3827
yanlış yanlış yönlendirilmiş, acımasızca kullanılmış bir süper yetenek.
adnan polat, rijkaard'a, hagi'ye, skibbe'ye yaptığından farklı bir şey yapmamış ki arda'ya. almış kaptan yapmış adamı, neden? arda bizim çocuğumuzdur, arda efendidir vs vs...
yani taraftar arda'ya bayılıyor, bu durumda arda bir şeyleri manipüle etmek için gayet güzel kullanılabilir. arda avrupa kupası kazanmadan gidemezmiş. lafa bak allahını seversen. adamı kaptan yapıp sırtındaki yükü katladığı yetmezmiş gibi bir de ayrıca baskı kuruyor. bunun kadar kötü yapabileceği tek bir şey vardı, arda'yı diğer her konuda yaptığı gibi saçma sapan yerlere harcayacağı paralar için yeni bir gelir kapısı olarak görüp satmasıydı (ki uzun vadede de plan buydu-budur bence) ama onun bile sonuçları arda için hayırlı olurdu. çocuğun başına olabilecek en kötü şey geldi. eski futbolcu abilerinden oluşan grupçu, faşizan zihniyet üzerine çöreklenip düşüncelerini bulandırdı, adnan polat yönetimi arda'yı kendine kalkan olarak kullandı ve en nihayetinde taraftar dahi sırtını döndü arda'ya.
bu takıma hiç bir şey katmayan oyuncular için ses çıkarmadı kimse. galatasaray'ın adam yaptığı, meşhur yaptığı ama hep daha fazlasını isteyen eski futbolculara ses çıkarmadı kimse. daha düne kadar adnan polat'a bile ses çıkarmıyordu ki kimse. yönetimin aslında başka bir hatasını örtmek için aceleyle, yarım yamalak yaptığı her yeni hatanın göz boyacılığına aldanıp alkışlayanlar bizler değil miydik, aramızdakiler değil miydi?
hepimiz adnan polat gibiyiz bazen. nasıl geçen gün "biz hagi ne istediyse yaptık. artık top hagi'de" diyerek muhtemel başarısızlığı hagi'ye atıyorsa biz de aynısını arda'ya yapıyoruz. eskişehir'e dört atınca her zamanki popülist tavırlar... arda galatasaray'a zarar veriyor, arda'sız daha iyiyiz, arda'ya ihtiyaç yok... haftaya, öbür hafta, bir sonrakinde yine yenilirsek, "nerede bu arda? takımın en çok ihtiyaç duyduğu zamanlarda hep sakat, kendine bakmıyor, gecelere fazla takılıyor" denilecek. sevgilisine, namusuna dahi utanmadan laf söylenecek. televizyon programlarında elli yaşına gelmiş azgınlar şuursuz ve ahlaksız sohbetlerine konu edecekler, reytingleri tavan yapsın diye paspas edecekler arda ve sevgilisini. kim hesap soracak? galatasaray taraftarı mı? hani şu "açlıktan nefesiniz kokuyordu, eski başkanınız karşımızda el pençe divan duruyordu da acıyıp stad yaptık size" diyenlere bir tepki koymaktan aciz taraftar grupları mı?
yediği acımasız tekmelerden bile daha acımasız eleştiriliyor. apaçık kurban ediliyor adam. bacağının kanadığı, delindiği onca maç var, izlerken midesi kalkıyor insanın, arda acıdan iki saat kıvranıyor yerde ama emin olun bu yersiz ithamlar kadar acıtmıyordur canını.
yine de iyi dayanıyor çocuk. kalkıp da bir kişiyi dahi suçlamadı, en ufak bir saygısızlık etmedi kimseye. helal olsun, sağlam çocukmuş.
adnan polat, rijkaard'a, hagi'ye, skibbe'ye yaptığından farklı bir şey yapmamış ki arda'ya. almış kaptan yapmış adamı, neden? arda bizim çocuğumuzdur, arda efendidir vs vs...
yani taraftar arda'ya bayılıyor, bu durumda arda bir şeyleri manipüle etmek için gayet güzel kullanılabilir. arda avrupa kupası kazanmadan gidemezmiş. lafa bak allahını seversen. adamı kaptan yapıp sırtındaki yükü katladığı yetmezmiş gibi bir de ayrıca baskı kuruyor. bunun kadar kötü yapabileceği tek bir şey vardı, arda'yı diğer her konuda yaptığı gibi saçma sapan yerlere harcayacağı paralar için yeni bir gelir kapısı olarak görüp satmasıydı (ki uzun vadede de plan buydu-budur bence) ama onun bile sonuçları arda için hayırlı olurdu. çocuğun başına olabilecek en kötü şey geldi. eski futbolcu abilerinden oluşan grupçu, faşizan zihniyet üzerine çöreklenip düşüncelerini bulandırdı, adnan polat yönetimi arda'yı kendine kalkan olarak kullandı ve en nihayetinde taraftar dahi sırtını döndü arda'ya.
bu takıma hiç bir şey katmayan oyuncular için ses çıkarmadı kimse. galatasaray'ın adam yaptığı, meşhur yaptığı ama hep daha fazlasını isteyen eski futbolculara ses çıkarmadı kimse. daha düne kadar adnan polat'a bile ses çıkarmıyordu ki kimse. yönetimin aslında başka bir hatasını örtmek için aceleyle, yarım yamalak yaptığı her yeni hatanın göz boyacılığına aldanıp alkışlayanlar bizler değil miydik, aramızdakiler değil miydi?
hepimiz adnan polat gibiyiz bazen. nasıl geçen gün "biz hagi ne istediyse yaptık. artık top hagi'de" diyerek muhtemel başarısızlığı hagi'ye atıyorsa biz de aynısını arda'ya yapıyoruz. eskişehir'e dört atınca her zamanki popülist tavırlar... arda galatasaray'a zarar veriyor, arda'sız daha iyiyiz, arda'ya ihtiyaç yok... haftaya, öbür hafta, bir sonrakinde yine yenilirsek, "nerede bu arda? takımın en çok ihtiyaç duyduğu zamanlarda hep sakat, kendine bakmıyor, gecelere fazla takılıyor" denilecek. sevgilisine, namusuna dahi utanmadan laf söylenecek. televizyon programlarında elli yaşına gelmiş azgınlar şuursuz ve ahlaksız sohbetlerine konu edecekler, reytingleri tavan yapsın diye paspas edecekler arda ve sevgilisini. kim hesap soracak? galatasaray taraftarı mı? hani şu "açlıktan nefesiniz kokuyordu, eski başkanınız karşımızda el pençe divan duruyordu da acıyıp stad yaptık size" diyenlere bir tepki koymaktan aciz taraftar grupları mı?
yediği acımasız tekmelerden bile daha acımasız eleştiriliyor. apaçık kurban ediliyor adam. bacağının kanadığı, delindiği onca maç var, izlerken midesi kalkıyor insanın, arda acıdan iki saat kıvranıyor yerde ama emin olun bu yersiz ithamlar kadar acıtmıyordur canını.
yine de iyi dayanıyor çocuk. kalkıp da bir kişiyi dahi suçlamadı, en ufak bir saygısızlık etmedi kimseye. helal olsun, sağlam çocukmuş.
