26
ambleminin öyküsü;
--- alıntı ---
yaklaşık 30 bin nüfusuyla hamburg’un kuzeyinde bulunan küçük bir semt olan st.pauli, adını hz. isa’nın havarilerinden
aziz paulus’tan (st. paul) almış. dolayısıyla kulübün de adı buradan geliyor. bu durumun kulübün armasıyla bağlantısı ise logoda londra’da bulunan st. paul katedrali’nin kullanılması. milattan sonra 10 yılında tarsus’ta doğan, museviler arasında hıristiyanlığı ilk kabul eden insanlardan ve yayılmasının öncülerinden olan aziz paulus’un adının konulduğu bu katedral, hamburg ekibinin armasının tamamını oluşturuyor. bu yüzden logoda sadece bir kilise sembolize edilse de hem semtin hem de kulübün adının kökeni derin bir anlam taşıyor. st. pauli hakkında resmi olmasa da taraftarlarca belki de resmi armadan daha çok benimsenen ve kendileri için çok şey ifade eden bir logo daha var. bu da çoğu futbolsever tarafından bilinen “kurukafa” sembolünden başka bir şey değil. st. pauli’yi destekleyen, bu takıma ve düşünce tarzına gönül vermiş her taraftarda üstünde kurukafa olan bir bayrak ya bir t-shirt bulmak mümkün. hatta bu sembolü dövme olarak yaptıran st. paulililerin sayısı da bir hayli fazla. kurukafanın bu takıma gönül vermiş taraftarlar için anlamı ise şöyle; 14. yüzyılda hamburg’da yaşayan bir korsan olan störtebeker, rivayete göre zenginleri soyup, onlardan aldıklarını fakirlere dağıtırmış. bu yüzden fakir halk kendisini el üstünde tutar, ona bir nevi robin hood gözüyle bakarmış. störtebeker bir defasında zamanında korsanlığı simgeleyen bir kurukafa bayrağıyla st. pauli limanında görünmüş. işte bugünden sonra o işaret görülünce hamburg’da akla hep aynı şahıs gelirmiş. st. pauli de günümüzde gemici, işçi ve küçük esnafın ağırlıkta olduğu bir semt. aynı zamanda eğlence hayatıyla da oldukça ünlü. özellikle 1980’li yıllarda hamburg belediyesi’nin bu bölgedeki binaları yıkıp, yerine lüks konutlar yapmayı düşündüğü sırada bu binaların semt halkı tarafından savunulması ve burada olaylar yaşanması üzerine adı herkes tarafından duyulmuş bir semt. işte bu semtin ekonomik durumu çok iyi olmayan ancak bu durumu “zenginlikten” bir farklılık, ayrıcalık olarak gören ve bunu benimseyen taraftarı, störtebeker ile korsanlığın simgesi haline gelmiş “kurukafa” sembolünü bayraklarına, vücutlarına ve yüreklerine kazmışlar adeta. bu yüzden resmi logo olmasa da st. pauli’nin bu armasının önemi bu takımın taraftarları için resmi logodan çok daha büyük hiç kuşku yok ki.
--- alıntı ---
*
--- alıntı ---
yaklaşık 30 bin nüfusuyla hamburg’un kuzeyinde bulunan küçük bir semt olan st.pauli, adını hz. isa’nın havarilerinden
aziz paulus’tan (st. paul) almış. dolayısıyla kulübün de adı buradan geliyor. bu durumun kulübün armasıyla bağlantısı ise logoda londra’da bulunan st. paul katedrali’nin kullanılması. milattan sonra 10 yılında tarsus’ta doğan, museviler arasında hıristiyanlığı ilk kabul eden insanlardan ve yayılmasının öncülerinden olan aziz paulus’un adının konulduğu bu katedral, hamburg ekibinin armasının tamamını oluşturuyor. bu yüzden logoda sadece bir kilise sembolize edilse de hem semtin hem de kulübün adının kökeni derin bir anlam taşıyor. st. pauli hakkında resmi olmasa da taraftarlarca belki de resmi armadan daha çok benimsenen ve kendileri için çok şey ifade eden bir logo daha var. bu da çoğu futbolsever tarafından bilinen “kurukafa” sembolünden başka bir şey değil. st. pauli’yi destekleyen, bu takıma ve düşünce tarzına gönül vermiş her taraftarda üstünde kurukafa olan bir bayrak ya bir t-shirt bulmak mümkün. hatta bu sembolü dövme olarak yaptıran st. paulililerin sayısı da bir hayli fazla. kurukafanın bu takıma gönül vermiş taraftarlar için anlamı ise şöyle; 14. yüzyılda hamburg’da yaşayan bir korsan olan störtebeker, rivayete göre zenginleri soyup, onlardan aldıklarını fakirlere dağıtırmış. bu yüzden fakir halk kendisini el üstünde tutar, ona bir nevi robin hood gözüyle bakarmış. störtebeker bir defasında zamanında korsanlığı simgeleyen bir kurukafa bayrağıyla st. pauli limanında görünmüş. işte bugünden sonra o işaret görülünce hamburg’da akla hep aynı şahıs gelirmiş. st. pauli de günümüzde gemici, işçi ve küçük esnafın ağırlıkta olduğu bir semt. aynı zamanda eğlence hayatıyla da oldukça ünlü. özellikle 1980’li yıllarda hamburg belediyesi’nin bu bölgedeki binaları yıkıp, yerine lüks konutlar yapmayı düşündüğü sırada bu binaların semt halkı tarafından savunulması ve burada olaylar yaşanması üzerine adı herkes tarafından duyulmuş bir semt. işte bu semtin ekonomik durumu çok iyi olmayan ancak bu durumu “zenginlikten” bir farklılık, ayrıcalık olarak gören ve bunu benimseyen taraftarı, störtebeker ile korsanlığın simgesi haline gelmiş “kurukafa” sembolünü bayraklarına, vücutlarına ve yüreklerine kazmışlar adeta. bu yüzden resmi logo olmasa da st. pauli’nin bu armasının önemi bu takımın taraftarları için resmi logodan çok daha büyük hiç kuşku yok ki.
--- alıntı ---
*