• 141
    antalyaspor – galatasaray : 3-0 kara tablo

    ben sıkıldım yazmaktan galatasaray sıkılmadı arkadaş ya. yine yenildi galatasaray. averaj oldu sıfırın altında 8. bu soğukta bütün galatasaraylılar üşüyoruz adnan polat reis. sıralamadaki yerimiz uğursuz 13.

    oysa maç hiç de fena başlamamıştı. tamam antalya üstümüze geliyordu da, biz de çıkıyorduk ileri. arda topu ileride tutup, takımın orada kalmasını sağlamaya başlamıştı, bu takım için ne kadar önemli bir oyuncu olduğunu gösteriyordu. oyundan çıkana kadar da buna devam etti, ha gören gözler için tabii, artniyetliler konumuz dışı.
    sonra ne olduysa yine bir kornerde oldu. bir türlü çıkarılamayan top gitti ağlara takıldı. birinci devre yanlış hatırlamıyorsam biz 8, antalya 1 korner attı, ilk yarı skoru 1-0 antalya lehine, istatistik bir şey anlatmaz, neydi mini etek gibiydi di mi istatistik. aslında tcoskun’un dediği gibi, mini etek güzeldir lan.

    ikinci devre kendi kendime dedim ki “ulan takım da iyi oynuyor ama serkan birazdan kırmızıyı görür yine fişi çeker”. olayın kahramanı yine serkan oldu ama bu sefer necati’ye gol pası verdi, ve hakikaten fişi çekti. ufuk da penaltıyı yaptırdı şalteri kapattı. bundan sonrası futbolcular için de, hakemler için de, tribünler için de, tv başındaki galatasaraylılar için de zul oldu. keşke sabah arayıp halı sahaya çağıran arkadaşın sözünü dinleseydim diye de düşünmedim değil. 3.golden sonra çıksam halı sahaya yetişirdim valla.

    önce yekta’nın sonra arda’nın çabalarının boşa gitti, yazık. halbuki normal şartlarda bu iki adam takımı şahlandırırlar, ama şaha kalkmak için önce ayakta durmak lazım, ne yazık ki küçücük bir darbede dizleri üzerine çöken bir takım oldu galatasaray. kim ne kadar direnirse dirensin olmuyor bir türlü.

    takım niye bu halde, aylarca, sayfalarca yazdığım için çok üzerinde durmaya gerek yok. ama dikkat çekmek istediğim önemli bir konu var. rijkaard, hagi, ünder hatta kerimoğlu. hepsinin ilk tercihleri aynı adamlardı. tesadüf olabilir mi? yoksa bizim topçular idman topçusu mu? öyle ya, her hoca aynı adamları ilk 11 oynatıyor ama bu adamlar maçlarda dökülüyor. bizim gördüğümüzü bu anlı şanlı adamlar göremiyor olamaz.

    türkçe’de bazı şeyleri kestirmeden tanımlamak için kullanabileceğimiz sözler var, bu gece itibariyle güzel sözler diyemiyorum tabii. ama “göt kısmetten çıkınca, uçkur kendiliğinden çözülürmüş” lafı takıma cuk oturuyor. öyle ya, ilk golde topun uzaklaşamaması, ikinci golün pasını bizim vermemiz, üçüncü gol öncesi topun elle alınması, hakemin görmemesi ya da oynaaaaa demesi, 7 korner at gol atama, 1 korner atsınlar golü ye. göteborg da değil ya lan bu antalya.
    durum fena. makara yaparmış gibi yazdığıma bakmayın. padişahın zam üstüne zam koyup da tebaanın artık gülmeye başlaması gibi. yoksa, bilen bilir içim kan ağlıyor.
App Store'dan indirin Google Play'den alın