6
rahmetli alpaslan abi *in bu konuyla ilgili yazısı..
(spoiler: çok duygusalız çook ! bir kaç gündür sabrettim... galatasaray taraftarının nasıl dolduruşa geldiğini ise hayretle izledim. konu, galatasaray’ın sakatlanmış olan futbolcusu alper tezcan kardeşimiz. internet kullanıcıları haricindeki bir çok galatasaraylı belki de konunun bu kadar hakarete varacak düzeye geldiğini fark etmemişlerdir... ama maalesef alper konusunda hem imparator’a hem de yönetime çok ağır sözler söylenmiştir galatasaraylıların forumlarında. ama bu düpedüz haksızlıktır. çünkü; alper’in ayağı 09.12.1999’da istanbul’daki bologna maçında kırıldı. alper doğal olarak galatasaray kulübünün masraflarını karşıladığı başarılı bir ameliyat geçirdi. ve çok daha önce iyileşmesi gerekirken mayıs ayında " eh işte " iyileşti. onore edilmek için ilk 18’e girememiş olsa bile, uefa kupası finali için kopenhag’a götürüldü. sezonun son istanbulspor maçında ise ilk 18’deydi. işte ne olduysa o rehabilitasyon döneminde ve o yaz oldu ! silivrili genç kardeşimiz alper’in rehabilitasyon dönemini ve iyileştikten sonraki yaz aylarını nasıl geçirdiğini sıkı bir ultraslan olan silivri eşrafından bir can dostum anlattı... evet tahmin ettiğiniz gibi " alkol, sigara, gece hayatı vs. " o zamanki teknik direktör lucescu disiplinsizlik ve kötü yaşama elbette tahammül edemedi. bu kardeşimiz çeşitli takımlara kiralandı... kendine hiç bakmadığı için gittiği takımlarda kadroya bile giremedi, geri döndü. o sezon sadece idmanlara çıktı... sonra bir kiralık dönem daha yaşadı ama kendine iyi bakmadığı için yine sakatlandı vs. kısacası alper tezcan konusunda kulübümüze, fatih hoca’ya ya da başkan’a " yazıklar olsun " denecek bir şey yoktur. ama alper için " yazık etti kendine " denmesi en doğrusudur. o dönemlerde kulüp çalışanlarının ve hatta terim’in alper’i uyardığını da yakından biliyoruz. kulüp, yönetim, teknik adamlar tamam ama bunlar da bir yere kadar. futbolcunun içinde de biraz meslek aşkı olmalı. beyoğlu meyhanelerinden sabaha karşı toplanan alper kardeşimiz için şu anda geçmiş olsun demekten başka yapacak bir şeyimiz yok. kulağımıza gelen sağlam bilgilere göre biri orta yaşlı, biri genç iki futbolcumuz daha aynı yolda ilerlemekte. bilsinlerki galatasaray’a hiçbir şey olmaz... ama kendileri için bir an önce bu aşırılıklardan kaçınmaları çok iyi olur. galatasaray taraftarı ikisini de çok seviyor ama taraftarlar ihaneti asla affetmezler. alpaslan)
(spoiler: çok duygusalız çook ! bir kaç gündür sabrettim... galatasaray taraftarının nasıl dolduruşa geldiğini ise hayretle izledim. konu, galatasaray’ın sakatlanmış olan futbolcusu alper tezcan kardeşimiz. internet kullanıcıları haricindeki bir çok galatasaraylı belki de konunun bu kadar hakarete varacak düzeye geldiğini fark etmemişlerdir... ama maalesef alper konusunda hem imparator’a hem de yönetime çok ağır sözler söylenmiştir galatasaraylıların forumlarında. ama bu düpedüz haksızlıktır. çünkü; alper’in ayağı 09.12.1999’da istanbul’daki bologna maçında kırıldı. alper doğal olarak galatasaray kulübünün masraflarını karşıladığı başarılı bir ameliyat geçirdi. ve çok daha önce iyileşmesi gerekirken mayıs ayında " eh işte " iyileşti. onore edilmek için ilk 18’e girememiş olsa bile, uefa kupası finali için kopenhag’a götürüldü. sezonun son istanbulspor maçında ise ilk 18’deydi. işte ne olduysa o rehabilitasyon döneminde ve o yaz oldu ! silivrili genç kardeşimiz alper’in rehabilitasyon dönemini ve iyileştikten sonraki yaz aylarını nasıl geçirdiğini sıkı bir ultraslan olan silivri eşrafından bir can dostum anlattı... evet tahmin ettiğiniz gibi " alkol, sigara, gece hayatı vs. " o zamanki teknik direktör lucescu disiplinsizlik ve kötü yaşama elbette tahammül edemedi. bu kardeşimiz çeşitli takımlara kiralandı... kendine hiç bakmadığı için gittiği takımlarda kadroya bile giremedi, geri döndü. o sezon sadece idmanlara çıktı... sonra bir kiralık dönem daha yaşadı ama kendine iyi bakmadığı için yine sakatlandı vs. kısacası alper tezcan konusunda kulübümüze, fatih hoca’ya ya da başkan’a " yazıklar olsun " denecek bir şey yoktur. ama alper için " yazık etti kendine " denmesi en doğrusudur. o dönemlerde kulüp çalışanlarının ve hatta terim’in alper’i uyardığını da yakından biliyoruz. kulüp, yönetim, teknik adamlar tamam ama bunlar da bir yere kadar. futbolcunun içinde de biraz meslek aşkı olmalı. beyoğlu meyhanelerinden sabaha karşı toplanan alper kardeşimiz için şu anda geçmiş olsun demekten başka yapacak bir şeyimiz yok. kulağımıza gelen sağlam bilgilere göre biri orta yaşlı, biri genç iki futbolcumuz daha aynı yolda ilerlemekte. bilsinlerki galatasaray’a hiçbir şey olmaz... ama kendileri için bir an önce bu aşırılıklardan kaçınmaları çok iyi olur. galatasaray taraftarı ikisini de çok seviyor ama taraftarlar ihaneti asla affetmezler. alpaslan)