13 mart 2002 as roma galatasaray maçı

yurt dışında bir gençlik toplantısında italyan bir öğrenciyle futbol hakkında bir konuşma geçmişti aramızda.
bana "türkler futbolu çok sever değil mi" gibisinden bir soruyla yanaşmaya çalıştı, önce dedim
"herhalde biraz dalga geçecek benimle " diye "hıı evet" dedim. sonra gülümsedi dedim "peki hangi takımlısın juventus milan?" dedim, yok " napoli taraftarıyım" dedi. cebinden kart çıkarıp gösterdi, kart da napoli li olduğu romada bir okulda okuduğu falan yazıyordu. " roma napoliye yakın mı " dedim evet dedi. roma'dan nefret edersiniz siz türkler dedi. galatasarayla kavga etmişlerdi falan dedi. 13 mart 2002 as roma galatasaray maçında tribündeymiş. ben de galatasaraylıyım dedim. oo galatasarayı çok iyi tanıyorum ehehe zaten başka da tanımıyorum falan dedi. ümit karan, hakan şükür dedi. o maçla ilgili ne hatırlıyorsun peki? dedim. roma taraftarı maç öncesi kavga çıkaracaktı zaten dedi. herkes şu türkleri bir yenelim diyormuş. tüm şehir ümit karanı konuşuyormuş maç öncesi. sizi yenemediler ama dövdüler. bu bile yetti dedi. biz onları futbolumuzla dövdük ki avrupa iyi tanır türkleri dedim. gülümsedi aptalca bir ifadeyle (altta kalır mıyım?)

o an düşündüm kendi kendime... galatasaray o kadar büyük ki, her yerde bir izi var. iyi de olsa kötü de olsa...