35
karakteri hakkında yeteri kadar yorum yapılmış, onların üstüne ilave edebileceğim bir şey yok, hepsine katılıyorum. neticesinde iki dönem önce formamız altında sergilemiş olduğu davranışları çok iyi hatırlıyoruz, bazı kesimler hatırlamak istemese de.
ben işin basketbol kısmına bakmak istiyorum. bu sene, şaziye'nin herhangi bir maçta katkı yaptığına şahit olmadım. ( belki playoff yarı final serisinde botaş ile oynadıkları ikinci maçı sayabiliriz) ne o çok methedilen şut özelliğini, ne de başka bir hareketini bu sene izlemedik. bu silik performansın, geçen seneden beri devam ettiği ortada. 29 yaşına gelmiş, iyi olduğu dönemlerin üstünden epey bir zaman geçmiş, bu forma altında takıma herhangi bir katkısı bulunmayan bir basketbolcuyu, yeniden takıma kazandırmayı, hiç bir basketbol donesi ile açıklanamaz. tüm şartları zorlayıp, olumlu bir nokta düşündüğümde, şaziye'yi yetiştiren ismin ceyhun yıldızoğlu olduğunu hatırlıyorum, kendisini en iyi tanıyan isimlerden bir tanesi. fakat bu nokta da yeterli bir sebep değil, transferi için.
2 sene önce okunulan, ve okuduğumuz zamanlar boyunca epey sıkıldığımız, bize hiç bir katkı vermeyen, hiç sevmediğimiz bir kitabı, yeniden okumaya çalışacağız, iki yıl üstündeki kirler artmış bir şekilde. bu sefer verim alabilir miyiz? hiç sanmıyorum. en üzüldüğüm şey ise, elimizde gülşah gümüşay gibi yükselmeye açık bir değer varken, onun pozisyonuna gelen şaziye'nin gülşah'tan çalacağı dakikalar.. yerli rotasyonumuzu güçlendirme gibi bir düşünce varsa, bunu şaziye ile değil, imkanın varken kübra siyahdemir veya bu sene çok iyi performans veren bahar yapar ile kullanır, yatırım yaparsın. kısa vadede ve gelecek adına hiç bir umut taşımayan bir oyuncuyu, sahip olduğu karakterine rağmen formamız altında izleyecek olmamız, çok üzücü..
geçen sene, 'özel' etiketini almıştı takımımız, gelecek sene itibari ile bu etiket, 'profesyonel' olarak değişmiştir ve sakın unutulmasın, bu profesyonel yapılarda yaşanılacak başarısızlıkların ardından gelecek tepkiler, oldukça ağır olacaktır..
hoş gelmedin şaziye, iki sene önce olduğu gibi..
ben işin basketbol kısmına bakmak istiyorum. bu sene, şaziye'nin herhangi bir maçta katkı yaptığına şahit olmadım. ( belki playoff yarı final serisinde botaş ile oynadıkları ikinci maçı sayabiliriz) ne o çok methedilen şut özelliğini, ne de başka bir hareketini bu sene izlemedik. bu silik performansın, geçen seneden beri devam ettiği ortada. 29 yaşına gelmiş, iyi olduğu dönemlerin üstünden epey bir zaman geçmiş, bu forma altında takıma herhangi bir katkısı bulunmayan bir basketbolcuyu, yeniden takıma kazandırmayı, hiç bir basketbol donesi ile açıklanamaz. tüm şartları zorlayıp, olumlu bir nokta düşündüğümde, şaziye'yi yetiştiren ismin ceyhun yıldızoğlu olduğunu hatırlıyorum, kendisini en iyi tanıyan isimlerden bir tanesi. fakat bu nokta da yeterli bir sebep değil, transferi için.
2 sene önce okunulan, ve okuduğumuz zamanlar boyunca epey sıkıldığımız, bize hiç bir katkı vermeyen, hiç sevmediğimiz bir kitabı, yeniden okumaya çalışacağız, iki yıl üstündeki kirler artmış bir şekilde. bu sefer verim alabilir miyiz? hiç sanmıyorum. en üzüldüğüm şey ise, elimizde gülşah gümüşay gibi yükselmeye açık bir değer varken, onun pozisyonuna gelen şaziye'nin gülşah'tan çalacağı dakikalar.. yerli rotasyonumuzu güçlendirme gibi bir düşünce varsa, bunu şaziye ile değil, imkanın varken kübra siyahdemir veya bu sene çok iyi performans veren bahar yapar ile kullanır, yatırım yaparsın. kısa vadede ve gelecek adına hiç bir umut taşımayan bir oyuncuyu, sahip olduğu karakterine rağmen formamız altında izleyecek olmamız, çok üzücü..
geçen sene, 'özel' etiketini almıştı takımımız, gelecek sene itibari ile bu etiket, 'profesyonel' olarak değişmiştir ve sakın unutulmasın, bu profesyonel yapılarda yaşanılacak başarısızlıkların ardından gelecek tepkiler, oldukça ağır olacaktır..
hoş gelmedin şaziye, iki sene önce olduğu gibi..
