1952
sabri, sen öyle bir futbolcu ol ki, 90 dakika koş, pres yap, ileriye çık, geriye anında dön. diyelim ki maç boyu beş orta mı yaptın, biri baros'un, biri kewell'ın, biri arda'nın, biri stancu'nun, biri kazım'ım kafasına nokta orta olsun. bunları yaparken çalım at, ne bileyim işte sağından at, solundan geç, bacağının arasından at geç, her türlü geç. sonra serbest vuruşları hep sen kullan ve her serbest vuruşun rakip takım kalecisinin kalp çarpıntılarını arttırsın. sakın ha sakın adam kaçırma, her ters kademeye de sen gir, yeri geldiğinde ön liberonun açıklarını da sen kapat. tekmeye kafa uzatmak zaten bir alışkanlığın olmalı. her maçında bunları yap.
ha maç sonu taraftar seni tribüne mi çağırdı? gitmeyeceksin. kendini frenleyeceksin. sen, tribünde seni çağıran adam gibi galatasaray adını duyunca, formasını giyince heyecanlanamaz, adın bilmem kaç bin kişi tarafından söylenince gaza gelemezsin. bir de üstüne tutmuş, formayı öpüyorsun. öpmeyeceksin arkadaş. son düdük çalar çalmaz başını öne eğip soyunma odasına gideceksin. üstüne üstlük kalkmış, taraftar istedi diye üçlü çektiriyorsun.
sabri inan çok oluyorsun be.
ha maç sonu taraftar seni tribüne mi çağırdı? gitmeyeceksin. kendini frenleyeceksin. sen, tribünde seni çağıran adam gibi galatasaray adını duyunca, formasını giyince heyecanlanamaz, adın bilmem kaç bin kişi tarafından söylenince gaza gelemezsin. bir de üstüne tutmuş, formayı öpüyorsun. öpmeyeceksin arkadaş. son düdük çalar çalmaz başını öne eğip soyunma odasına gideceksin. üstüne üstlük kalkmış, taraftar istedi diye üçlü çektiriyorsun.
sabri inan çok oluyorsun be.