29
hayatımda böyle bir geri dönüşe daha şahit olmamıştım.
son çeyreğe girilirken skor 73-71 miami lehineydi ve her şey o son 12 dakikada belli olacaktı. serinin 1-1'e gelmesi veya 2-0 geriye düşmek, serinin gidişatı için hayati önem taşıyordu. son çeyreğe kadar terry tel tel dökülürken, kidd kendisinden beklenmeyecek şekilde kötü oynadı, birçok topu kaybetti. bunların üstüne miami'nin 13-0 ile son çeyreğe başlaması da işin tuzu biberi olmuştu. belki birçok dallas sempatizanı televizyonu kapatıp üzgün bir şekilde uykularına bile gitmiş olabilir.
dallas ve dirk ise saygı duyulması gereken bir geri dönüşe imza attı. maçın bitimine 7 dakika kala skor 88-73 iken maçın skoru 95-93 dallas lehine. bu süre zarfındaki skor 22 - 5. (chalmers'ın skora dengeyi getiren üçlüğü ise tam bir savunma zaafı)
miami, chicago ile oynadığı konferans final serisi maçlarında maç sonlarını çok iyi oynayarak geldi nba finaline ve dallas'a düşen görev ise bunu önlemek, gerekirse maç sonu performansı ile galibiyete uzanmaktı. bunu, bu gece fazlasıyla başardılar. wade maç boyu harika oynadı, lebron james iyi yönetti takımı. bibby bile 3 isabetli üçlük ile kendisine düşen görevi yerine getirdi. her şey bana göre bosh'ta bitiyordu. çünkü bosh iyiyken takımın geri kalanı zaten iyi oluyor öyle veya böyle şekilde. chris bosh ise neyse ki bugün gününde değildi.
gelelim son çeyrekte dikkatimi çeken noktalara. fark 15'e çıktığında rick carlisle, chandler'ın yerine kidd'i almıştı ki o anda resmen televizyon başına deliye döndüm. hücumda yaratıcı olamadığımız zamanlarda bile chandler aldığı / alacağı hücum ribaundları ile ekstra katkı sağlıyodu o dakikaya kadar. kidd ise bugün oldukça kötüydü. tabii kidd'in tecrübesi ve soğukkanlılığından yararlanmayı, hücum ribaundu almaya tercih etti ki, iyi ki de öyle yaptı koç carlisle.
ve son hücum... skor 93-93 ve geriye kalan 24.5 saniye. kidd topu eline alıp da süreyi eritirken kendimi 5 dakikalık uzatma bölümüne hazırlamıştım bile. nowitzki ise uzak köşede hareketsiz duruyordu. hadi dedim, hadi hareketlen. 12 saniye kala geldi ve hatasız bir şekilde top kidd'den nowitzki'ye geçtiğinde de ''tamam'' dedim, ''oldu bu iş''
teşekkürler dirk, teşekkürler dallas !!! teksas'a 1-1 ile gidiyoruz.
(bkz: yürüyedur mavs)
son çeyreğe girilirken skor 73-71 miami lehineydi ve her şey o son 12 dakikada belli olacaktı. serinin 1-1'e gelmesi veya 2-0 geriye düşmek, serinin gidişatı için hayati önem taşıyordu. son çeyreğe kadar terry tel tel dökülürken, kidd kendisinden beklenmeyecek şekilde kötü oynadı, birçok topu kaybetti. bunların üstüne miami'nin 13-0 ile son çeyreğe başlaması da işin tuzu biberi olmuştu. belki birçok dallas sempatizanı televizyonu kapatıp üzgün bir şekilde uykularına bile gitmiş olabilir.
dallas ve dirk ise saygı duyulması gereken bir geri dönüşe imza attı. maçın bitimine 7 dakika kala skor 88-73 iken maçın skoru 95-93 dallas lehine. bu süre zarfındaki skor 22 - 5. (chalmers'ın skora dengeyi getiren üçlüğü ise tam bir savunma zaafı)
miami, chicago ile oynadığı konferans final serisi maçlarında maç sonlarını çok iyi oynayarak geldi nba finaline ve dallas'a düşen görev ise bunu önlemek, gerekirse maç sonu performansı ile galibiyete uzanmaktı. bunu, bu gece fazlasıyla başardılar. wade maç boyu harika oynadı, lebron james iyi yönetti takımı. bibby bile 3 isabetli üçlük ile kendisine düşen görevi yerine getirdi. her şey bana göre bosh'ta bitiyordu. çünkü bosh iyiyken takımın geri kalanı zaten iyi oluyor öyle veya böyle şekilde. chris bosh ise neyse ki bugün gününde değildi.
gelelim son çeyrekte dikkatimi çeken noktalara. fark 15'e çıktığında rick carlisle, chandler'ın yerine kidd'i almıştı ki o anda resmen televizyon başına deliye döndüm. hücumda yaratıcı olamadığımız zamanlarda bile chandler aldığı / alacağı hücum ribaundları ile ekstra katkı sağlıyodu o dakikaya kadar. kidd ise bugün oldukça kötüydü. tabii kidd'in tecrübesi ve soğukkanlılığından yararlanmayı, hücum ribaundu almaya tercih etti ki, iyi ki de öyle yaptı koç carlisle.
ve son hücum... skor 93-93 ve geriye kalan 24.5 saniye. kidd topu eline alıp da süreyi eritirken kendimi 5 dakikalık uzatma bölümüne hazırlamıştım bile. nowitzki ise uzak köşede hareketsiz duruyordu. hadi dedim, hadi hareketlen. 12 saniye kala geldi ve hatasız bir şekilde top kidd'den nowitzki'ye geçtiğinde de ''tamam'' dedim, ''oldu bu iş''
teşekkürler dirk, teşekkürler dallas !!! teksas'a 1-1 ile gidiyoruz.
(bkz: yürüyedur mavs)