15
--- alıntı ---
haftanın maçında avrupa’ya iyi başlayıp kötü bitiren iki takım karşı karşıya gelecek. öncelikle 2 gün fazla dinlenmiş olarak bir avantajımız olduğunu belirterek başlamak istiyorum söze.
galatasaray için, olası bir play-off eşleşmesinde seriye eşit başlayabilmek için kazanılmak zorunda olan bir maç. 78 – 73 kaybedilen ilk maçın telafisi, fark 6 sayıdan az olmamak üzere bir galibiyet. yılbaşında arka arkaya gelen sakatlıklar sonucu bir bocalama devresi yaşayarak üst üste maçlar kaybeden galatasaray’da sakatların dönüşü ile işler tekrar rayına oturmaya başladı. özellikle caner’in dönüşü savunmadaki agresifliğimizi tekrar eski seviyesine yükseltmemizi sağladı. kadro olarak bir eksiğimiz yok. efes’te ise, avrupa’ya veda edilmesi sonrası eldeki iki fazla yabancı olarak wisniewski ve raduljica takımdan ayrıldı. wisniewski’nin sözleşmesi sona erdirilirken, raduljica alba berlin’e kiralandı.
mevcut kadrolarla bizi nasıl bir maçın beklediğine gelirsek; oyun kurucu mevkisinde iki millî guarda sahip efes pilsen ağır bassa da, ligin en iyi pick&roll oynatan guardlarından biri olan tutku’nun, ender’in formsuz ve demotive olmasından dolayı, kerem ile durumu eşitleyecektir diye düşünüyorum. her iki takımın da pota altındaki adamlarının faul problemli olmaları, topu en çok içeri indiren takımın avantajlı olacağını gösteriyor. gününde bir ermal’e inecek toplarla başlarsak oyuna, vujcic’in erken faul problemine girmesi ile maçın kalanını daha rahat kontrol etme ihtimalimiz oldukça yüksek. savunmada gerçek kimliğimizi bu maça yansıtabildiğimiz ölçüde, çalınan toplarla bulunacak fast-break sayıları, zaten yorgun ve moralsiz olan efes’in gardını düşürecektir. bu bakımdan maça johnson ile başlamamız çok yerinde olacaktır. maç kafa kafaya gittiği sürece maçın sonunda ibre efes pilsen’e dönecektir. özellikle bench’ten gelerek zürpriz ribauntlar alabilen roberts, maç sonlarında çok can sıkan bir adam. ayrıca ülkenin mirsad’dan sonra en iyi ribauntçusu olan kerem gönlüm’ün – özellikle hücumda – çekeceği toplar efes için ikinci bir hücum şansı yaratırken, bizi yıpratacaktır. ermal, andric ve rancik’in faul problemine girmeden pota altını iyi kapatabilmeleri çok önemli.
dış şutlardaki kötü yüzdemizi düşünürsek, efes pilsen’in meşhur alan savunmasını yapması olası bu maçta. tuzağa düşmeyip çok fazla dışarıdan zorlamamak lazım. guardların ve forvetlerin penetreleri üzerinden bulacakları asistler ile potaya yakın yerlerden çemberi görmek daha hayrımıza olacaktır. zor maç olacak, fırsat bulabilirsem maça gitmeyi düşünüyorum. umarım kazanan taraf biz oluruz.
--- alıntı ---
http://thisisthebesttillwedobetter.wordpress.com/...s-pilsen-maca-dogru/
haftanın maçında avrupa’ya iyi başlayıp kötü bitiren iki takım karşı karşıya gelecek. öncelikle 2 gün fazla dinlenmiş olarak bir avantajımız olduğunu belirterek başlamak istiyorum söze.
galatasaray için, olası bir play-off eşleşmesinde seriye eşit başlayabilmek için kazanılmak zorunda olan bir maç. 78 – 73 kaybedilen ilk maçın telafisi, fark 6 sayıdan az olmamak üzere bir galibiyet. yılbaşında arka arkaya gelen sakatlıklar sonucu bir bocalama devresi yaşayarak üst üste maçlar kaybeden galatasaray’da sakatların dönüşü ile işler tekrar rayına oturmaya başladı. özellikle caner’in dönüşü savunmadaki agresifliğimizi tekrar eski seviyesine yükseltmemizi sağladı. kadro olarak bir eksiğimiz yok. efes’te ise, avrupa’ya veda edilmesi sonrası eldeki iki fazla yabancı olarak wisniewski ve raduljica takımdan ayrıldı. wisniewski’nin sözleşmesi sona erdirilirken, raduljica alba berlin’e kiralandı.
mevcut kadrolarla bizi nasıl bir maçın beklediğine gelirsek; oyun kurucu mevkisinde iki millî guarda sahip efes pilsen ağır bassa da, ligin en iyi pick&roll oynatan guardlarından biri olan tutku’nun, ender’in formsuz ve demotive olmasından dolayı, kerem ile durumu eşitleyecektir diye düşünüyorum. her iki takımın da pota altındaki adamlarının faul problemli olmaları, topu en çok içeri indiren takımın avantajlı olacağını gösteriyor. gününde bir ermal’e inecek toplarla başlarsak oyuna, vujcic’in erken faul problemine girmesi ile maçın kalanını daha rahat kontrol etme ihtimalimiz oldukça yüksek. savunmada gerçek kimliğimizi bu maça yansıtabildiğimiz ölçüde, çalınan toplarla bulunacak fast-break sayıları, zaten yorgun ve moralsiz olan efes’in gardını düşürecektir. bu bakımdan maça johnson ile başlamamız çok yerinde olacaktır. maç kafa kafaya gittiği sürece maçın sonunda ibre efes pilsen’e dönecektir. özellikle bench’ten gelerek zürpriz ribauntlar alabilen roberts, maç sonlarında çok can sıkan bir adam. ayrıca ülkenin mirsad’dan sonra en iyi ribauntçusu olan kerem gönlüm’ün – özellikle hücumda – çekeceği toplar efes için ikinci bir hücum şansı yaratırken, bizi yıpratacaktır. ermal, andric ve rancik’in faul problemine girmeden pota altını iyi kapatabilmeleri çok önemli.
dış şutlardaki kötü yüzdemizi düşünürsek, efes pilsen’in meşhur alan savunmasını yapması olası bu maçta. tuzağa düşmeyip çok fazla dışarıdan zorlamamak lazım. guardların ve forvetlerin penetreleri üzerinden bulacakları asistler ile potaya yakın yerlerden çemberi görmek daha hayrımıza olacaktır. zor maç olacak, fırsat bulabilirsem maça gitmeyi düşünüyorum. umarım kazanan taraf biz oluruz.
--- alıntı ---
http://thisisthebesttillwedobetter.wordpress.com/...s-pilsen-maca-dogru/