21
hepimiz biraz korkuyorduk, yalan yok. arda, gitmek istiyor ne yapacağız. taraftarla arası bozuk, camiadan soğumuş, fenerbahçe'li arkadaşlarıyla çok samimi.
tam bir hafta önce mesaj geldi telefona bir arkadaştan. telegol'de arda'ya saydırıyorlar diye. ulan dedim neoluyoruz!?
arda, mercan formaya belki de hepimizin ilk gördüğünde verdiği tepkiyi vermiş.
"galatasaray forması nerde ?"
bir de onun üzerinden kalleşçe saldırmaya çalışıyorlardı. galatasaray formasına küfretmişmiş, böyle şey mi olurmuş? oturmuş bunları izlerken aklımdan geçiyordu, bir arda pankartı yapmanın vakti geldi diye.
meğersem diğer yazar arkadaşlarımda aynı şeyi düşünüyormuş. şimdi en baştan söyleyelim, pankart boyamak dövme yaptırmak gibi birşey. zehri bir kez alınca bir daha bırakamıyorsun sürekli birşeyler patlatmak istiyor insan. twitter üzerinden çok geniş bir tartışmayla pankartta ne yazılacağına karar verildi. "kal bu sene" mi? yoksa "kal bizimle" mi. 2000 yılında fatih terim'e söylenen tezahürattan esinlenildi ve çalışmalar başladı.
teşekkür listesi uzun,
pankartı boyadığımız perşembe akşamı ntvsporda çıktığı programda hevesimizi kursağımızda bırakacak hiç bir şey söylemeyen arda turan'a
ismi lazım olmayan çok sevdiğimiz bu tribüne büyük emekler veren bir abimize,
boyayanlara,deposunda boyamamıza izin veren dostumuza,
"abi sence nasıl?, arda olduğu anlaşılıyor mu?" diyerek fikrini sorduğumuz ve onayını istediğmiz herkese,
pankartı asarken,ne olduğunu sorup sonra sahiplenen güney4 teki çocuklara, abi siz ultraslan mısınız ben de size katılıyım mı diye soran çocuğa,
maçtan önce aslanımdaki zirvede ,hadomer in beyler pankart parası diyerek açtığı torbaya elini atan herkese,
bütün sözlüğe
ve sözlüğü açarak hayatımıza sandığından çok daha fazla şey katan hagi ye
hepsine teşekkür ediyorum.
bir eksiğimiz varsa ki, bez pankart ın rüzgar yiyip sürekli uçuşması olabilir.bir dahaki sefer, ona da bir çözüm bulduk.
sezonun son maçında çok daha büyük boyutlu birşey planlıyoruz. çalışmalarına şimdiden başlayacağız, fikriniz varsa ya da sadece emek vermek istiyorsanız, toka ya falan haber verin.
hoşgelirsiniz.
tam bir hafta önce mesaj geldi telefona bir arkadaştan. telegol'de arda'ya saydırıyorlar diye. ulan dedim neoluyoruz!?
arda, mercan formaya belki de hepimizin ilk gördüğünde verdiği tepkiyi vermiş.
"galatasaray forması nerde ?"
bir de onun üzerinden kalleşçe saldırmaya çalışıyorlardı. galatasaray formasına küfretmişmiş, böyle şey mi olurmuş? oturmuş bunları izlerken aklımdan geçiyordu, bir arda pankartı yapmanın vakti geldi diye.
meğersem diğer yazar arkadaşlarımda aynı şeyi düşünüyormuş. şimdi en baştan söyleyelim, pankart boyamak dövme yaptırmak gibi birşey. zehri bir kez alınca bir daha bırakamıyorsun sürekli birşeyler patlatmak istiyor insan. twitter üzerinden çok geniş bir tartışmayla pankartta ne yazılacağına karar verildi. "kal bu sene" mi? yoksa "kal bizimle" mi. 2000 yılında fatih terim'e söylenen tezahürattan esinlenildi ve çalışmalar başladı.
teşekkür listesi uzun,
pankartı boyadığımız perşembe akşamı ntvsporda çıktığı programda hevesimizi kursağımızda bırakacak hiç bir şey söylemeyen arda turan'a
ismi lazım olmayan çok sevdiğimiz bu tribüne büyük emekler veren bir abimize,
boyayanlara,deposunda boyamamıza izin veren dostumuza,
"abi sence nasıl?, arda olduğu anlaşılıyor mu?" diyerek fikrini sorduğumuz ve onayını istediğmiz herkese,
pankartı asarken,ne olduğunu sorup sonra sahiplenen güney4 teki çocuklara, abi siz ultraslan mısınız ben de size katılıyım mı diye soran çocuğa,
maçtan önce aslanımdaki zirvede ,hadomer in beyler pankart parası diyerek açtığı torbaya elini atan herkese,
bütün sözlüğe
ve sözlüğü açarak hayatımıza sandığından çok daha fazla şey katan hagi ye
hepsine teşekkür ediyorum.
bir eksiğimiz varsa ki, bez pankart ın rüzgar yiyip sürekli uçuşması olabilir.bir dahaki sefer, ona da bir çözüm bulduk.
sezonun son maçında çok daha büyük boyutlu birşey planlıyoruz. çalışmalarına şimdiden başlayacağız, fikriniz varsa ya da sadece emek vermek istiyorsanız, toka ya falan haber verin.
hoşgelirsiniz.
