2720
ben hayatta şansa inanan biriyim; hayatın her anında, okulda, işte, hayatınıza yön verecek bir karar alırken eğer şans sizin yanınızda olursa mutluluk da ardı sıra geliyor zaten. hagi de galatasaray ve türkiye için çok büyük bir şans. hagi ile galatasaray'ın yolları kesiştirmesi de bana göre tanrı'nın bir lütfu bizlere.
ilk sezonumuzda da hagi lütfunu avrupa'da olmasa da ligde görmüştük. 8 puan farkla şampiyon olmuştuk ve 2 yıllık şampiyonluk hasretimize son vermiştik. dedik ya, hagi galatasaray ve türkiye için çok büyük bir şans diye; ben de efsanemizin avrupa maçlarında attığı golleri derlemek istedim. başlık içerisinde araştırdım ve türkiye'de lig ve kupada atılan goller daha önce yazılmış: (bkz: #482269)*
hagi'nin galatasaray forması ile çıktığı ilk avrupa kupası maçı: (bkz: 26 eylul 1996 galatasaray constructorul maci)
1996-1997 kupa galipleri kupası sezonu'nda turnuvaya birinci tur'dan katılmıştık ve constructorul ile eşleşmiştik. bu sezonda hagi, 2 paris saint germain ve 1 constructorul olmak üzere oynadığımız 4 karşılaşmanın 3'ünde görev almıştı ve 1 gol kaydetmişti. bu golü de galatasaray formasını ilk kez giydiği constructorul maçında atmıştı.*
1997/98 sezonunda toplam 6 şampiyonlar ligi maçına çıkmış ve gol atamamıştı. galatasaray forması ile 1998/99 sezonunda şampiyonlar ligi'nde oynadığımız 8 maçın tamamında görev almış ve 3 gol kaydetmişti.
(bkz: 12 ağustos 1998 galatasaray grasshopper maçı)**
(bkz: 26 ağustos 1998 grasshoppers galatasaray maçı)**
(bkz: 30 eylül 1998 galatasaray athletic bilbao maçı)**
ve altın yılımız, 1999-2000... avrupa macerasına şampiyonlar ligi 3. eleme turu'nda rapid vien ile başlarız. ilk maçı viyana'da 3-0 kazanırken hagi'nin golü hala hafızalarda durmaktadır. o savunma adamını çalımı ile çaresiz bırakışı ve muazzam aşırtma golü. o sezon şampiyonlar ligi ve uefa kupası'nda toplam 17 maç yaptık ve hagi 15 tanesinde sahada yerini almıştı. bu 17 maçta da 4 gole imzasını attı.
(bkz: 11 ağustos 1999 rapid wien galatasaray maçı)**
(bkz: 15 eylül 1999 galatasaray herha berlin maçı)**
(bkz: 2 mart 2000 borussia dortmund galatasaray maçı)**
(bkz: 20 nisan 2000 leeds united galatasaray maçı)**
ve hagi'nin emekliye ayrılma, galatasaray'dan ayrılma sezonu, 2000-2001... ayrılık, ne acı kelime. oysa biz doyamamıştık ki sana be hagi! daha yeni başlamıştık avrupa'yı titretmeye, seninle. her güzel şeyin bir sonu varmış ama keşke sen sonsuz olsaydın. bir bilim adamı tutsaydık, gece gündüz çalışsaydı da senin için yaşlanmama ilacı yaptırsaydık, olmaz mıydı?
2000-2001 sezonunda da toplam 16 şampiyonlar ligi maçı oynamıştık ve hagi bunların 10'unda sahadaydı. 2 tane de unutulmaz gol atmıştı. zaten hagi'yi hagi yapan bu değil mi?
(bkz: 12 eylül 2000 galatasaray monaco maçı)**
(bkz: 7 mart 2001 galatasaray milan maçı)**
galatasaray forması ile ilk çıktığı maç constructorul maçı dedik, son maçı da 18 nisan 2001 real madrid galatasaray maçı
1996-2001 yılları arasında galatasarayımız 53 avrupa kupası maçına çıkarken bunların 42'sinde hagi vardı ve takımımız adına 10 gol kaydetmişti. arkasında ise unutulmayan anılar, karşısında çaresiz kalan oyuncular, sabri ugan'ın ve ercan taner'in ''hagi'' çığlıkları ve gözü yaşlı galatasaray taraftarı... kimileri keşke hep oyuncu olarak kalsaydı diyor, doğrudur ama ben onun yedek kulübemize de çok yakıştığını düşünüyorum. bazı şeylerin olması gerekir ve olur. biz ona muhtaçtık, geldi. her ne kadar tarihin tozlu sayfalarına ''hagi, rijkaard'ın yerine galatasaray teknik direktörü oldu fakat başarısız sonuçların ardından kovuldu!'' cümlesinden ötürü ona karşı mahcup ve utangaç olsam da denediğimiz için mutluyum.
gözlerimle onu izlediğim için, unutulmaz golleri ile beni televizyon karşısında ''gol'' diye yerimden zıplattığı için, kariyerinde galatasaray'ı seçerek ve burada nokta koyarak bir kez daha tarihe geçtiği için ne kadar teşekkür etsek az. kendisi hakkında en güzel benzetmeyi de eski fransız futbolcu ve teknik direktör luis fernandez yapmıştır: ''hagi is like wine, the older it gets, the better it is"*. biz bu şarabı, en tatlı, en güzel olduğu dönemde içtik ve daha iyisi bir daha gelmeyecek. gelse bile hagi gibi olamayacak.
ben hayatta şansa inanırım, gheorghe hagi de bizim için büyük bir şanstı...
