2038
gayet harika bir bek olabilecekken, maalesef gayet kötü bir bektir.
kötü bir futbolcuyu adamdır, galatasaraylıdır, süper üçlü çektirir falan filan diye savunmasın kimse. futbolcuyu önce futbolculuğuyla savunalım. tabii ki efendi olsun, adam olsun ve hiç kuşkusuz galatasaray evladı olması gurur kaynağıdır ama kötü futbolcuysa o zaman bir yerde durmak lazım.
geçin size sabri değil, serkan layık, barış layık, mustafa sarp layık laflarını.
bize marcelo'lar, bale'ler, evra'lar layık. ama biz onları alamayız. onlar gibisini de bulamayız kolay kolay. ama onların bir alt kalitesindeki adamları aslanlar gibi buluruz.
geçin gökhan gönül yalakalığını falan filan.
hiç bir galatasaraylı, eğer gerçekten ortada kayda değer bir durum yoksa, tutup da fenerbahçe oyuncusunu beğenmez. gökhan gönül'ü izlerseniz eğer bir sürü hatalar yaptığını da bulabilirsiniz ama top ayağındayken en azından bilirsiniz ki o adam, o topu aptalca bir tercihle kaybetmeyecek. gökhan orta açmak için ayağını kaldırdığında bilirsiniz ki yaptığı orta servet, hakan balta gibi adamların arasında tık diye alex'in kafasına gidebilir.
sabri'de harika bir bek olmak için fazlasıyla yeterli bir kumaş var ama ne 6-7 sene önceki sabri harika bir oyuncuydu, ne de bugünkü sabri.
galatasaraylı, üçlü çektiriyor falan filan diye laflarla savunmayın kimseyi.
galatasaraylı olmasın, profesyonel olsun. üçlü çektirmesin, şova kaçmasın. şovunu maç sonunda tribünlere değil, maç içinde rakibine yapsın.
artık her maçta 5 tane üstten auta giden orta görmek istemiyorum.
rakip korner direğinin orada neyine güveniyorsa, üç rakibinin arasına dalıp topu kaptırınca koşup takip edeceğine, umrunda olmadan yürüyen adam görmek istemiyorum.
20 şutundan 1'i kaleyi bulacak diye, 19 tane taca giden şut görmek istemiyorum.
taaa orta çizgideyken, pres yediğinde kalecisine geri pas veren bir bek istemiyorum galatasaray'da.
üç metre önündeki arkadaşına pas atamayan bir bek istemiyorum.
futbol oynayan, futbolu okuyan, akıllı tercihler yapabilen bir bek istiyorum.
ama biz sabri'den kurtulamayız.
bize adam gibi bir sağ bek haram...
kötü bir futbolcuyu adamdır, galatasaraylıdır, süper üçlü çektirir falan filan diye savunmasın kimse. futbolcuyu önce futbolculuğuyla savunalım. tabii ki efendi olsun, adam olsun ve hiç kuşkusuz galatasaray evladı olması gurur kaynağıdır ama kötü futbolcuysa o zaman bir yerde durmak lazım.
geçin size sabri değil, serkan layık, barış layık, mustafa sarp layık laflarını.
bize marcelo'lar, bale'ler, evra'lar layık. ama biz onları alamayız. onlar gibisini de bulamayız kolay kolay. ama onların bir alt kalitesindeki adamları aslanlar gibi buluruz.
geçin gökhan gönül yalakalığını falan filan.
hiç bir galatasaraylı, eğer gerçekten ortada kayda değer bir durum yoksa, tutup da fenerbahçe oyuncusunu beğenmez. gökhan gönül'ü izlerseniz eğer bir sürü hatalar yaptığını da bulabilirsiniz ama top ayağındayken en azından bilirsiniz ki o adam, o topu aptalca bir tercihle kaybetmeyecek. gökhan orta açmak için ayağını kaldırdığında bilirsiniz ki yaptığı orta servet, hakan balta gibi adamların arasında tık diye alex'in kafasına gidebilir.
sabri'de harika bir bek olmak için fazlasıyla yeterli bir kumaş var ama ne 6-7 sene önceki sabri harika bir oyuncuydu, ne de bugünkü sabri.
galatasaraylı, üçlü çektiriyor falan filan diye laflarla savunmayın kimseyi.
galatasaraylı olmasın, profesyonel olsun. üçlü çektirmesin, şova kaçmasın. şovunu maç sonunda tribünlere değil, maç içinde rakibine yapsın.
artık her maçta 5 tane üstten auta giden orta görmek istemiyorum.
rakip korner direğinin orada neyine güveniyorsa, üç rakibinin arasına dalıp topu kaptırınca koşup takip edeceğine, umrunda olmadan yürüyen adam görmek istemiyorum.
20 şutundan 1'i kaleyi bulacak diye, 19 tane taca giden şut görmek istemiyorum.
taaa orta çizgideyken, pres yediğinde kalecisine geri pas veren bir bek istemiyorum galatasaray'da.
üç metre önündeki arkadaşına pas atamayan bir bek istemiyorum.
futbol oynayan, futbolu okuyan, akıllı tercihler yapabilen bir bek istiyorum.
ama biz sabri'den kurtulamayız.
bize adam gibi bir sağ bek haram...
