4255
webaslan'ın bugün kendisi hakkında yazmış olduğu yazı:
--- alıntı ---
başka arda yok!
büyük 'genç kaptan' arda turan'a bugüne kadar yapılanlar hepinizin malumu.... zaman zaman kendisini eleştirsek de arda türk futbolunun en aydınlık geleceği olarak önümüzde duruyor. peki sizce onu galatasaray taraftarı olarak yeterince sahipleniyor muyuz? her yönüyle şanlı sarı-kırmızının evladı olan arda'nın bu kadar çok göz önünde olması, bu kadar çok açığının aranarak yerden yere vurulmaya çalışılması sizce normal mi?
o henüz 24 yaşında, o bir galatasaraylı, o darbe üstüne darbe yiyen türk futbolunun ışıldayan yüzü... arda turan'dan bahsediyoruz... hani o ceketi, ayakkabısı, sevgilisi, kırmızı pabucu hakkında bile konuşmaktan çekinmediğimiz, arsızca üzerine çullandığımız arda var ya ondan... sanılanın aksine biz bir futbol ülkesi değiliz, futbol kültürü ile de yoğrulmamışız...
parıltılı yıldızlarımız yok daha doğrusu onları yetiştirmeyi, onlara yön vermeyi de bilmiyoruz. messi'den bahsetmeyi seviyoruz, mesut özil'i anlatmaktan dilimiz de yorulmak bilmiyor. örneklerimiz hem avrupa üzerinden olsa da o örneklerin nasıl örnek verilecek pozisyona sürüklendiğinin bilincine de henüz varmamışız. basınımız var, yağlı, vurucu, yıpratıcı, menfatlerin, kişisel primlerin tavan yaptığı bir basınımız... kısır döngüler ile birbirimize vurmak, kırmak 'asıl hedefimiz'... türk futbolun nadide çiçeği arda ile dilimizi doldurmak artık bizim pelesengimiz...
'arda basın tribününe hareket yapmış' döngüsünden önce, bizim tartışmamız gereken arda'yı nasıl bir kalıbın nasıl bir psikolojinin içerisine sokmaya çalıştığımız gerçeğidir. biz sondan başlıyoruz! türk futbolu arda için ne yapmıştır? bu arda değil midir; ay-yıldız için canını dişine takarak mücadele eden, bu arda değil midir o belçika maçında sedye ile saha kenarına sürüklenen ve bu arda değil midir o belçika maçı yüzünden hatırısayılır bir kariyer darbesi yiyen...
taraf olmayı unutalım; bir bakalım önümüze bizim arda'dan başka konuşacak, tartışacak, övünecek bir futbol figirümüz var mı? ayıp olan arda'nın yaptığı mıdır, yoksa 24 yaşındaki bir delikanlıya yapılanlar mıdır? biz bunları konuşalım... gazete sütunlarında dövülen, televizyon programlarında saatlerce özel hayatı meze yapılan arda turan'ı biz hakediyor muyuz? arda bize, türk futboluna fazla; aslında layık da değil. net...
arda'nın performansını tartışırız, yapamadıklarını saatlerce; günlerce konuşuruz... ancak bu karalama kampanyası nedendir, nedendir bir yıldızın üzerine topla tüfekle amansızca yüklenmek... nedendir, bilemiyoruz... türk futbolu her yıl bir yıldız çıkartmıyor, biz fantastik, kaderi bozan futbol figürlerine de alışık değiliz... bu ülke topraklarında her yıl bir yıldız fırlamadığı için de biz yıldız yönetmesini bilmiyoruz! bilmediklerimiz sadece bunlarla da sınırlı değil aslında... 1o yılda bir geliyor arda turan... başka yok... bırakın onun peşini, uzak durun!
--- alıntı ---
http://www.webaslan.com/...a-arda-yok/?ref=ABM1
--- alıntı ---
başka arda yok!
büyük 'genç kaptan' arda turan'a bugüne kadar yapılanlar hepinizin malumu.... zaman zaman kendisini eleştirsek de arda türk futbolunun en aydınlık geleceği olarak önümüzde duruyor. peki sizce onu galatasaray taraftarı olarak yeterince sahipleniyor muyuz? her yönüyle şanlı sarı-kırmızının evladı olan arda'nın bu kadar çok göz önünde olması, bu kadar çok açığının aranarak yerden yere vurulmaya çalışılması sizce normal mi?
o henüz 24 yaşında, o bir galatasaraylı, o darbe üstüne darbe yiyen türk futbolunun ışıldayan yüzü... arda turan'dan bahsediyoruz... hani o ceketi, ayakkabısı, sevgilisi, kırmızı pabucu hakkında bile konuşmaktan çekinmediğimiz, arsızca üzerine çullandığımız arda var ya ondan... sanılanın aksine biz bir futbol ülkesi değiliz, futbol kültürü ile de yoğrulmamışız...
parıltılı yıldızlarımız yok daha doğrusu onları yetiştirmeyi, onlara yön vermeyi de bilmiyoruz. messi'den bahsetmeyi seviyoruz, mesut özil'i anlatmaktan dilimiz de yorulmak bilmiyor. örneklerimiz hem avrupa üzerinden olsa da o örneklerin nasıl örnek verilecek pozisyona sürüklendiğinin bilincine de henüz varmamışız. basınımız var, yağlı, vurucu, yıpratıcı, menfatlerin, kişisel primlerin tavan yaptığı bir basınımız... kısır döngüler ile birbirimize vurmak, kırmak 'asıl hedefimiz'... türk futbolun nadide çiçeği arda ile dilimizi doldurmak artık bizim pelesengimiz...
'arda basın tribününe hareket yapmış' döngüsünden önce, bizim tartışmamız gereken arda'yı nasıl bir kalıbın nasıl bir psikolojinin içerisine sokmaya çalıştığımız gerçeğidir. biz sondan başlıyoruz! türk futbolu arda için ne yapmıştır? bu arda değil midir; ay-yıldız için canını dişine takarak mücadele eden, bu arda değil midir o belçika maçında sedye ile saha kenarına sürüklenen ve bu arda değil midir o belçika maçı yüzünden hatırısayılır bir kariyer darbesi yiyen...
taraf olmayı unutalım; bir bakalım önümüze bizim arda'dan başka konuşacak, tartışacak, övünecek bir futbol figirümüz var mı? ayıp olan arda'nın yaptığı mıdır, yoksa 24 yaşındaki bir delikanlıya yapılanlar mıdır? biz bunları konuşalım... gazete sütunlarında dövülen, televizyon programlarında saatlerce özel hayatı meze yapılan arda turan'ı biz hakediyor muyuz? arda bize, türk futboluna fazla; aslında layık da değil. net...
arda'nın performansını tartışırız, yapamadıklarını saatlerce; günlerce konuşuruz... ancak bu karalama kampanyası nedendir, nedendir bir yıldızın üzerine topla tüfekle amansızca yüklenmek... nedendir, bilemiyoruz... türk futbolu her yıl bir yıldız çıkartmıyor, biz fantastik, kaderi bozan futbol figürlerine de alışık değiliz... bu ülke topraklarında her yıl bir yıldız fırlamadığı için de biz yıldız yönetmesini bilmiyoruz! bilmediklerimiz sadece bunlarla da sınırlı değil aslında... 1o yılda bir geliyor arda turan... başka yok... bırakın onun peşini, uzak durun!
--- alıntı ---
http://www.webaslan.com/...a-arda-yok/?ref=ABM1