resim
Arda Turan
Görev:Teknik Direktör
Takım:Eyüpspor
Yaş:37
Uyruk:Türkiye
  • 4372
    eğer gidip de hayal ettiği gibi anfield'da sahaya çıkar, başarılı da olursa beni gururlandıracak futbolcumuz. hiç hayıflanmam, ''ah gitti vah kaçırdık!'' demem. elano gol attıkça bana fenalık geliyor, ''niye biz oynatamadık da elin oğlu oynatıyor?'' diye dövünüyorum. ama arda için yapmam bunu. arda için sevinirim...

    şimdi gelelim, ''biz üç kuruşumuzdan arttırıp bilet alıyoruz, forma alıyoruz; sen nasıl avrupa hayalleri kurarsın?''cılara...

    kimse futbolcular rahat yaşasın, takım ihya olsun diye maça gitmiyor, forma almıyor, maç izlemiyor efendim. bir defa bu yalana kendimizi inandırmayı bırakalım.

    takım tutuyoruz, çünkü futbolu seviyoruz ve bu sevgiye rekabette taraf olarak heyecan da katmış oluyoruz.
    forma ya da takım ürünleri satın alıyoruz, çünkü büyük bir şeye ait olmak ve bu aidiyeti etrafımıza göstermek hoşumuza gidiyor. takımımızın renkleriyle sarılıyken mutlu oluyoruz.
    maça gidiyoruz, çünkü ya orada oynanan oyunu, orada oynayan takımı çok seviyoruz, ya avazımız çıktığı kadar bağırmayı seviyoruz, ya günlük hayatta edemediğimiz küfürleri orada sıralama şansı buluyoruz. kısacası o atmosfere, o havayı solumaya, o heyecana, o gösteriye tutkuyla bağlıyız.

    evet, pek çok zaman ''ya şunu da alayım, kulübe katkım olsun'' demişliğimiz vardır. ama bunu şu ya da b futbolcu o takımda oynuyor diye yapmıyoruz. hani kızınca futbolculara bağırıyoruz ya: ''aşkımız armaya, sizlere değil!'' diye... bu sadece kızgın olduğumuzda yoktan varolan bir duygu değil, zaten gerçek olan bu. ve evet, bazı futbolcular bu süreç içerisinde kalbimizde ayrı bir yer kazanır. çünkü çok sevdiğimiz o arma, aşık olduğumuz o takım, onu görmek istediğimiz yerlere gelirken, en büyük katkı o futbolculardan gelmiştir.

    arda'nın o futbolculardan biri olup olmadığı, kişiye göre değişiyor gördüğüm kadarıyla. mesela ''hagi'' denince, orada tartışma olmaz. ama arda konusunda oluyor. çünkü, tarihinde pek çok şampiyonluk bulunan, türkiye'nin avrupa'da kupa kazanmış tek takımı olan, uzun bir dönem şampiyonlar ligi'nin etkili takımlarından biri olmayı başarmış bir takımın taraftarını, ''şu kadar gol attı, şu kadar asist yaptı'' ile avutamazsınız.

    işte, arda'nın liderliğini yaptığı ya da apmaya çalıştığı takımdan beklenen, o dönemlerin tekrar canlandırılmasıydı. çünkü arda bu kulübün yetiştirdiği en büyük yeteneklerden biri ve takımın en önemli parçası. ama son yıllarda ortada arda'nın liderlik edebileceği bir takım bırakılmadı ne yazık ki. çok fazla teknik direktör, çok fazla futbolcu değişti. ne arkadaşlık, ne uzun süre birlikte oynamanın getirdiği takımdaşlık kaldı. kalitesiz futbolcular da cabası...

    bu ortamda, arda'nın omuzlarında kaldırabileceğinden fazla yük var. takımda onun düzeltemeyeceği, onun başa çıkamayacağı boyutta sorunlar mevcut. bu sorunlar elbette ki halledilecek. ama galatasaray futbol takımının yeniden ayağa kalkması, avrupa'da elde ettiği saygınlığı yeniden kazanması için uzun bir zaman lazım. ben isterim ki arda bu süreçte yanımızda yer alsın ve bu ayağa kalkışın bir parçası olsun. ama giderse de gönül koymam ben. yeter ki gittiği yerde yeteneklerine yakışacak futbolu oynasın.

    sonuç olarak, biz bu takımı seviyoruz diye, bir futbolcuya bir misyon yükledik diye, onun hayallerine ipotek koyma hakkına sahip olmuyoruz. yürek onun, kariyer onun, seçim onun...
App Store'dan indirin Google Play'den alın