4261
gerçekten galatasaray kaptanımıdır değilmidir sezon sonunda göreceğim ben... severim-sevmem, eleştiririm-bağrıma basarım o taraftar olarak benim bileceğim iş... ancak, galatasaray kaptanlığı insanlığın sadece kendinin bileceği iş değildir bunun altını çizmek isterim... gerekirse en zor zamanda takım arkadaşlarının önünde set olarak durup o eleştirilere bir başına göğüs germektir yıllarca... gerekirse hasta hasta, sakat sakat bile olsa tribünde değil, vip localarında hiç değil, tam da para kazandığı sahanın yanındaki yedek kulübesinde olmaktır... sahaya çıktığında takım arkadaşlarını kollamak/korumak, onları yeri geldiğinde uyarmak kısaca onları yönetmek demektir... değil en kötü sezondan sonra en iyi sezondan sonra bile tam olduğun yerde kalıp galatasarayın geleceği için çalışmaktır, bu hayat burada biter demektir... kendinden üstün tutmaktır galatasarayı, gerekirse canını vermektir... bir duruştur galatasaray kaptanlığı, herkesden önce o bandı takanın o mevkiye saygı göstermesidir...
geçmişteki bazı galatasaray kaptanları;
(bkz: turgay şeren)
(bkz: metin oktay)
(bkz: fatih terim)
(bkz: cüneyt tanman)
(bkz: tugay kerimoğlu)
(bkz: suat kaya)
(bkz: bülent korkmaz)
not: bu galatasaray kaptanlarından çoğu ardadan daha genç yaşlarda o kaptanlık bandını takmıştır... * * olay yaşta değildir, olay kendinden önceki kaptanlardan feyz almaktır, onlarla (ki hepsine ulaşabilir durumda) fikir alışverişinde bulunmaktır, bu konuda eksiklerin neyse onlar sana seve seve yardımcı olacaklardır bunları gidermende... o yüzden yaş mış, tecrübeymiş kimse bu konularda kimse eleştiremez seni... ama ben ve eminim benim gibi bir çok sevenin senden artık gerçekten galatasaray kaptanı gibi durmanı ve öyle davranmanı bekliyor...
edit büdüt: yanlış anlaşılma olmaması adına bir şeyi açıklığa kavuşturmak isterim, bahsettiğim galatasaray kaptanlığı duruşu saha içinde ve floryada olandır... kimsenin kimseyi eğer futbolunu fiziksel olarak etkilemiyorsa özel hayatı sebebiyle eleştirmeye hakkı yoktur kendimce... çünkü biliyorumki metin oktayın güzel kadınlara bir zaafı vardı ve oynadığı dönemlerde pavyonlarda, kabarelerde gezerdi (çoğunuz bilmez bu tarz şeyleri) ama iş sahaya gelince kaptandı o ve herşeyini verirdi sahada... ha keza tanju çolak gelmiş geçmiş en iyi golcüdür türkiyede, belki bazılarınız bilir hülya avşarlarla.. vs gezer tozardı ama sahaya çıktımı işini yapardı... demeye çalıştığım şey özel hayat futbolunu etkilemiyorsa kimsenin laf söylemeye hakkı yoktur, profesyonel hayatını eleştirebilirsiniz bir insanın ama özel hayata saldırı acımasızca ve sahtekardır...
şimdi size de soruyorum, tutun ki çok çok iyi bir işiniz var ve kademeli olarak yükseliyorsunuz... kalkıp size "lan düdük niye hala evlenmedin, bi sevgilin bile yok, ucube garabet oldun iyice" gibi laflarla eleştirsem içine düşeceğiniz ruh halini düşünün ve vice versa...
geçmişteki bazı galatasaray kaptanları;
(bkz: turgay şeren)
(bkz: metin oktay)
(bkz: fatih terim)
(bkz: cüneyt tanman)
(bkz: tugay kerimoğlu)
(bkz: suat kaya)
(bkz: bülent korkmaz)
not: bu galatasaray kaptanlarından çoğu ardadan daha genç yaşlarda o kaptanlık bandını takmıştır... * * olay yaşta değildir, olay kendinden önceki kaptanlardan feyz almaktır, onlarla (ki hepsine ulaşabilir durumda) fikir alışverişinde bulunmaktır, bu konuda eksiklerin neyse onlar sana seve seve yardımcı olacaklardır bunları gidermende... o yüzden yaş mış, tecrübeymiş kimse bu konularda kimse eleştiremez seni... ama ben ve eminim benim gibi bir çok sevenin senden artık gerçekten galatasaray kaptanı gibi durmanı ve öyle davranmanı bekliyor...
edit büdüt: yanlış anlaşılma olmaması adına bir şeyi açıklığa kavuşturmak isterim, bahsettiğim galatasaray kaptanlığı duruşu saha içinde ve floryada olandır... kimsenin kimseyi eğer futbolunu fiziksel olarak etkilemiyorsa özel hayatı sebebiyle eleştirmeye hakkı yoktur kendimce... çünkü biliyorumki metin oktayın güzel kadınlara bir zaafı vardı ve oynadığı dönemlerde pavyonlarda, kabarelerde gezerdi (çoğunuz bilmez bu tarz şeyleri) ama iş sahaya gelince kaptandı o ve herşeyini verirdi sahada... ha keza tanju çolak gelmiş geçmiş en iyi golcüdür türkiyede, belki bazılarınız bilir hülya avşarlarla.. vs gezer tozardı ama sahaya çıktımı işini yapardı... demeye çalıştığım şey özel hayat futbolunu etkilemiyorsa kimsenin laf söylemeye hakkı yoktur, profesyonel hayatını eleştirebilirsiniz bir insanın ama özel hayata saldırı acımasızca ve sahtekardır...
şimdi size de soruyorum, tutun ki çok çok iyi bir işiniz var ve kademeli olarak yükseliyorsunuz... kalkıp size "lan düdük niye hala evlenmedin, bi sevgilin bile yok, ucube garabet oldun iyice" gibi laflarla eleştirsem içine düşeceğiniz ruh halini düşünün ve vice versa...
