• 3652
    sürekli okuyor, takip ediyorum...

    okuduklarımın kimini alkışlıyor ama çoğunu da şaşkınlıkla karşılıyor, hatta bir kısmını sindiremiyorum.

    her haltı bildiğini sananlar, her halttan anladığını sananlar, galatasaray başkanına ve yönetim kuruluna sporu geçtim, finansı, ekonomiyi, galatasaray teknik direktörü fatih terim'e tekniği, taktiği, transferde izlenmesi gereken yolu anlatmaya, akıl vermeye çalışanlar, adam beğenmeyenler, hakkında oynadıkları oyun haricinde neredeyse hiç bir fikirleri olmadığı halde ısrarla oyun efsanesi futbolcular transfer etmeye kalkanlar, kanunu yolu yordamı hiçe sayıp sırf bizden değil diye birilerine insanlığını da bırakarak saldıranlar, iyi niyet, anlayış ve galatasaraylı'ya yakışır bir ağırbaşlılık sergileyenlere gözü dönmüşçesine laf sokanlar...

    ben burada eğlenirim, stres atarım, keyif yaparım, bilgi alırım, vakit geçiririm... burası benim için önemlidir. ama tabii ki ben burası için önemli değilim. varlığımla yokluğum bir gibidir. burası benim birşeylerimdir ama ben buranın hiç bir şeyiyim belki de, biliyorum.

    yine de yukarıdakiler çok zoruma gidiyor.

    sinirleniyorum, öfkeleniyorum, başlıyorum yazmaya... bir bok olduğumdan, bir bok bildiğimden değil ya, yine de bazı arkadaşlara galatasaray'lı olmamızın bile farklı olduğumuz anlamına geldiğini hatırlatmak istiyorum.
    bir paragraf, iki paragraf yazıyorum. bazen daha da uzun...

    ama tam yolla'ya basacağım anda öylece kalıyorum. "ulan" diyorum, "ulan nasılsa dinlemeyecekler, nasılsa benim yazdığımın altına gelip birileri laf sokacak, cevap verecek, sonra ben de dayanamayacağım, ben de ona cevap vereceğim, sonra başkaları dahil olacak işe, hepsine yetişmek imkansız, o arada da anlattığımı bir kaç sağduyulu adam hariç kimse okumaz bile" diyorum, anlamsız kelimeler bütünü gibi geliyor gözüme, o heyecanla yazdığım onca şey...

    yollamaktan vazgeçiyorum.

    benim için, işte böyle şeyler hissettiren bir yerdir galatasaray sözlük...
App Store'dan indirin Google Play'den alın