198
tanım: 1990 doğumlu futbolcumuz.
takımda bu kadar öğrenme yaşı geçmiş, geriye giden, zarar, çöp futbolcu varken, henüz 20 yaşındakilerin ipini çekmek saçmalık. bek dediğin mevki, dünyanın kısırlık yaşadığı bir yer. çıkmıyor kolay kolay futbolcu. varsa türkiye'de bize çok yakıştırdığınız bek oyuncuları, alıp getirelim elbette. ama kaç tane var? o zaman yetiştireceksin. şans vereceksin gençlere.
kurtuluş ailesinin genlerinde var sanırım, kendisi de abisi gibi özgüven problemi yaşıyor. serdar da beşiktaş'tayken böyleydi. heyecan yapardı. hatta bi şampiyonlar ligi maçında kan şekeri düşünce oyundan çıkmıştı. bu problemi yüzünden serkan eksik gözüküyor çoğunlukla. ama bu ondan vazgeçmek için yeterli bir sebep değil. daha bu sene, ender bulduğu şanslardan birinde ibb karşısında, galatasaray'ın artık nadiren gerçekleştirdiği orta-kafa-gol organizasyonları gerçekleştirmiştir. baros'a açtığı bir "net" orta gol oldu, diğerinde ise baros yine yükselirken düşürüldü ve penaltı kazandık. bunların hepsi potansiyele işaret eder.
benim kızdığım nokta, futbolcuları değerlendiriş şeklimiz. takımdaki bütün zehirleri, kangrenleri temizledik de; gençlerin potansiyelini tartışmak kaldı. bu yaştaki oyuncuları, diğerleriyle aynı kefeye koymak olmaz. galatasaray taraftarına yakışmaz. "elalem bilmem kaç yaşında oynatıyor ama yea" da demeyin, burası farklı. burası 23 yaşındaki futbolcuların "genç yetenek" diye yedirildiği ülke.
takımda bu kadar öğrenme yaşı geçmiş, geriye giden, zarar, çöp futbolcu varken, henüz 20 yaşındakilerin ipini çekmek saçmalık. bek dediğin mevki, dünyanın kısırlık yaşadığı bir yer. çıkmıyor kolay kolay futbolcu. varsa türkiye'de bize çok yakıştırdığınız bek oyuncuları, alıp getirelim elbette. ama kaç tane var? o zaman yetiştireceksin. şans vereceksin gençlere.
kurtuluş ailesinin genlerinde var sanırım, kendisi de abisi gibi özgüven problemi yaşıyor. serdar da beşiktaş'tayken böyleydi. heyecan yapardı. hatta bi şampiyonlar ligi maçında kan şekeri düşünce oyundan çıkmıştı. bu problemi yüzünden serkan eksik gözüküyor çoğunlukla. ama bu ondan vazgeçmek için yeterli bir sebep değil. daha bu sene, ender bulduğu şanslardan birinde ibb karşısında, galatasaray'ın artık nadiren gerçekleştirdiği orta-kafa-gol organizasyonları gerçekleştirmiştir. baros'a açtığı bir "net" orta gol oldu, diğerinde ise baros yine yükselirken düşürüldü ve penaltı kazandık. bunların hepsi potansiyele işaret eder.
benim kızdığım nokta, futbolcuları değerlendiriş şeklimiz. takımdaki bütün zehirleri, kangrenleri temizledik de; gençlerin potansiyelini tartışmak kaldı. bu yaştaki oyuncuları, diğerleriyle aynı kefeye koymak olmaz. galatasaray taraftarına yakışmaz. "elalem bilmem kaç yaşında oynatıyor ama yea" da demeyin, burası farklı. burası 23 yaşındaki futbolcuların "genç yetenek" diye yedirildiği ülke.