8
aslında bulgaristan milli futbol takımı üzerinden, bulgaristan adına sahip, türkiye'ye vize sıkıntısı yaşatan ülkeye geçireceğim birazcık.
evet, bulgaristan milli futbol takımında onayan en büyük efsane hristo stoitchkovdur benim nazarımda. tabii günümüzde ise her yıl ülkede yılın sporcusu seçilen tek bir adam vardır. o da, dimitar berbatov'dur.
bulgaristan'da yaşam oldukça ucuzdur. 1-2 ay önce balkan şampiyonası için gitmiştim. motor yarışlarından dolayı. sanırım para birimleri leva idi. sofya'da pek bulunamadım ama, pleven'de epeyce bir zaman geçirdim. biz plevne diye biliyoruz, onlar pleven diyor. öyle bir yer işte. oraya gitmek için de çıkmadığımız dağ yolu, aşmadığımız sıkıntılı patika kalmadı. gps bile işlemez oldu bazı yerlerde. dağın tepesinde ışık yok, araba geçmiyor 1 tane bile. yağmur sel olmuştu. garip yaratıklar geçiyordu camın önünden. arabanın farlarını kapadığımızda ise ortalık zifiri karanlıktı. ay ışığı bile yoktu, yıldız bile yoktu gökyüzünde. öyle pis bir yerdi orası. ne kabustu.
neyse, şehire indik, şehir içinde taksi kullandım birkaç kez. 7-8 km'lik yola 3.5 leva almışlardı galiba. sanırım bizim parayla 5 lira gibi bir şey. ucuzdu ama sıkıntılıydı. arabalar eskiiii, akşam olunca evlerin ışıkları bile yanmıyordu. fakat gece hayatı belli yerlerde vardı, sınırlı olsa da eh işte idare eder diyebiliyorsunuz. böyle birkaç şehir gördüm orada. gitmenizi pek tavsiye etmem. bir de dini temsil eden bir gram bir şey yok ortada. komunizmin etkisinden çıkılamadığı besbelli.
sonra anladım işte. burada neden her sene yılın sporcusu berbatov seçiliyor sitemlerimi.
çünkü övünecekleri tek şeyleri o gibi bir şey galiba.
pek küçük görmek de istemiyorum ama, milli takımları da kötü zaten. hele bir yarış pistleri var ki inanılmaz komik. gelin evimin arka bahçesine ellerimizle pist kuralım daha çok verim alırız.
adamların motor federasyonu başkanı var, ama ne başkan. tam bir ayıoğlu.
elinde sigara ile yarış yönetiyor pistin kenarında. ve aklınca kendi yarışçılarına kıyak yapıyor. pit çıkışlarında ceza alan yarışçısına erken zamanla ile kalkış imkanı sunmalar vesaire. hey yavrum hey, ilkellik kötü ama çook kötü bir şey.
dünya standartlarını yakalayan tek yerleri de, otelleri sanırım. onlar gerçekten güzeldi.
devam:
son olarak, ve rivayet o dur ki, burada yaşayan türk kanına sahip olan bulgarlar, bunu dile getirmeyi pek istemezlermiş. türk'üz diyene, büyük sıkıntı yapmışlar zamanında muhtemelen.
evet, bulgaristan milli futbol takımında onayan en büyük efsane hristo stoitchkovdur benim nazarımda. tabii günümüzde ise her yıl ülkede yılın sporcusu seçilen tek bir adam vardır. o da, dimitar berbatov'dur.
bulgaristan'da yaşam oldukça ucuzdur. 1-2 ay önce balkan şampiyonası için gitmiştim. motor yarışlarından dolayı. sanırım para birimleri leva idi. sofya'da pek bulunamadım ama, pleven'de epeyce bir zaman geçirdim. biz plevne diye biliyoruz, onlar pleven diyor. öyle bir yer işte. oraya gitmek için de çıkmadığımız dağ yolu, aşmadığımız sıkıntılı patika kalmadı. gps bile işlemez oldu bazı yerlerde. dağın tepesinde ışık yok, araba geçmiyor 1 tane bile. yağmur sel olmuştu. garip yaratıklar geçiyordu camın önünden. arabanın farlarını kapadığımızda ise ortalık zifiri karanlıktı. ay ışığı bile yoktu, yıldız bile yoktu gökyüzünde. öyle pis bir yerdi orası. ne kabustu.
neyse, şehire indik, şehir içinde taksi kullandım birkaç kez. 7-8 km'lik yola 3.5 leva almışlardı galiba. sanırım bizim parayla 5 lira gibi bir şey. ucuzdu ama sıkıntılıydı. arabalar eskiiii, akşam olunca evlerin ışıkları bile yanmıyordu. fakat gece hayatı belli yerlerde vardı, sınırlı olsa da eh işte idare eder diyebiliyorsunuz. böyle birkaç şehir gördüm orada. gitmenizi pek tavsiye etmem. bir de dini temsil eden bir gram bir şey yok ortada. komunizmin etkisinden çıkılamadığı besbelli.
sonra anladım işte. burada neden her sene yılın sporcusu berbatov seçiliyor sitemlerimi.
çünkü övünecekleri tek şeyleri o gibi bir şey galiba.
pek küçük görmek de istemiyorum ama, milli takımları da kötü zaten. hele bir yarış pistleri var ki inanılmaz komik. gelin evimin arka bahçesine ellerimizle pist kuralım daha çok verim alırız.
adamların motor federasyonu başkanı var, ama ne başkan. tam bir ayıoğlu.
elinde sigara ile yarış yönetiyor pistin kenarında. ve aklınca kendi yarışçılarına kıyak yapıyor. pit çıkışlarında ceza alan yarışçısına erken zamanla ile kalkış imkanı sunmalar vesaire. hey yavrum hey, ilkellik kötü ama çook kötü bir şey.
dünya standartlarını yakalayan tek yerleri de, otelleri sanırım. onlar gerçekten güzeldi.
devam:
son olarak, ve rivayet o dur ki, burada yaşayan türk kanına sahip olan bulgarlar, bunu dile getirmeyi pek istemezlermiş. türk'üz diyene, büyük sıkıntı yapmışlar zamanında muhtemelen.