157
hem futbol cahili, hem de tipi feci derecede adnan polat'a benziyor, geldiğinden beri farkındaydım aslında ama futboldan çakmadığını anladıktan sonra bahis konusu yapmakta sakınca görmüyorum.
emanetçi hoca takımın yabancısını doğrar ise taraftar da emanetçi hocayı doğrar. ister 7 maç için gelsin ister 1 maç için. ya da adam olsun, erkek gibi içeriden halletsin meseleleri.
"kolombiyalı futbolcu pino" sözünün psikolojik analizini yapmak isterdim ama uğraşamayacağım. anlayan zaten anlamıştır. çok derin anlamlar gizli cümleyi bu şekilde kurmasında. özetle, takımı bilmediği için bizim de bilmediğimizi zannediyor, yeni öğrenmiş işte kim nereli, o yüzden de kolombiyalı olan pino'yu söylüyor. oysa biz annesinin nikahına kadar biliyoruz pino'yu sıkıntı yok. belki bülent hoca üç gün öncesine kadar hala venezuela mıydı kolombiya mıydı lan diye düşünüyordur. bir de pino kendi algısına göre çok bilinen bir futbolcu değil ya, daha iyi anlatmak için nereli olduğunu söylüyor. "teknik direktör" olarak normal taraftardan daha cahil olduğunu bildiği için, artık balık mı tutuyordu, dağda mı yaşıyordu bilmiyorum ama, bu durum konuşmalarına da feci derecede yansıyor.
yani abartıyorum;
muhabir: "efendim peki isim verebilir misiniz hangi futbolcunuz yürüyordu? yoksa spekülasyon olacak da bla bla bla"
bülent ünder: "kolombiyalı futbolcu pino, hani uzun saçlı var ya, kavruk, bizim takımda, ileride oynuyor, pino idi değil mi adı?"
o zaman soru, pino değil de kewell bu durumda olsaydı, tamam tamam götü yemezdi, sadece örnek, bülent ünder çıkıp avustralyalı futbolcu kewell deseydi* kıçımızla gülerdik değil mi? oysa kewell ile pino aynı bilinirlikte oyuncular, bizim açımızdan yani. sonuçta konuşma türk futbol kamuoyuna, galatasaray taraftarına yapılıyor.
futbolcusuna tekme atana uçan tekme atarım. git ve televizyonsuz yaşamına devam et bülent hoca.
(bkz: michael jackson şarkıcısı)
(bkz: gheorghe hagi futbolcusu)
http://image.haber7.com/...0110410101613311.jpg
http://www.haberortak.com/...Resim_1272998579.jpg
emanetçi hoca takımın yabancısını doğrar ise taraftar da emanetçi hocayı doğrar. ister 7 maç için gelsin ister 1 maç için. ya da adam olsun, erkek gibi içeriden halletsin meseleleri.
"kolombiyalı futbolcu pino" sözünün psikolojik analizini yapmak isterdim ama uğraşamayacağım. anlayan zaten anlamıştır. çok derin anlamlar gizli cümleyi bu şekilde kurmasında. özetle, takımı bilmediği için bizim de bilmediğimizi zannediyor, yeni öğrenmiş işte kim nereli, o yüzden de kolombiyalı olan pino'yu söylüyor. oysa biz annesinin nikahına kadar biliyoruz pino'yu sıkıntı yok. belki bülent hoca üç gün öncesine kadar hala venezuela mıydı kolombiya mıydı lan diye düşünüyordur. bir de pino kendi algısına göre çok bilinen bir futbolcu değil ya, daha iyi anlatmak için nereli olduğunu söylüyor. "teknik direktör" olarak normal taraftardan daha cahil olduğunu bildiği için, artık balık mı tutuyordu, dağda mı yaşıyordu bilmiyorum ama, bu durum konuşmalarına da feci derecede yansıyor.
yani abartıyorum;
muhabir: "efendim peki isim verebilir misiniz hangi futbolcunuz yürüyordu? yoksa spekülasyon olacak da bla bla bla"
bülent ünder: "kolombiyalı futbolcu pino, hani uzun saçlı var ya, kavruk, bizim takımda, ileride oynuyor, pino idi değil mi adı?"
o zaman soru, pino değil de kewell bu durumda olsaydı, tamam tamam götü yemezdi, sadece örnek, bülent ünder çıkıp avustralyalı futbolcu kewell deseydi* kıçımızla gülerdik değil mi? oysa kewell ile pino aynı bilinirlikte oyuncular, bizim açımızdan yani. sonuçta konuşma türk futbol kamuoyuna, galatasaray taraftarına yapılıyor.
futbolcusuna tekme atana uçan tekme atarım. git ve televizyonsuz yaşamına devam et bülent hoca.
(bkz: michael jackson şarkıcısı)
(bkz: gheorghe hagi futbolcusu)
http://image.haber7.com/...0110410101613311.jpg
http://www.haberortak.com/...Resim_1272998579.jpg