7
düzenli olarak yapıyorum, hem de yıllardır. he konuyu galatasaray fenerbahçe rekabeti üzerinden götürmemek için ikimiz de çabalarız. evet benim en yakın dostlarımdan biri, tıpkı benim gibi spora gönül vermiş. ama renkleri benden farklı, ama o da benim gibi tribüncü, benim kadar taraftar benim kadar sevdalı renklerine. arkadaş ortamlarında plan yaparken "ya o gün maç var" dediğimde, diğer hatunlar gibi "pufff bir maça da gitme" demiyor. onun sayesinde çoğu kadının en büyük dertlerinden biri olan "futbol konusunda kadın ortamlarında yalnız kalmak" durumu yok. fenerbahçe'yi konuşuruz, galatasaray'ı konuşuruz, beşiktaş'ı da konuşuruz; o hafta galatasaray fenerbahçe maçı varsa ya susarız ya da daha dikkatli konuşuruz, çünkü severiz birbirimizi; farklı renklere gönül verdik diye birbirimizi kıramayacak kadar çok severiz.
şahsım adına "abi metroda yürüyen merdivenleri durduramadık yeaah" deyip milletin huzurunu kaçırmayı bir halt sanan; üzerine şişe fırlatan taraftarı "lan güvenliğe niye veriyorsun, yukarı geri atsana sen de" diyecek kadar mantık abidesi (!) olan, yepyeni statta açılıp kapanır koltukların üzerinde zıplayan ve bunu da marifet sayan galatasaray taraftarı ile olduğundan çok daha fazla ortak noktam var onunla. mantık çerçevesinde konuşmayı da biliriz, yeri gelince susmayı da...
şahsım adına "abi metroda yürüyen merdivenleri durduramadık yeaah" deyip milletin huzurunu kaçırmayı bir halt sanan; üzerine şişe fırlatan taraftarı "lan güvenliğe niye veriyorsun, yukarı geri atsana sen de" diyecek kadar mantık abidesi (!) olan, yepyeni statta açılıp kapanır koltukların üzerinde zıplayan ve bunu da marifet sayan galatasaray taraftarı ile olduğundan çok daha fazla ortak noktam var onunla. mantık çerçevesinde konuşmayı da biliriz, yeri gelince susmayı da...