327
tipik bir şımarık zengin çocuğudur. örnek vermek gerekirse çocukken mahallede top oynadığımız zengin çocukları vardı. bizim plastik topumuz varken onun futbol topu olurdu. sadece o yüzden oyunlarımıza alırdık. kızdığı zaman topunu alır eve giderdi, oyun yarıda kalırdı. maç bitiminde hepimiz kantine kola almaya giderdik, bu kolanın yanında hamburger'de alırdı. biraz büyüdük müziğe heves ettik, 100 usd'a gitar aldık. bu babasına 1000 usd'a elektro gitar aldırdı. kız arkadaşlarımız oldu, zar zor pastane ve benzeri yerlere götürdük. o kız arkadaşını en lüks fast food zincirlerine götürdü. üniversite çağında otobüs biletimiz vardı bizim, bu elemanın onsekiz yaşında altına en fiyakalısından araba çekildi. işte bu çocuktur yıldırım demirören.
büyüdüğünde şirketlerinin başına geçmişti.
ama bu çocuğun ticari zekası yoktu ve babası onu işlerden biraz uzak tutabilmek için bjk başkanı yaptı. çok şükür ki şirketleri kurtulmuştu. baktı bjk kulübünü yönetmekte zorlu çekiyor, hemen profesyonel yöneticileri yardıma gönderdi (bkz: serdar adalı). çocuk yerinde duramıyordu, yıldız saplantısı vardı. sussun diye yıldızları getirdi. çocuğun biraz sonradan görmüşlükleri vardı. ünlü kişilerden imza alıp resim çektirmeyi falan seviyordu. görmemezlikten geldi. baba artık yorulmuştu oğlunun başına daha neler açabileceğini düşündü, en iyisi buna bir medya organı alayım haberleri oradan daha rahat alırım diye düşündü. bir gün gazeteden okudu ki oğlu stad istiyormuş. ama arkadaşının stadına göz dikmişti, yenisi gelene kadar onu kullanmak istiyordu. baba gerekli talimatları vermişti. sonuçlarını beklemeye başlamıştı. (bkz: coming soon)
büyüdüğünde şirketlerinin başına geçmişti.
ama bu çocuğun ticari zekası yoktu ve babası onu işlerden biraz uzak tutabilmek için bjk başkanı yaptı. çok şükür ki şirketleri kurtulmuştu. baktı bjk kulübünü yönetmekte zorlu çekiyor, hemen profesyonel yöneticileri yardıma gönderdi (bkz: serdar adalı). çocuk yerinde duramıyordu, yıldız saplantısı vardı. sussun diye yıldızları getirdi. çocuğun biraz sonradan görmüşlükleri vardı. ünlü kişilerden imza alıp resim çektirmeyi falan seviyordu. görmemezlikten geldi. baba artık yorulmuştu oğlunun başına daha neler açabileceğini düşündü, en iyisi buna bir medya organı alayım haberleri oradan daha rahat alırım diye düşündü. bir gün gazeteden okudu ki oğlu stad istiyormuş. ama arkadaşının stadına göz dikmişti, yenisi gelene kadar onu kullanmak istiyordu. baba gerekli talimatları vermişti. sonuçlarını beklemeye başlamıştı. (bkz: coming soon)
