3465
9 haziran 2011 tarihi itibariyle 2 yılımı dolduracağım burada. bu iki yıl içerisinde kimseyle arkadaş olmadım. izmir'deki zirvelere hep davet edildim, kimisine gitmek de istedim lakin bir sebep oldu gidemedim. bu iki yıl boyunca sadece tek hesaptan yazdım. hiç uçurulmadım. kimseyle tartışmadım. dümdüz yazdım, çıktım. bu iki yıl boyunca bu sözlükte en çok rahatsız olduğum konu "kankacılık" konusu oldu. bu uğurda çok yazar heba oldu. kimi zaman benim gibi kankası olmayan yazarlara nick altı vasıtasıyla saldırdılar*. kimi zaman iki ayrı grubun tartışmasına şahit olduk. kimisi kankacılık yaptığını inkar etti, kimisi bunun normal bir şey olduğunu ve tabi ki de arkadaşlarını savunacaklarını belirtti. tartışmaların çoğu tahammülsüzlükten çıktı. karşı görüşleri sindiremeyen yazarlar birbirlerine hakarete varan ifadelerle saldırdılar. kiminin kankası vardı kiminin yoktu. kimi kankasına güvenip yardırdı. oysaki bu platforma üye olduğumda yazdığım ilk entrylerden birisi buranın saygıdeğer ve seviyeli insanlardan oluştuğuydu. neticede hepimiz aynı amaçlar için buradaydık. tek isteğimiz, ortak noktamız galatasaray'ın başarılı olmasıydı. öyle veya böyle. her görüşe saygı duyulmalıydı bu platformda. işte bir platforma kankacılık, gruplaşma girdiği zaman o platform götüm gibi oluyor. bunun için; (bkz: galatasaray futbol takımı). sonuç şudur ki bu platformda kankacılık yapan yazarlardan, gruplaşmadan ve karşı görüşe duyulmayan saygıdan nefret ediyorum, tiksiniyorum.
