didier drogba

chelsea'yi, jimmy floyd hasselbaink zamanından beri severim, hatta galatasaray'dan sonra chelsea gelir benim için. haliyle senelerdir, galatasaray maçlarıyla çatışmadığı zamanlarda çoğu maçlarını izlemişimdir, elimden geldiğince haberleri de yakından takip etmeye çalışmışımdır, çalışıyorum da.

drogba hayranlığımı çevremdekiler bilir, çok iyi bilir. bu adamın galatasaray forması benim hayalimdi diyebilirim size. ve sanırım o hayal gerçek olacak..

gelelim drogba ile ilgili eleştirilere.

yaşı?

"ister 30, ister 35, ne olursan ol yine gel" demiştim öncelerinde. hala da aynı fikri savunuyorum. drogba bu sezon oynadığı maçlarda chelsea adına en çok çalışan, maçları en çok isteyen adam konumundaydı çoğu maçta.

torres'in gelmesinden sonra, drogba'nın önümüzdeki sezon gönderileceği yavaş yavaş belirginleşmeye başladı. içimden acaba bize gelir mi diye geçiriyordum ben de ama, sadece hayaldi işte. neyse, torres iyi oynamıyordu, fakat çoğu maçta drogba'dan daha fazla süre verilmeye de devam ediyordu. ardından torres kızağa çekilip, drogba tekrar ilk 11'e döner gibi oldu, chelsea manu'yu yakaladı.

kısaca, drogba bu. bildiğin, didier drogba. formasını son damlasına kadar terletir, forma için savaşır. bu ligin tozunu attırır. hem de ne toz attırmak. tabi arkasındaki adamlar da önemli burada, orada anelka ile, lampard ile, essien ile oynuyorkan, gidip sarp'ı, barış'ı arkasına, kanatlara da aydın'ı falan koyarsan, bu adam istediği topları alamaz haliyle. ne oynama isteği kalır sonra, ne başka bir şey. ama muhtemelen bu oyuncuların gideceğini, yerlerine istenilen, kaliteli isimlerin geleceğini düşünürsek, drogba çok çok katkılı olacaktır.

son olarak şunu da söyleyeyim, kesinlikle forlan'dan daha iyi, çok daha iyi golcü.