• 16
    rg 2011 | federer is simply the best!

    nadal - murray, ilk yarı final maçı.

    roland garros kralı diyebiliriz nadal için herhalde. sadece 1 mağlubiyeti var fransa açık'ta, inanılmaz bir istatistik.

    25. doğum gününü kutladığı günde, maça çok iyi başladı rafa. çok da fazla zorlanmadan, bir anda 5-1 öne geçti ilk sette. ardından, murray 5-4'e kadar getirmeyi başardı setteki durumu fakat comeback gelmedi ve ilk seti 6-4 aldı roland garros kralı. 2. sette, murray ilk sete oranla daha etkiliydi, ilk setin sonlarındaki performansını devam ettirdi fakat rafa, murray'in seti kazanmasına izin vermedi ve bu seti de almasını bildi, 7-5. son setin henüz başında murray'in servisini kırmayı başardı rafa. seti 6-4, maçı da set vermeden kazanıp finale yükselen ilk isim oldu.

    (federer'in tişörtüne hayran kaldığımı da belirtmeden edemeyeceğim.)
    zaman zaman, uzun ve sert ralliler olsa da genel olarak pek de keyif veren bir maç olduğunu söylenemez. zaten net bir biçimde görülüyordu ki, herkesin aklı bir sonraki maçtaydı, federer-djokovic!

    denildiği gibi;

    "tüm zamanların en iyisi ile, şimdinin en iyisinin maçı."

    djoko'dan hiç mi hiç hazzetmem, bilen bilir. e federer'e olan hayranlığım da ortada. djoko için hiç de iyi şeyler söyleyeceğimi sanmıyorum.

    set kaybetmeden geldi roger yarı finale, 1 set verdi novak'a, o da ayıp olmasın diye. itiraf etmeliyim ki, roger'ın değil finale, yarı finale çıkması bile zor gözüküyordu bana. bir yerde takılır diyordum, en olmadı djokovic'i eleyemez diyordum fakat 'ben daha ölmedim!' mesajını verdi, başlarda ben olmak üzere herkese. sevindim tabi. federer'in djokovic'i yenmesi, başka bi' güzel duygu. bu maçla djoko'nun rekoru da yalan oldu 1 maç kala.

    oldukça agresif, hırslı bir federer vardı kortta. ayakları beklenmedik derecede çok çalıştı, inanılmaz sayılar aldı 'the best one'. en iyi return yapan tenisçilerden birine karşı inanılmaz servis performansı gösterdi, bilimum da ace attı. son zamanlarda izlediğim en iyi federer vardı kortta kısacası.

    roland garros 2011'deki ilk setini de kaybetmiş oldu bu maçla ayrıca federer.

    fransa açık'taki federer sevgisi malum, yıkıldı adeta kort bu sayılarda. bunların üstüne djokovic'in hal ve hareketleri de eklenince, 'gücüne güç katmaya geldik federer' diye bağırırken buldum kendimi evde.

    e dayanamadım.

    come on çekersin, çekmeyen yok zaten, ben de çekerim sayısına göre tamam ama rakibinin gözüne baka baka "come oon!!" veya başka türlüsü, olmaz. saygı çerçevesinde değil. keza voleye gelen adamın üstüne vurmak da öyle. hadi djokovic değil de, amatör bir adam olsan, tamam derim de dünya 2 numarasısın, sağına veya soluna vuramayacak değilsin herhalde? ya hakemin - novak'a göre - aleyhine verdiği karardan sonraki oyunu kazanmasının ardından, novak'ın hakemle diyaloga girmesi? servis atarken geçirdiği zaman? vs vs vs.. djokovic bu, alıştık.

    djoko'ya en güzel cevabı, son sayıda, novak'ın sessizlik istediği sayıda, federer ace ile verdi. arkasından da 'yes!' bu iş bu kadar.

    bu arada söylemeden edemeyeceğim, nadal'ın eski antipatikliğinden eser yok ('o eeski haaaliiinnddeeen eser yook şiiimdiii' hesabı), hatta sempatik bile denilebilir şaka maka. olgunluğunun da verdiği etkiyle ortaya çıkan bu yeni nadal'ı sevdim ben. gerçi eski nadal bile bu djokovic kadar itici değildi yahu.

    final..

    nadal-federer. buraya kadar gelmişken federer bırakmaz diye ümit ediyorum, gönlümden geçen de o tabii ki. fakat bir yandan da, federer'in almasıyla djokovic'in yeni dünya 1 numarası olacağı gerçeği var. iki ucu pis değnek.

    yine de, muhteşem bir final olacak..

    http://jaimelesport.blogspot.com/...-is-simply-best.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın