1132
bir röportajını okudum dünya kupasından önce. çok önemli şeyler söylüyordu. ''biz aziz sayılmam, ama parti insanı da değilimdir. benden çok daha yetenekli gençlerin partiler, şöhret ve para uğruna futbolu aksattıklarını ve harcandıklarını görmek beni üzüyor. bense elime geçen fırsatı çok iyi kullanmak istiyorum sadece...'' diyordu mesela.
muhabir, çocukarının ismini sorduğunda, ''yakınım değilsen, beni tanımıyorsan, onları da tanımak zorunda değilsin.'' diyordu.
baştan sona harika bir söyleşiydi. sadece bu söyleşiyi baştan sona okuyup, bir adamın sadece saha içindeki davranışlarıyla değil, nasıl doğuştan kaptan ve lider olduğunu anlayabilirsiniz.
sonuç olarak, birisine pazubant vererek onu kaptan yapamazsınız. siz o pazubandı, doğal kaptana verebilirsiniz sadece.
muhabir, çocukarının ismini sorduğunda, ''yakınım değilsen, beni tanımıyorsan, onları da tanımak zorunda değilsin.'' diyordu.
baştan sona harika bir söyleşiydi. sadece bu söyleşiyi baştan sona okuyup, bir adamın sadece saha içindeki davranışlarıyla değil, nasıl doğuştan kaptan ve lider olduğunu anlayabilirsiniz.
sonuç olarak, birisine pazubant vererek onu kaptan yapamazsınız. siz o pazubandı, doğal kaptana verebilirsiniz sadece.