle maçlarında koşturan çocukların zaman-uzay boşluğunda sıkışan hallerinin ve de iddaa'da bu maça üst oynayanların gözlerinden birer damla mutluluk gözyaşının geldiği rivayet edilir.
ama maç daha bitmemişti!
almanlar asla pes etmezdi!
dakikalar 80'i gösterirken nufus kağıdı 90'ı gösteren* andre schürrle almanya adına skoru 3-1'e getiren golü kaydediyordu.
tam da o andan 3-5 dakika sonra neymar da silva'nın annesi brezilya yedek kulübesinden birisini arıyor ve telefona oğlunu istiyordu. ilk başta bu duruma şaşıran neymar bi anlık şaşkınlığını üzerinden atıp telefonu kulağına götürüyordu.
neymar'ın annesi: "oğlum! bu ne hal? bu mu bizim sizin futbolcu olmanız için harcadığımız emeklerin karşılığı?"
neymar: "ama anne bi ben değii bütün takım çok kötü"
neymar'ın annesi: "ben mazeret anlamam oğlum! bak helga hanımların oğlu andre schürrle'ye! nasıl da attı golünü? daha kaç yaşında çocuk..."
neymar: "anne o çocuk benden 2 yaş büyük ya... ben 92'liyim o 90'lı..."
neymar'ın annesi: "anlamam ben efendim! neyin eksik senin ondan? biz senin neyini eksik ettik? internet dedin aldık, pileysiteyşın dedin aldık, guitar hero dedin aldık... baban senin psikolojin bozulmasın, futbolun kötü etkilenmesin diye saçlarına bile bişey demiyo!"
neymar: "off tamam anne ya. neyse ben kapatıyorum bizim takım atağa kalkıyo"
neymar'ın annesi: "tamam oğlum. hadi allah utandırmasın..."
ve neymar telefonu kapatıp ailesini, internetini, playstation'unu, guitar hero'sunu ve saçlarını düşünerek kaleye doğru ilerlemeye başladı...
dakikalar 90'ı gösterirken brezilya'nın bölünmez bütünlüğü adına skoru 3-2'ye getiren golü attı ve brezilya'nın 2 farklı yenilmesini, diğer bir deyişle almanya'nın brezilya'ya handikaplı koymasını önlüyordu...
maç bitimi ise brezilya tribünleri sanki tek ses olmuştu. dakikalarca aynı cümleyi bıkmadan, usanmadan, gırtlakları yırtılırcasına haykırdılar:
"handikap oynayanın anasını s*keyim!"
brezilyalılar dağılmıştı. çok üzülmüşlerdi. her futbolsever gibi çocukluğunda brezilyalı bir futbolcu ismi söyleyerek* mahalle maçlarında koşturan bir çocuk olan viktor kassai bu hüzünlü duruma sadece 4 dakika dayanabildi ve 71. dakikada penaltı noktasını gösterdi. topun başında robinho vardı. çok pis koydu ve durumu 2-1'e getirdi. o anda hem viktor kassai'nin hem de tüm çocukluğunda brezilyalı bir futbolcu ismi söyleyerek* mahalle maçlarında koşturan çocukların zaman-uzay boşluğunda sıkışan hallerinin ve de iddaa'da bu maça üst oynayanların gözlerinden birer damla mutluluk gözyaşının geldiği rivayet edilir.
ama maç daha bitmemişti!
almanlar asla pes etmezdi!
dakikalar 80'i gösterirken nufus kağıdı 90'ı gösteren* andre schürrle almanya adına skoru 3-1'e getiren golü kaydediyordu.
tam da o andan 3-5 dakika sonra neymar da silva'nın annesi brezilya yedek kulübesinden birisini arıyor ve telefona oğlunu istiyordu. ilk başta bu duruma şaşıran neymar bi anlık şaşkınlığını üzerinden atıp telefonu kulağına götürüyordu.
neymar'ın annesi: "oğlum! bu ne hal? bu mu bizim sizin futbolcu olmanız için harcadığımız emeklerin karşılığı?"
neymar: "ama anne bi ben değii bütün takım çok kötü"
neymar'ın annesi: "ben mazeret anlamam oğlum! bak helga hanımların oğlu andre schürrle'ye! nasıl da attı golünü? daha kaç yaşında çocuk..."
neymar: "anne o çocuk benden 2 yaş büyük ya... ben 92'liyim o 90'lı..."
neymar'ın annesi: "anlamam ben efendim! neyin eksik senin ondan? biz senin neyini eksik ettik? internet dedin aldık, pileysiteyşın dedin aldık, guitar hero dedin aldık... baban senin psikolojin bozulmasın, futbolun kötü etkilenmesin diye saçlarına bile bişey demiyo!"
neymar: "off tamam anne ya. neyse ben kapatıyorum bizim takım atağa kalkıyo"
neymar'ın annesi: "tamam oğlum. hadi allah utandırmasın..."
ve neymar telefonu kapatıp ailesini, internetini, playstation'unu, guitar hero'sunu ve saçlarını düşünerek kaleye doğru ilerlemeye başladı...
dakikalar 90'ı gösterirken brezilya'nın bölünmez bütünlüğü adına skoru 3-2'ye getiren golü attı ve brezilya'nın 2 farklı yenilmesini, diğer bir deyişle almanya'nın brezilya'ya handikaplı koymasını önlüyordu...
maç bitimi ise brezilya tribünleri sanki tek ses olmuştu. dakikalarca aynı cümleyi bıkmadan, usanmadan, gırtlakları yırtılırcasına haykırdılar:
"handikap oynayanın anasını s*keyim!"
