26
18 mart galatasaray fenerbahçe maçı'nda 2. katında bulunduğum tribün. hakkında gözlemlerimi anlatmaya çalışırsam ;
2. katında olduğum için üst katla alakalı pek bişey yazamıyacağım. daha çok 1. kat ile alakalı bişeyler diyebilirim.
- tezahüratları başlatan gruptaki insan sayısı malesef deplasmana gelenlerden daha azdı benim görebildiğim kadarı ile.
- 2. katta, onlara yaklaşık 20 metre uzak olmama rağmen bazen hangi tezahüratı başlattıklarını anlayamıyordum. ama işin garip yanı karşı güneydekiler anlayabiliyordu çünkü ben onlardan duyarak eşlik ediyordum.
- ultraslan'ın her maç yaptığı gibi yine oyunla alakasız gelişiyordu tezahüratlar. ıslık olayı sadece oyun uzun süre durduktan sonra oluyordu, o da, noldu diye arkalarını dönüyorlar, ondan sonra oluyor.
- tribünün başında insanları örgütlemeye çalışan insanlar 10 metreye dağılmış durumda olduğu için 40-50 metrelik tribünün - sadece alt kattan bahsediyorum- 20 metresi bağırabiliyordu. bağıran grubun ortasındakiler işi gerçekten zor, her tezahüratı sen başlatmak zorundasın ayrıca ıslık, alkış vs'yi de bastırarak başlatmak zorundasın ve dinlenme zamanın da çok az, hatta yok. kendimde bunu basketbol derbisinde yaşadığım için biliyorum bu sene, tam ortada ve tribün liderlerinin önünde duruyordum, artık bağırmaktan başım ağrımaya başlamıştı belli bir süreden sonra.
biraz dağınık yazdım ama kusura bakmayın. aklıma geldikçe eklemeye çalışıcam yine. bence yapılması gereken ; o sette 10 metreye dağılmış insanların tüm tribüne dağılması gerekir. tam ortada 4-5 kişi sette duruyor bir faydası olmuyor tribüne. tezahüratlar güçlü başlamıyor, hatta bazıları başlayamıyor bile. bir de nedense tezahürat başlangıcını kısa tutuyorlar, 'hep beraber 3lü, hep beraber 3lü ' iki defa söylüyorlar o ses kalabalığında tam duyuramadan kesiyorlar, bütünlük sağlanamıyor. stadın yapısını biraz daha düşünüp, sesin dolaşması için gerekli süreyi anlayıp ona göre davranması gerekir settekilerin. tabi bunların olacağına inanmıyorum ama neyse.
son olarak şunu yazayım, diğer tribünler olmadan hiç bir işe yaramayacak tribündür. ali sami yen'deki * gibi tek trbünle yürümez bu iş. ya yer değiştirecekler ya da daha iyi örgütlenecekler.
2. katında olduğum için üst katla alakalı pek bişey yazamıyacağım. daha çok 1. kat ile alakalı bişeyler diyebilirim.
- tezahüratları başlatan gruptaki insan sayısı malesef deplasmana gelenlerden daha azdı benim görebildiğim kadarı ile.
- 2. katta, onlara yaklaşık 20 metre uzak olmama rağmen bazen hangi tezahüratı başlattıklarını anlayamıyordum. ama işin garip yanı karşı güneydekiler anlayabiliyordu çünkü ben onlardan duyarak eşlik ediyordum.
- ultraslan'ın her maç yaptığı gibi yine oyunla alakasız gelişiyordu tezahüratlar. ıslık olayı sadece oyun uzun süre durduktan sonra oluyordu, o da, noldu diye arkalarını dönüyorlar, ondan sonra oluyor.
- tribünün başında insanları örgütlemeye çalışan insanlar 10 metreye dağılmış durumda olduğu için 40-50 metrelik tribünün - sadece alt kattan bahsediyorum- 20 metresi bağırabiliyordu. bağıran grubun ortasındakiler işi gerçekten zor, her tezahüratı sen başlatmak zorundasın ayrıca ıslık, alkış vs'yi de bastırarak başlatmak zorundasın ve dinlenme zamanın da çok az, hatta yok. kendimde bunu basketbol derbisinde yaşadığım için biliyorum bu sene, tam ortada ve tribün liderlerinin önünde duruyordum, artık bağırmaktan başım ağrımaya başlamıştı belli bir süreden sonra.
biraz dağınık yazdım ama kusura bakmayın. aklıma geldikçe eklemeye çalışıcam yine. bence yapılması gereken ; o sette 10 metreye dağılmış insanların tüm tribüne dağılması gerekir. tam ortada 4-5 kişi sette duruyor bir faydası olmuyor tribüne. tezahüratlar güçlü başlamıyor, hatta bazıları başlayamıyor bile. bir de nedense tezahürat başlangıcını kısa tutuyorlar, 'hep beraber 3lü, hep beraber 3lü ' iki defa söylüyorlar o ses kalabalığında tam duyuramadan kesiyorlar, bütünlük sağlanamıyor. stadın yapısını biraz daha düşünüp, sesin dolaşması için gerekli süreyi anlayıp ona göre davranması gerekir settekilerin. tabi bunların olacağına inanmıyorum ama neyse.
son olarak şunu yazayım, diğer tribünler olmadan hiç bir işe yaramayacak tribündür. ali sami yen'deki * gibi tek trbünle yürümez bu iş. ya yer değiştirecekler ya da daha iyi örgütlenecekler.