18
dünya kupalarına 11 defa katılan, en iyi derecesi 1986 meksika'da aldıkları dördüncülük olan; avrupa şampiyonalarına ise 4 kez katılan, en iyi derecesi 1980'de oynadıkları final olan takım. benim ve çoğu kişinin aklında en çok euro 2000 ile yer edindiğine eminim belçika'nın. italya yenilgisi ve sonrasında isveç beraberliğiyle çıktığımız grubun son maçında ev sahibini yenmek zorunda olmak... ve hakan şükür'ün literatüre geçen golü. garip adam kral. bu gol, güney kore'ye attığı gol... duruyor duruyor beklenmedik bir şey yapıyor.
80'lerdeki eric geretsli, jean-marie pfafflı dönemden sonra bir enzo scifo dönemi yaşayan belçika günümüzde böyle isimlere hasret. scifo döneminde takımda oynayan önemli futbolculara bart goor, marc wilmots gibi isimleri de örnek gösterebiliriz. ev sahibi oldukları avrupa şampiyonasından sonra 2002 dünya kupasına da katıldılar ama ondan sonra pek görünmediler ortalıkta. yeni bir isim de çıkaramıyorlar. gerçi şu anki kadrodan bir kaç isim yeterli potansiyele sahip; ama zaman gösterecek onların dünya futbolunda yeterli söz sahibi olup olamayacaklarını.
1986 dünya kupasında dördüncü olduklarını söylemiştik. sonrasında 90 ve 94'te ikinci tur oynayıp fransa 98'de gruptan çıkamadılar ve 2002'de uzakdoğuda brezilya karşısında yine ikinci turda rivaldo ve ronaldo'ya teslim olup dünya kupası maceralarını noktaladılar. o gün bugündür dünya kupalarında yoklar. avrupa şampiyonalarında ise 80'deki finalden sonra kayıpları oynuyorlar neredeyse. en iddialı girdikleri 2000'de hayallerini yıkan gol malumunuz zaten.
belçika'nın, nam-ı diğer kırmızı şeytanların mevcut kadrosunda vincent kompany, thomas vermaelen, axel witsel, marouane fellaini, eden hazard, romelu lukaku gibi çok geç isimler var. nerden baksanız 10 yıl oynar bu adamlar milli takımda. hadi 8 yıl olsun. kaptan van buyten son birkaç yılını yaşıyor. nedense bu takıma hiçbir zaman sempati duymamışımdır. bir türlü ısınamadım. hakkında yazdığım milli takım meksika, kamerun, hollanda olsaydı en iyi dileklerimle bitirirdim ama belçika olunca nötr oldum. eh ne diyelim. en iyi konu kapatma kalıbıyla bitirelim. hayırlısı olsun...
80'lerdeki eric geretsli, jean-marie pfafflı dönemden sonra bir enzo scifo dönemi yaşayan belçika günümüzde böyle isimlere hasret. scifo döneminde takımda oynayan önemli futbolculara bart goor, marc wilmots gibi isimleri de örnek gösterebiliriz. ev sahibi oldukları avrupa şampiyonasından sonra 2002 dünya kupasına da katıldılar ama ondan sonra pek görünmediler ortalıkta. yeni bir isim de çıkaramıyorlar. gerçi şu anki kadrodan bir kaç isim yeterli potansiyele sahip; ama zaman gösterecek onların dünya futbolunda yeterli söz sahibi olup olamayacaklarını.
1986 dünya kupasında dördüncü olduklarını söylemiştik. sonrasında 90 ve 94'te ikinci tur oynayıp fransa 98'de gruptan çıkamadılar ve 2002'de uzakdoğuda brezilya karşısında yine ikinci turda rivaldo ve ronaldo'ya teslim olup dünya kupası maceralarını noktaladılar. o gün bugündür dünya kupalarında yoklar. avrupa şampiyonalarında ise 80'deki finalden sonra kayıpları oynuyorlar neredeyse. en iddialı girdikleri 2000'de hayallerini yıkan gol malumunuz zaten.
belçika'nın, nam-ı diğer kırmızı şeytanların mevcut kadrosunda vincent kompany, thomas vermaelen, axel witsel, marouane fellaini, eden hazard, romelu lukaku gibi çok geç isimler var. nerden baksanız 10 yıl oynar bu adamlar milli takımda. hadi 8 yıl olsun. kaptan van buyten son birkaç yılını yaşıyor. nedense bu takıma hiçbir zaman sempati duymamışımdır. bir türlü ısınamadım. hakkında yazdığım milli takım meksika, kamerun, hollanda olsaydı en iyi dileklerimle bitirirdim ama belçika olunca nötr oldum. eh ne diyelim. en iyi konu kapatma kalıbıyla bitirelim. hayırlısı olsun...
