3222
epeydir burada yazılanları dikkatle takip ediyorum. galatasaray maçlarını da tribünlerden. tezahürat yapanlardan değilim, futbolu fazla sevmem, galatasaray maçı dışında futbolla alakam yoktur. fenerbahçe semtinin nerde olduğunu bilmem desem yeridir. kendimle ilgili bu kadar bilgi yeter. bakıyorum da bu sözlüğün bir formatı var galiba. olmazsa olmazlarından biri, mutlak bir şamar oğlanı. mustafa sarp'tan başlayan, ayhan, barış, hakan balta, servet ile devam eden, adnan sezgin e nihayet adnan polat'a sirayet eden bulaşıcı hastalık en son nezih ali'ye bulaşmış durumda. bu ortalama görüşten değilsen fırçayı yiyorsun.
koskoca reykart mustafa sarp'ı oynatıyor, tribünden bir amigo futbolcuyu sahtekarlıkla suçluyor. hagi ayhan'ı oyuna sokuyor 40.000 kişi homurduyor. hayatında pazrdan 1 kilo limon almamış biri, adnan sezgin'in yaptığı milyonlarca dolarlık ticareti için dolandırıcı damgası yapıştırıyor. hiç bir galatasaraylının antrenmena bile çıkarmayacağı gökhan zan'ı, hiddink milli takıma alıyor. kırk yılda bir çıkan arda'yı ellerinden gelse ki maalesef geliyor takımdan kovduracaklar.
galatasaray'ın ligdeki durumu için benim suçlayacağım iki kişi var sadece. biri kewell, biri neill. biri atamayarak az gol atılmasına, biri kurtaramayarak çok gol yemesine sebep olmuştur. ne var ki başka bir damardan girmişlerdir içeri. yarım metre sıçrasa kafa vuracak, golü kurtaracakken görülmeyen şahıs, golle alakası olmayacak bir pozisyonda yaptığı hamleyle taraftara şirin görünüyor.
hocalar haklıydı aslında. ben olsam her maça mustafa sarp, ayhan, barış orta sahasıyla çıkarım. şimdi aynı akibet bülent hocayı bekliyor. her maça değişik adamla çıkacak, kafası karışacak ve sözlüğün yazarlarının yeni ayakçısı olacak.
hepiniz seviniyorsunuz adnan polat gidiyor diye. hani dedim ya yolda görsem onu da tanımam belki. ama işi tam öğrenmişken, tam hamle yapacak kuvvete gelmişken taraftar tarafından atıldı. şimdi yeni gelecek her kimse, oyunun kurallarını öğrenene kadar sopa yemeye devam.
koskoca reykart mustafa sarp'ı oynatıyor, tribünden bir amigo futbolcuyu sahtekarlıkla suçluyor. hagi ayhan'ı oyuna sokuyor 40.000 kişi homurduyor. hayatında pazrdan 1 kilo limon almamış biri, adnan sezgin'in yaptığı milyonlarca dolarlık ticareti için dolandırıcı damgası yapıştırıyor. hiç bir galatasaraylının antrenmena bile çıkarmayacağı gökhan zan'ı, hiddink milli takıma alıyor. kırk yılda bir çıkan arda'yı ellerinden gelse ki maalesef geliyor takımdan kovduracaklar.
galatasaray'ın ligdeki durumu için benim suçlayacağım iki kişi var sadece. biri kewell, biri neill. biri atamayarak az gol atılmasına, biri kurtaramayarak çok gol yemesine sebep olmuştur. ne var ki başka bir damardan girmişlerdir içeri. yarım metre sıçrasa kafa vuracak, golü kurtaracakken görülmeyen şahıs, golle alakası olmayacak bir pozisyonda yaptığı hamleyle taraftara şirin görünüyor.
hocalar haklıydı aslında. ben olsam her maça mustafa sarp, ayhan, barış orta sahasıyla çıkarım. şimdi aynı akibet bülent hocayı bekliyor. her maça değişik adamla çıkacak, kafası karışacak ve sözlüğün yazarlarının yeni ayakçısı olacak.
hepiniz seviniyorsunuz adnan polat gidiyor diye. hani dedim ya yolda görsem onu da tanımam belki. ama işi tam öğrenmişken, tam hamle yapacak kuvvete gelmişken taraftar tarafından atıldı. şimdi yeni gelecek her kimse, oyunun kurallarını öğrenene kadar sopa yemeye devam.