14
yoktur böyle bir şey ile söze başlamamız lazım. ben taraftarın yabancı hayranı olduğuna inanmıyorum. yabancı hayranı demek her yabancıyı her türkten üstün tutmak demektir. dikkat çekmek için ya da kazma futbolculuk dönemi geçirip o dönemleri unutmak isteyen veyahut faşist görüşe sahip, ego tatmini yapmak isteyen bazı *genler ve ya şeytanlar bu meseleyi ateşler, pohpohlar. taraftarların bir yabancı hayranlığı var diye dövünüp dururlar. nedir bu yabancı hastalığı peki? tıp dilinde yabancısus alexdeğilus diyede bilinen bu hastalık onların dünyasında şöyle işler;
mesela galatasaraylılar meira'yı bülent korkmaz'dan çok sever. çünkü yabancı hastalığımız var. fenerbahçeliler guiza'yı semihten çok sever. çünkü yabancı hastasıdırlar. beşiktaşlılar tabata'yı tayfur'dan çok sever. çünkü yabancı hayranı.
evet saçma değil mi? yabancı hayranı demek bu demektir. en kötü yabancı en iyi türk'ten daha iyidir. heil hitler'in görüşü gibi yani.
taraftara yabancı hastası diyenler neden oturup da 'bu adamlar hakan şükür'ü, arda turan'ı çok seviyor. ama bu adamlar zapata'yı sevmiyor. yabancı hayranları neden böyle bir yanlışın içinde?' diye düşünmez? onlar genellikle şöyle düşünür. bak bak lincoln'ü ne kadar seviyorlar. kesin yabancı hastası bunlar. aynı bölgede barış ve mustafa da oynuyor. ama onu sevmiyorlar. türk düşmanı bunlar. asalım keselim ceddin deden... diye saldırıya geçer bu organizmalar.
gerçek dünya'ya geçiş yapmak istersek taraftar görevini en iyi şekilde yerine getireni, farkını ortaya koyanı, takımını seveni sever. yerli yabancı fark etmez. misal galatasaray'da yerli futbolcuların büyük kısmını ne sahaya farkını koyar ne takımını sever. işte bu yüzden o adamlardan nefret ediyoruz.
bu hayranlık lafının dillendirilmesinin ikinci bir sebebi ise bu yerli hayranı yorumcuların yabancı futbolcu transferi dört gözle bekleniyor ve kutlamalar yapılıyor yorumlarıdır. ama bu cahiller bilmez ki yabancı yıldızlar yerli yıldızlardan daha fazladır ve daha kolay takıma kazandırılabilir.
misal; ülkemizde her takımda bir türk yıldız futbolcu var desek toplamda 18 tane türk yıldızımız var. oysaki dünya üzerinde real madrid'den başlarsak ayak üstü 500 yıldız futbolcu sayabilirim. hadi biz her takımda iki ya da zorlarsak üç* yıldız türk vardır diyelim.
misal fenerde gökhan, galatasaray'da arda, beşiktaş'ta ersan. bu oyuncuları sittin sene transfer edemezsin. ama liverpool'daki*, real madrid'deki* yıldızları daha kolay kadrona katabilirsin. bu yüzden yıldız türk oyuncu transferi 3-5 senede bir olur.*
ama bizim mustafa sarp'a iyi oyuncu diyen yorumcular bank asya'dan bin tane messi buldukları için onların transfer edilmesini isterler. bu yüzden keita gibi adamları değil de serdar özkan gibi adamları sevin diye işaret ederler.
kıssadan hisse taraftara yabancı hayranı demek ayıptır. herkes takımına yakışan oyuncuyu ister ve sever. yerli yabancı ayırt etmez. sahi rıdvan hoca sen de alex hayranısın. o zaman niye galatasaraylılar yabancı hayranı diye ötüp duruyorsun? bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
mesela galatasaraylılar meira'yı bülent korkmaz'dan çok sever. çünkü yabancı hastalığımız var. fenerbahçeliler guiza'yı semihten çok sever. çünkü yabancı hastasıdırlar. beşiktaşlılar tabata'yı tayfur'dan çok sever. çünkü yabancı hayranı.
evet saçma değil mi? yabancı hayranı demek bu demektir. en kötü yabancı en iyi türk'ten daha iyidir. heil hitler'in görüşü gibi yani.
taraftara yabancı hastası diyenler neden oturup da 'bu adamlar hakan şükür'ü, arda turan'ı çok seviyor. ama bu adamlar zapata'yı sevmiyor. yabancı hayranları neden böyle bir yanlışın içinde?' diye düşünmez? onlar genellikle şöyle düşünür. bak bak lincoln'ü ne kadar seviyorlar. kesin yabancı hastası bunlar. aynı bölgede barış ve mustafa da oynuyor. ama onu sevmiyorlar. türk düşmanı bunlar. asalım keselim ceddin deden... diye saldırıya geçer bu organizmalar.
gerçek dünya'ya geçiş yapmak istersek taraftar görevini en iyi şekilde yerine getireni, farkını ortaya koyanı, takımını seveni sever. yerli yabancı fark etmez. misal galatasaray'da yerli futbolcuların büyük kısmını ne sahaya farkını koyar ne takımını sever. işte bu yüzden o adamlardan nefret ediyoruz.
bu hayranlık lafının dillendirilmesinin ikinci bir sebebi ise bu yerli hayranı yorumcuların yabancı futbolcu transferi dört gözle bekleniyor ve kutlamalar yapılıyor yorumlarıdır. ama bu cahiller bilmez ki yabancı yıldızlar yerli yıldızlardan daha fazladır ve daha kolay takıma kazandırılabilir.
misal; ülkemizde her takımda bir türk yıldız futbolcu var desek toplamda 18 tane türk yıldızımız var. oysaki dünya üzerinde real madrid'den başlarsak ayak üstü 500 yıldız futbolcu sayabilirim. hadi biz her takımda iki ya da zorlarsak üç* yıldız türk vardır diyelim.
misal fenerde gökhan, galatasaray'da arda, beşiktaş'ta ersan. bu oyuncuları sittin sene transfer edemezsin. ama liverpool'daki*, real madrid'deki* yıldızları daha kolay kadrona katabilirsin. bu yüzden yıldız türk oyuncu transferi 3-5 senede bir olur.*
ama bizim mustafa sarp'a iyi oyuncu diyen yorumcular bank asya'dan bin tane messi buldukları için onların transfer edilmesini isterler. bu yüzden keita gibi adamları değil de serdar özkan gibi adamları sevin diye işaret ederler.
kıssadan hisse taraftara yabancı hayranı demek ayıptır. herkes takımına yakışan oyuncuyu ister ve sever. yerli yabancı ayırt etmez. sahi rıdvan hoca sen de alex hayranısın. o zaman niye galatasaraylılar yabancı hayranı diye ötüp duruyorsun? bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?