2005
galatasaray çiftlik değildir.
kalan oyuncu ya iyi oynayıp hakkıyla kalmalı ya da gitmelidir.
bu altyapıdan çıkan için de geçerli, avrupa'dan gelen için de.
bir futbolcunun takım için değeri takım kazanınca ne kadar mutlu olduğu, şampiyonluklara ne kadar sevindiği, ne kadar iyi üçlü çektirdiği g,ibi tuhaf kıstaslarla ölçülemez.
en basitinden açar 5 yıl önceki bir galatasaray maçındaki sabri ile bugünkü sabri'yi izlersin. 5 yıllık bir gelişim göstermiş mi bu adam? ne bileyim daha iyi orta yapabiliyor mu artık, daha iyi şut çekebiliyor mu? pas istatistikleri nasıl, ne kadar isabetli pas atmış, ne kadar pas hatası yapmış? bunlara bakar ve o adamın bireysel performansını değerlendirirsin.
hem niye bu iş tek yönlü? galatasaray her sabri'ye şans versin ama sabri galatasaray'a ne veriyor? gerçekten, ne kadar katkı sağlıyor sabri? "sabri olmadığında durumumuz ortada" derseniz bozuşuruz, ben de onu söylüyorum çünkü. o kadar berbat durumdayız işte. muhtaç olduğumuz adam pas veremeyen, orta açamayan bekimiz sabri! ama o galatasaray'ın altyapısından yetişmiş, sahip çıkalım!
sabri taraftarın bunca yıllık desteğinin karşılığını versin bence! ve mustafa sarp'a, ayhan'a ve hakan balta'ya da yatsın kalksın dua etsin. bütün eleştiriler bu adamlara gidiyor çünkü. ama sabri'nin de onlardan eksiği yok.
sabri umut vadeden bir delikanlı olduğu dönemden bu yana saha içi performansında ciddi bir gelişim gösteremedi. rijkaard döneminden itibaren daha sakin, daha ağırbaşlı bir hale büründü ama galatasaray'ın oyununa fazla bir şey katamadı.
mevcut kadroda yerinin doldurulamıyor olması bana göre ciddi bir faciadır.
nedir bizim bu beklerden çektiğimiz, nedir orta sahamızdan çektiğimiz arkadaş.
düşün artık yakamızdan, aklını kullanan, taraftarı futboluyla alkışa zorlayan futbolcu istiyoruz! galatasaraylı olanı, altyapıdan çıkanı daha çok severiz, sayarız, destekleriz ama sırf galatasaraylısınız diye de ağzımıza sıçmayın be kardeşim! onca yıl formasını giydiğin takım için bari biraz geliştir kendini artık!
kalan oyuncu ya iyi oynayıp hakkıyla kalmalı ya da gitmelidir.
bu altyapıdan çıkan için de geçerli, avrupa'dan gelen için de.
bir futbolcunun takım için değeri takım kazanınca ne kadar mutlu olduğu, şampiyonluklara ne kadar sevindiği, ne kadar iyi üçlü çektirdiği g,ibi tuhaf kıstaslarla ölçülemez.
en basitinden açar 5 yıl önceki bir galatasaray maçındaki sabri ile bugünkü sabri'yi izlersin. 5 yıllık bir gelişim göstermiş mi bu adam? ne bileyim daha iyi orta yapabiliyor mu artık, daha iyi şut çekebiliyor mu? pas istatistikleri nasıl, ne kadar isabetli pas atmış, ne kadar pas hatası yapmış? bunlara bakar ve o adamın bireysel performansını değerlendirirsin.
hem niye bu iş tek yönlü? galatasaray her sabri'ye şans versin ama sabri galatasaray'a ne veriyor? gerçekten, ne kadar katkı sağlıyor sabri? "sabri olmadığında durumumuz ortada" derseniz bozuşuruz, ben de onu söylüyorum çünkü. o kadar berbat durumdayız işte. muhtaç olduğumuz adam pas veremeyen, orta açamayan bekimiz sabri! ama o galatasaray'ın altyapısından yetişmiş, sahip çıkalım!
sabri taraftarın bunca yıllık desteğinin karşılığını versin bence! ve mustafa sarp'a, ayhan'a ve hakan balta'ya da yatsın kalksın dua etsin. bütün eleştiriler bu adamlara gidiyor çünkü. ama sabri'nin de onlardan eksiği yok.
sabri umut vadeden bir delikanlı olduğu dönemden bu yana saha içi performansında ciddi bir gelişim gösteremedi. rijkaard döneminden itibaren daha sakin, daha ağırbaşlı bir hale büründü ama galatasaray'ın oyununa fazla bir şey katamadı.
mevcut kadroda yerinin doldurulamıyor olması bana göre ciddi bir faciadır.
nedir bizim bu beklerden çektiğimiz, nedir orta sahamızdan çektiğimiz arkadaş.
düşün artık yakamızdan, aklını kullanan, taraftarı futboluyla alkışa zorlayan futbolcu istiyoruz! galatasaraylı olanı, altyapıdan çıkanı daha çok severiz, sayarız, destekleriz ama sırf galatasaraylısınız diye de ağzımıza sıçmayın be kardeşim! onca yıl formasını giydiğin takım için bari biraz geliştir kendini artık!
