jackson avelino coelho

verimliliğine laf söylemem ayıp olur, beğenmiyor da değilim ama izlediğim maçlarda (hemen tüm trabzonspor maçlarını izledim) şöyle bir saptamam var. aslında takımdaki birkaç oyuncu için geçerli bir durum ve işler iyiye giderken pek sallanmaz, başarısızlıkta üzerine gidilir bu davranışın. şöyle ki, mücadeleci bir oyuncu değil bildiğimiz gibi, herkesin oyun karakteri de öyle olmak zorunda değil ama her futbolcunun asgari bir çaba göstermesi gerekir futbolda. topu kaptırdıktan sonra rakip hızla atağa çıkarken orta alanda yürüyerek dolaşmama gibi benim açımdan. 21 şubat 2011 manisaspor trabzonspor maçında birkaç pozisyon vardı ilk yarıda, topla fazla oynayıp kaybetti ve ardından faul yapmak veya topu kazanamasa dahi basmak gibi rakibin hızını kesecek bir harekette bulunmadı, yürüdü sadece. halihazırda kendi takımında ibrahima yattara veya beşiktaş'ta ricardo quaresma gibi oyuncularda da benzer özellik var.

yeri gelmişken şöyle de bir yanılgı var: savunması zayıf oyuncu vardır ama bu savunma yapmamayı gerektirmez, sadece tüm gücünü savunmaya harcayıp takımın kendisinden esas yararlanacağı hücum alanında verimsiz olmanın önüne geçmek için yettiği kadar savunma yapılır. anlatmaya çalıştığım gibi pozisyonlarda en azından rakibin rahatça çıkmasını engelleyecek bir çaba göstermek de yeterlidir. mesela özellikle son haftalarda formda olan mehmet güven gibi topu kapıp olumlu kullanabilen bir oyuncunun yokluğunda daha az hissedilir bu durum ama ilerki maçlar için sıkıntı yaratabilir, hele ki savunma yönü çok güçlü orta saha oyuncularıyla oynamayan bir takım olduğu düşünülürse trabzonspor'un.

hücumdaki katkısı ve ikinci yarıdaki sorumluluk alışına ise diyecek lafım yok, dün geriden gelen takımının en dikkat çeken oyuncusuydu bu bakımdan. benim saptamam sadece işler fena gitmezken gözden kaçmaya namzet bir ayrıntı, ayrıntı olarak da kalabilir (bazen yapıldığı gibi sırf buna benzer nedenlerle oyuncuyu kadroya almamak zaten mantıklı değil).