resim
Róbinson Zapata Montaño
Takım:Kariyer Sonu
Mevki:Kaleci
Yaş:45
Boy:1.83
Uyruk:Kolombiya
  • 476
    kendisi galatasaray'a gelmeden önce yoğun bir biçimde sergio romero ismi konuşuluyordu. hollanda basınına verdiği röportajlarda galatsaray'a gitmek istediğini, kulüpler arasında (bkz: az alkmaar) görüşmelerin sürdüğünü belirtiyordu. 4 ila 5 milyon euro bir bonservis bedeli söz konusuydu. o dönem transfer görüşmelerini de elbette (bkz: adnan sezgin) yürütüyordu.

    galatasaray bu kadar kötü bir dönemden geçiyorken (bkz: romero) ismi artık kronikleşen (bkz: galatasarayın kaleci sorunu) göz önünde bulundurulduğunda, belki de önümüzdeki 10 yılı kurtarabilecek bir umut kaynağı olabilirdi. 24 yaşında, (bkz: kaleci duruşu)na sahip, yetenekli olduğu her halinden belli olan, (bkz: arjantin milli takımı)nın 1 numaralı kalecisi, daha geçtiğimiz yaz arjantin ile dünya kupası oynamış bir isimden söz ediyoruz.

    fakat her (bkz: adnan sezgin transfer efsanesi)nde olduğu gibi, bu transferde de üçün beşin hesabı yapıldı ve galatasaray gelecek adına önemli bir yatırımdan edilmiş oldu. sergio romero için çok görülen meblağ bogdan stancu transferinde kullanıldı.

    soru: bugün hepimizin göz bebeği, övündüğümüz galatsaray altyapısı'da yıllardır yolunu gözlediğimiz gençlerden herhangi birisi, örneğin (bkz: cem sultan), (bkz: anıl dilaver), (bkz: berkin kamil aslan)'dan bir ya da iki tanesi zaten kaybedilmiş olduğu daha devre arasında belli olan bir sezonda a takıma monte edilip, bu isimlerden en az bir (bkz: bogdan stancu) kadar verim alınamaz mıydı? böylece yalnızca bir bogdan stancu için yapılan yatırım hem galatasaray kalesinin geleceği hem de altyapımızdan çıkabilecek olan potansiyeller için aynı anda yapılarak, bir taşla iki kuş vurulmuş olamaz mıydı?

    yanıt: olamazdı. bu teori göz önüne alındığında, yediği goller, kaledeki saçma sapan duruşu bir yana, bir robinson zapata isminin galatasaray'ın bugünü için değil, fakat geleceği bakımından nelere mal olduğu görülebilir. bir adım daha ileriye atarsak, robinson zapata ismi sayesinde (bkz: galatasaray'ın geleceği)'nin kimlerin, hangi vizyonun, hangi zihniyetin elinde olduğu da açıkça görülebilir. buna transfere onay veren ve özel olarak isteyen, gözümüzün nuru gheorge hagi de dahildir. o istemeseydi her şey daha farklı olabilirdi.

    hagi'ye yöneltilen her eleştiride "fakat o bizim efsanemiz" savunması yapılıyor. doğrudur, haklıdır savunanlar. ben 30 yaşındayım. almanya'da doktora yapıyorum. çalışırken işimi gücümü bırakıp, döne döne hagi'yi, efsane'yi izliyorum. hala gözlerim doluyor. galatasaray'ı görüyorum onda, galatasaray kimliğinin ete kemiğe bürünmüş halini. o baş tacıdır..

    fakat..

    onu baş tacı eden, onu efsane haline getiren vizyonu da küçümsememek gerekir. bugün hagi bizim efsanemiz ise, bunda onu galatasaray'a getiren, arkasında duran ve işleyen vizyonun rolü unutulmamalıdır. dolayısıyla bizim de hagi'den aynı vizyonu beklemek hakkımızdır. biz sadece onun yaptıklarının yapacaklarının teminatı olmasını istedik. bu bağlamda frank rijkaard gibi, hem futbolcu hem teknik adam olarak, bir diğer dünya futbol efsanesinin göz göre göre, gülünç bir biçimde harcanmasına ses etmedik.

    ama yeter! hamasetle bir yere varılmıyor. durum ortada.

    tanım: yediği gollerin zerre önemi olmayan, fakat galatasaray'ın çok şeyine mal olmuş top tutucusu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın