125
futbolda şike soruşturması 03.temmuz.2011
tarihi özellikle belirttim, eğer becerilebilirse bir miladdır bu tarih nitekim. türk futbolunun temiz eller operasyonu.
sonuç ne olur, dişe dokunur bir şey çıkar mı bilinmez. ancak şu o kadar net ki; bundan sonra her isteyen istediği gibi at oynatamayacak. bundan sonra şampiyonluklar sadece saha içinde kazanılacak. (inşallah demeyi de unutmayalım)
daha önce sesi sedası çıkmayan, fazla gürültü koparmayacak süper lig ve alt liglerde bazı kulüplerin başına geldi şike soruşturması, cezalar alındı falan. hatta hatırladığım kadarıyla haklı bulunmasına rağmen malatyaspor lige çıkarılmamış, tazminat ödenmişti.
türkiyede şike var mı, babası var. erman toroğlu söylüyor ya bunu, ben ondan yıllar önceden beri söylüyorum. o da yaşadı bir dolu şey, ben de. biliyoruz da konuşuyoruz.
ilk defa türkiyenin en büyük kulüplerinden biri, fenerbahçe soruşturmanın göbeğinde. direkt olarak kendi maçında şike yaptığı, rakibinin maçına teşvik primi gönderdiği için soruşturuluyor. başkanı ve ikinci başkanı şu anda gözaltında.
söylenenlere göre elde görüntülerde var. 8 ay süren teknik takipten bahsediliyor. operasyonun kapsamı ve hedeftekiler dikkate alındığında polisin elinde ciddi veriler olması lazım. yoksa aziz yıldırım ve fenerbahçe'ye kolay kolay ilişilemezdi. bekleyip göreceğiz.
bir de fenerbahçelilerin ruh hali var. twitter üzerinden takip ediyoruz kendilerini. bir kısmı konuyu sakinlikle takip ederken, bir kısmı da saçma salak argumanlarla saldırmayı seçiyor. böyle bir şey olduğunda aslında makul bir insanın 2 türlü davranış şekli olur. birincisi, olayın bir komplo olduğunu düşünmek, diğeri utanmak. bunların içinde saldırmak olmaz, makuller için diyorum. ama gözü sarı-lacivertten başka bir şey görmeyenler için saldırmak normal, fenerbahçe ve fenerbahçelilere en büyük zararı bu tipler veriyor. yazık.
bugün komplo teorisi üretme günü nasılsa. bir tane de ben üreteyim. r.tayyip erdoğan'ın seçimlerden önce trabzon'da futbol üzerinden büyük bir tepki gördüğünü biliyoruz. ve biliyoruz ki akp trabzon'da büyük bir oy aldı. gizli bir anlaşma olmasın sakın? siz oyunuzu akp'ye verin ben de fenerbahçe'nin defterini düreyim. sonuçta tayyip erdoğan fenerbahçeli olsa da akp'nin başında, ona göre büyük ihtimalle akp>fb'dir. olamaz mı, olabilir.
bir kez fenerbahçeli olmak mevzusuna değinirsem. durum fena be abi. skandalların biri bitiyor diğeri başlıyor. kelepçeli seks skandalı, çukur kazan bilica, yanlış anons sonrası timsah yürüyüşleri, kendi stadlarının yakılması, şampiynoluğu son maçta kaçırmaktan bahsetmiyorum bile. şampiyonlar ligine katılamama, üstüne bir de avrupa ligine katılama. sezonu şampiyon bitir ama bir de şimdi şike soruşturmasında başrol. vallahi çok fena be.
erken mi yazdım bu yazıyı? belki. ama umurumda bile değil. ben ne gazeteciyim ne de bu işlerde bir sorumluluğum var. kafama göre.
beni galatasaraylı yapan babamdan allah razı olsun, allah uzun ömürler versin ona.
tarihi özellikle belirttim, eğer becerilebilirse bir miladdır bu tarih nitekim. türk futbolunun temiz eller operasyonu.
sonuç ne olur, dişe dokunur bir şey çıkar mı bilinmez. ancak şu o kadar net ki; bundan sonra her isteyen istediği gibi at oynatamayacak. bundan sonra şampiyonluklar sadece saha içinde kazanılacak. (inşallah demeyi de unutmayalım)
daha önce sesi sedası çıkmayan, fazla gürültü koparmayacak süper lig ve alt liglerde bazı kulüplerin başına geldi şike soruşturması, cezalar alındı falan. hatta hatırladığım kadarıyla haklı bulunmasına rağmen malatyaspor lige çıkarılmamış, tazminat ödenmişti.
türkiyede şike var mı, babası var. erman toroğlu söylüyor ya bunu, ben ondan yıllar önceden beri söylüyorum. o da yaşadı bir dolu şey, ben de. biliyoruz da konuşuyoruz.
ilk defa türkiyenin en büyük kulüplerinden biri, fenerbahçe soruşturmanın göbeğinde. direkt olarak kendi maçında şike yaptığı, rakibinin maçına teşvik primi gönderdiği için soruşturuluyor. başkanı ve ikinci başkanı şu anda gözaltında.
söylenenlere göre elde görüntülerde var. 8 ay süren teknik takipten bahsediliyor. operasyonun kapsamı ve hedeftekiler dikkate alındığında polisin elinde ciddi veriler olması lazım. yoksa aziz yıldırım ve fenerbahçe'ye kolay kolay ilişilemezdi. bekleyip göreceğiz.
bir de fenerbahçelilerin ruh hali var. twitter üzerinden takip ediyoruz kendilerini. bir kısmı konuyu sakinlikle takip ederken, bir kısmı da saçma salak argumanlarla saldırmayı seçiyor. böyle bir şey olduğunda aslında makul bir insanın 2 türlü davranış şekli olur. birincisi, olayın bir komplo olduğunu düşünmek, diğeri utanmak. bunların içinde saldırmak olmaz, makuller için diyorum. ama gözü sarı-lacivertten başka bir şey görmeyenler için saldırmak normal, fenerbahçe ve fenerbahçelilere en büyük zararı bu tipler veriyor. yazık.
bugün komplo teorisi üretme günü nasılsa. bir tane de ben üreteyim. r.tayyip erdoğan'ın seçimlerden önce trabzon'da futbol üzerinden büyük bir tepki gördüğünü biliyoruz. ve biliyoruz ki akp trabzon'da büyük bir oy aldı. gizli bir anlaşma olmasın sakın? siz oyunuzu akp'ye verin ben de fenerbahçe'nin defterini düreyim. sonuçta tayyip erdoğan fenerbahçeli olsa da akp'nin başında, ona göre büyük ihtimalle akp>fb'dir. olamaz mı, olabilir.
bir kez fenerbahçeli olmak mevzusuna değinirsem. durum fena be abi. skandalların biri bitiyor diğeri başlıyor. kelepçeli seks skandalı, çukur kazan bilica, yanlış anons sonrası timsah yürüyüşleri, kendi stadlarının yakılması, şampiynoluğu son maçta kaçırmaktan bahsetmiyorum bile. şampiyonlar ligine katılamama, üstüne bir de avrupa ligine katılama. sezonu şampiyon bitir ama bir de şimdi şike soruşturmasında başrol. vallahi çok fena be.
erken mi yazdım bu yazıyı? belki. ama umurumda bile değil. ben ne gazeteciyim ne de bu işlerde bir sorumluluğum var. kafama göre.
beni galatasaraylı yapan babamdan allah razı olsun, allah uzun ömürler versin ona.