• 1398
    bu yazıya başlamak için sayfanın en altına indiğimde, 25. entry'de bir bkz. gördüm ; galatasaray'lı olmak ayrıcalıktır yazan, hakikaten de öyle. ayrıcalıktır ve buna paralel olarak tarifini yapmak da pek zordur. fakat tarif edilmesi ve belirtilmesi gereken başka hususlar mevcut hali hazırda. 27.03.2011 tarihli kongre, hepimiz açısıdan ve en önemlisi kulübümüz adına dönüm noktasıydı. makyavelist bir düşünceyle, kongre amacına ulaştı denilebilir zira mevcut istenmeyen yönetim ibra edilmeyerek, istenen olağanüstü seçim kararı alındı. bu sonuç, neredeyse bütün galatasaray'lıları sevindiren ve geleceğe dair umutlandıran bir gelişmeydi, salt bir kesim hariç ! işte bu, kongre'nin görünmeyen yüzü olan, galatasaray'lı olmayı ayrıcalık sayan güruhu, bizi düşünmeye sevk edecek bir yapılanmadan bahsedeceğim;

    dallandırıp budaklandırmanın, fazla sözle bocalamanın alemi yok; galatasaray'da kadrolaşma mevcut. hem de en tehlikelisinden. akıllara hemen liseli-alaylı tartışması gelecek, fakat o kadrolaşma her iki eksenden de değil, farklı bir boyuttan, bizim birazda yabancı olduğumuz ama alıştırılmaya, içine çekilmeye çalıştığımız bir boyuttan. 27.03.2011 tarihli kongre'de bulunanlar artık habise dönüşen bu yapılanmanın havasını rahatlıkla solumuşlardır. adnan polat'ın gönderilişini lise'nin zaferidiye adlandıranlar var, fakat onlar büyük bir gaflet içerisindeler. zaten adnan polat'ın gönderilişinin de alaylı olmasıyla alakası yok, tehlike sanılandan çok daha farklı ve büyük. eğer o kongreyi zafer diye adlandıracaksak, bu zafer, galatasaray'ın son 5 6 yılda gelen ve getirilen yeni üyelerleoluşturulmaya çalışılan, yeni çehresine karşı kazanımış bir zaferdir. tekrarlamak gerekirse, mesele ne liseli ne de alaylı tartışmasıdır. bundan çok ayrı olarak galatasaray'da külhani bir kesimin yapılanması mevcuttur. ve bu farkedilecek ve rahatsız edecek boyutlara ulaşmıştır. galatasaray spor kulübü'ne üye olmanın yazılı şartları olduğu kadar teamül-i şartlarıda vardır ve bu şartlar, tarih içerisinde kulübün kültürüyle harmanlanarak oluşmuştur. bunlardan tek tek bahsetmenin alemi yok. nitekim bu hususlar, galatasaray'lı olmayı ayrıcalık sayan topluluktarafından iyice hazmedilen ve bilinen hususlardır. mevzu bahis ve ürkütücü olan bu yapılanmadır, sorulması gerekenlerse; bu güruh nasıl galatasaray'ın içine sızmıştır? azımsanmayacak bir boyuta nasıl gelmiştir ? neden bu yapıdaki üyelerin sayılarındaki artış son 5 6 yıl içerisinde meydana gelmiştir ? ve en önemlisi kimlik kaybına yol açacak ve bizi diğerlerinden farklı kılan hususları yok edecek bunlardan nasıl arınabiliriz ?

    selamlar, saygılar,

    esenlikler.
App Store'dan indirin Google Play'den alın