406
okul yıllarımda depresyona girdiğimi zannedip medikososyal'in psikoloğuna gitmiştim. bana freudvari sorular sorduktan sonra türkiye'de en çok kullanılan ismi lazım değil antidepresanlardan birini önerdi. akşam eve gittim ilk dozu aldım. o güne kadar bünyesine herhangi bir antidepresan girmemiş biri olarak kullandığım ilaç beni huysuzlukla karışık iç geçmesi, hafif ellerin titremesi, bazen uyuşukluk, bazen koşma isteği gibi anlamsız duygulara soktu. çok huzursuz bir kaç saat geçirdim. gecenin şu saatinde bu maç ile ilgili sahip olduğum duygular o zaman yaşadığım duygulara çok benzemekte. şu maça kadar her maçta içimde bir umut veya umutsuzluk olurdu, bu maça bir anlam veremez haldeyim. acaip heyecanlı ama iddaasızım. yeneceğiz diyemesem de yenileceğiz de diyemiyorum. odaklandığım tek bir şey var; bağır, yuhla, baskı altına al, alkışla, kin ve öfke ile maça etki et, rakibi ürküt.