***
ilk sezonumuzda da hagi lütfunu avrupa'da olmasa da ligde görmüştük. 8 puan farkla şampiyon olmuştuk ve 2 yıllık şampiyonluk hasretimize son vermiştik. dedik ya, hagi galatasaray ve türkiye için çok büyük bir şans diye; ben de efsanemizin avrupa maçlarında attığı golleri derlemek istedim. başlık içerisinde araştırdım ve türkiye'de lig ve kupada atılan goller daha önce yazılmış: (bkz: #482269)*
hagi'nin galatasaray forması ile çıktığı ilk avrupa kupası maçı: (bkz: 26 eylul 1996 galatasaray constructorul maci)
1996-1997 kupa galipleri kupası sezonu'nda turnuvaya birinci tur'dan katılmıştık ve constructorul ile eşleşmiştik. bu sezonda hagi, 2 paris saint germain ve 1 constructorul olmak üzere oynadığımız 4 karşılaşmanın 3'ünde görev almıştı ve 1 gol kaydetmişti. bu golü de galatasaray formasını ilk kez giydiği constructorul maçında atmıştı.*
1997/98 sezonunda toplam 6 şampiyonlar ligi maçına çıkmış ve gol atamamıştı. galatasaray forması ile 1998/99 sezonunda şampiyonlar ligi'nde oynadığımız 8 maçın tamamında görev almış ve 3 gol kaydetmişti.
(bkz: 12 ağustos 1998 galatasaray grasshopper maçı)**
(bkz: 26 ağustos 1998 grasshoppers galatasaray maçı)**
(bkz: 30 eylül 1998 galatasaray athletic bilbao maçı)**
ve altın yılımız, 1999-2000... avrupa macerasına şampiyonlar ligi 3. eleme turu'nda rapid vien ile başlarız. ilk maçı viyana'da 3-0 kazanırken hagi'nin golü hala hafızalarda durmaktadır. o savunma adamını çalımı ile çaresiz bırakışı ve muazzam aşırtma golü. o sezon şampiyonlar ligi ve uefa kupası'nda toplam 17 maç yaptık ve hagi 15 tanesinde sahada yerini almıştı. bu 17 maçta da 4 gole imzasını attı.
(bkz: 11 ağustos 1999 rapid wien galatasaray maçı)**
(bkz: 15 eylül 1999 galatasaray herha berlin maçı)**
(bkz: 2 mart 2000 borussia dortmund galatasaray maçı)**
(bkz: 20 nisan 2000 leeds united galatasaray maçı)**
ve hagi'nin emekliye ayrılma, galatasaray'dan ayrılma sezonu, 2000-2001... ayrılık, ne acı kelime. oysa biz doyamamıştık ki sana be hagi! daha yeni başlamıştık avrupa'yı titretmeye, seninle. her güzel şeyin bir sonu varmış ama keşke sen sonsuz olsaydın. bir bilim adamı tutsaydık, gece gündüz çalışsaydı da senin için yaşlanmama ilacı yaptırsaydık, olmaz mıydı?
2000-2001 sezonunda da toplam 16 şampiyonlar ligi maçı oynamıştık ve hagi bunların 10'unda sahadaydı. 2 tane de unutulmaz gol atmıştı. zaten hagi'yi hagi yapan bu değil mi?
(bkz: 12 eylül 2000 galatasaray monaco maçı)**
(bkz: 7 mart 2001 galatasaray milan maçı)**
galatasaray forması ile ilk çıktığı maç constructorul maçı dedik, son maçı da 18 nisan 2001 real madrid galatasaray maçı
1996-2001 yılları arasında galatasarayımız 53 avrupa kupası maçına çıkarken bunların 42'sinde hagi vardı ve takımımız adına 10 gol kaydetmişti. arkasında ise unutulmayan anılar, karşısında çaresiz kalan oyuncular, sabri ugan'ın ve ercan taner'in ''hagi'' çığlıkları ve gözü yaşlı galatasaray taraftarı... kimileri keşke hep oyuncu olarak kalsaydı diyor, doğrudur ama ben onun yedek kulübemize de çok yakıştığını düşünüyorum. bazı şeylerin olması gerekir ve olur. biz ona muhtaçtık, geldi. her ne kadar tarihin tozlu sayfalarına ''hagi, rijkaard'ın yerine galatasaray teknik direktörü oldu fakat başarısız sonuçların ardından kovuldu!'' cümlesinden ötürü ona karşı mahcup ve utangaç olsam da denediğimiz için mutluyum.
gözlerimle onu izlediğim için, unutulmaz golleri ile beni televizyon karşısında ''gol'' diye yerimden zıplattığı için, kariyerinde galatasaray'ı seçerek ve burada nokta koyarak bir kez daha tarihe geçtiği için ne kadar teşekkür etsek az. kendisi hakkında en güzel benzetmeyi de eski fransız futbolcu ve teknik direktör luis fernandez yapmıştır: ''hagi is like wine, the older it gets, the better it is"*. biz bu şarabı, en tatlı, en güzel olduğu dönemde içtik ve daha iyisi bir daha gelmeyecek. gelse bile hagi gibi olamayacak.
ben hayatta şansa inanırım, gheorghe hagi de bizim için büyük bir şanstı...
***